Erdoğan niçin yalanı bu kadar açık söylüyor biliyor musunuz?

HABER YORUM | M. AHMET KARABAY

Önce milletin gözünün içine baka baka söylediği o sözleri hatırlayalım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da yaptığı konuşmada gerçeklerle ilişkisini nasıl kestiğini bu kez global ölçekte gösterdi. Sarf ettiği sözleri Covid-19 aşılarının Batılı ülkelerde paralı yapıldığına dairdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin pek çok konuda Batılı ülkelerden daha iyi durumda olduğunu anlattı. Sağlık konusunda ise söz konusu ülkelerden çok daha ileride olduğumuzu söyleyip aynen şöyle devam etti:

“Bakın şu anda sevgili kardeşlerim, dünyanın değişik yerlerinde Avrupa’nın en gelişmiş ülkeleri aşı var ya, bu aşıyı ücretli yaptırıyor biliyor musunuz? Ücret alıyor, ücret. İngiltere’de 100 sterlin gibi rakamla ücret alınıyor. Bizde böyle bir şey yok.”

Erdoğan’ın hiçbir temeli olmayan bu ifadeleri kullanmasının bir hedefi var. Temel hedef kitlesi bilgiyi sadece ve sadece televizyondan alan kesim. Bu kitlenin ne kadar geniş olduğunu Saray en ince ayrıntılarına kadar biliyor. Öyle hemen “Kırsal kesimde gerçekten öyle büyük bir kitle var” demeyin.

Bu tespiti yapanlar yanlış söylemiyor. Sadece çok eksik söylüyorlar. O aklınıza gelen kırsal kesimden çok daha büyük kitle şehirlerde, özellikle de büyük şehirlerde yaşıyor.

AKILLI TELEFON KULLANIM ALIŞKANLIĞI SİZİ ŞAŞIRTIR

Ne olur bana, “Artık herkesin elinde akıllı telefon var. Sosyal medyaya istediği yerden istediği zaman girip her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenme imkanı var” çıkışı ile gelmeyin.

Sizin söylediğiniz o “kırsal kesim” ve benim “çok daha büyük kitle şehirlerde, özellikle de büyük şehirlerde var” dediğim kesimin ellerinde bu sözü edilen akıllı telefonlar var. Ancak bu insanların telefonu nasıl ve ne için kullandığı konusunda hayli fazla iyimsersiniz.

Evet bu kitle akıllı telefondan internete bağlanıyor, sosyal medyada pek çok adrese girip bilgi alıyor, dahası bunlara beğeni yapıyor, kendi çevresinde paylaşıyor. Görünürde dünyaya açık insanlar.

Kullanım alışkanlığı analizi yapmadan baktığınızda her şeyi ile global sanılır. İşte kullanım alışkanlığı analizi yapılmadığında kolayca “Artık herkes her şeyi anında öğrenebiliyor” deme yanlışlığına düşülüyor.

Bu sözünü ettiğim kitlenin pek akla gelmeyecek alışkanlıkları var. Bir kez takip ettiği kişiler kendi gibi düşünenlerden oluşuyor. Ya da kendi dünya görüşünü besleyen kişiler bunlar. Bir de kendinden uzak olsa da hayran olduğu magazin figürlerini takip ediyor.

Farklı sesleri duymayı mahzurlu gördükleri için sadece kendi dünya görüşündeki insanları takip etmeyi bir tür “dini görev” gibi telakki ediyor. Sosyal medyada dolaşan birkaç dini sözü veya görseli paylaşmayı günlük vazife sayıyor.

Muhalif sesleri ya da muhalefete mensup isimleri de takip ediyorlar. Ama nasıl biliyor musunuz?

KATAR’LA ASKERİ EĞİTİM İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

Bu muhalif isimlerin trollerin oltasına geldiği durumlar oluyor. Ne demek istediğimi son örneği ile paylaşırsam meramımı daha iyi anlatabilirim sanıyorum.

Geçtiğimiz günlerde Katar ile imzalanan askeri eğitim işbirliği anlaşmasının ayrıntıları Resmi Gazete’de yayınlandı. Bunu da muhalif diye anılan bir gazete, Katar’dan gelecek her liseyi bitiren öğrenci Türkiye’de doğrudan tıp okuyabilecekmiş gibi bir sunumla kamuoyuna duyurdu.

Muhalefete mensup isimleri bırakın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile bu anlaşılmadan hareketle tepkilerini ortaya koydu. Oysa bunun gerçekle çok fazla ilgisi yoktu.

Muhtemelen bu anlaşma ile Katar’dan gelecek öğrenci sayısı yılda 3’ü, 5’i geçmez. Türkiye farklı ülkelerle bu tür anlaşmaları bugün değil, on yıllardır yapıyor. Bu oltaya takılan muhalifler de tuğla tuğla ördükleri duvarı işin aslını öğrenmeden sarf ettikleri bir sözle yıkmış oluyorlar.

İşte o malum kitle, muhalefeti sadece bu oltaya gelen tarafı ile görüyor. Böyle oltaya takılmaları birbirleri ile müthiş bir iştaha ile paylaşıyorlar. Böylece muhalefeti gerçeklerden uzak, yapılan her adımı tu kaka yapmaya çalışan ama onu bile beceremeyen bir kesim olarak zihinlerine yerleştiriyorlar.

İşte Erdoğan “Avrupa’da aşı ücretli” derken kendi söylediğinin dışında hiçbir şeyi duymayan bu büyük kesime hitap ediyor. Dahası kendi açısından işe de yarıyor.

Erdoğan’ın gerçeklerden uzak sularda yüzmesinin güzel bir tarafı da var. Onu da paylaşmak isterim.

Son haftalarda her şey çok hızlı değişiyor artık. Yolsuzluk olayları konusunda son zamanlarda muhalefet hayli etkili olmaya başladı. Ortaya çıkan belgeler ve söylenenler iktidara oy veren bir kesim üzerinde erozyon etkisi yapıyor.

Saray çevresi ve Erdoğan, bu değişimi ve dönüşümü fark etmemiş görünüyor. Fark ettiler ise de çıkış yolu bulamıyorlar.

Eskiler, “Bir dirhem et bin ayıbı örter” derler. Ekonomi eskisi gibi yaşananların üzerini örtebilecek durumda değil. Değişimi fark etmeden eski yöntemlerle yürümeye çalışmaları müthiş umut verici.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Size net ve de deneyeyimlenmiş bir şey söyleyeyim Erdoğan ve AKP öyle bir kitleye sahip ki kendi network ağları dışında bilgi akışı sağlayan haber kanallarının otomatik olarak “yalan” söylediğini kabul ediyor ve en önemlisi de dinî bir motivasyon ile o haber kanallarını açıp bakmayı “günah” kabul ediyor.

  2. Bence yalanlarının sorgulanmadan ve araştırılmadan gerçek ve ciddî laf diye algılanıp, kabul edileceğine iman etmiş, gerçeklerden kopmuş, hasta bir kişilik var karşımızda. Iktidarının ve keyfinin, menfaatinin devamı için hep yeni yalanlar ve saçmalıklar bulmak ve halkı bunlarla kandırmak, uyutmak istiyor.
    Maalesef yaklaşık 20 yıldan beri bu taktiği hep işine yaradığı ve hep kazanan tek kişi olduğu için, kendisinin laflarının gerçek diye kabul göreceğine iman etmiş hep.
    Bakın sorun şu, adam siyaseti ve particiliği bir dava ve savaş olarak algılıyor, görüyor. Bu hastalıklı, narsist vaka maalesef ülkenin kanayan yarası!!
    Diploma yalan, laflar,vaadler yalan, yeter ki para ve rant çarkı dönsün.

  3. “Işte o malum kitle, muhalefeti sadece bu oltaya gelen tarafı ile görüyor. Böyle oltaya takılmaları birbirleri ile müthiş bir iştaha ile paylaşıyorlar. Böylece muhalefeti gerçeklerden uzak, yapılan her adımı tu kaka yapmaya çalışan ama onu bile beceremeyen bir kesim olarak zihinlerine yerleştiriyorlar.”

    Muhalefet ediyoruz diye geçinenler, devletin başındakilerin kontrolünde olan kokain trafiğini görmeyip, dağıtılan kahvelerin helalliğini sorguluyor. Tüm devlet ve toplum harama ve pisliğe batmış. Eğer bu toplumun en masumu bile yanındaki komşusuna, dostuna, akrabasına “bu böyle olmaz” diyemiyorsa bu topluma ne denilir !?

    O şahıstan sonraki tufanı bekliyorlar anlaşılan…

  4. Erdoğanın en büyük başarısı, halkın ciddi bir kesiminin muhakeme özürlü olduğunu keşfetmiş olmasıdır..Meselelerin önü-arkası, öncesi-sonrası nedir- ne değildir demeden,bu kesimin araştırma gereksinimi duymadan hazırcı bi zihniyetle önüne konan herşeyi kabul etmeye dünden razı olmasıdır.. Hele bir de din ve milliyetçilik gibi konular, bu dinbazların elinde kitleleri afyonlayan bi araca dönüşüyorsa, yalan dolan bile kitlelerin gözünde hikmetli sözler olarak algılanır.. Erdoğana iman etmiş bu kitle için mesele artık siyasi bir tercihin ötesinde, itikadi bi boyut kazanmıştır.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin