Erdoğan, Mazlum Abdi’yi metro hediyesi yapacaktı

YORUM | M. AHMET KARABAY

Her şey Ankara’nın dehlizlerinde adım adım hazırlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da yapacağı mitinglerden/açılışlardan birinde önemli bir hediye sunulacaktı. Ancak bir dönem yaptığı her planı adım adım işleyen Erdoğan ekibinin, şimdilerde ne yaparsa yapsın mekanizma aleyhine dönüyor. Süleymaniye saldırısı da öyle oldu.

Milliyetçilik duygularını tırmandıran iktidar kanadı, PKK’ya yönelik mücadelede seçim öncesi yeni hamle yapmaya hazırlandı. 1999 seçimleri arifesinde Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının DSP’ye yaptığı katkı gibi bir etki yapacaktı. 

Hatırlanacağı gibi Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalanıp Türkiye’ye getirilmesi, DSP ve MHP’nin oylarında ciddi artışlar yaşanmasına neden olmuştu. Öcalan hamlesi, 18 Nisan’da yapılan seçimlerde DSP’nin oylarını yüzde 14,6’dan yüzde 22,2’ye, MHP’nin oylarını yüzde 8,2’den yüzde 18’e tırmandırmıştı.

Erdoğan’ın planı 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde, Suriye’nin kuzeyinde kurulması için altyapı oluşturulan Kürt devletinin cumhurbaşkanı olacağı söylenen “Mazlum Kobani” kod adıyla bilinen Ferhat Abdi Şirin’in öldürüldüğü müjdesini vermekti. 

Ankara dehlizlerinde yürütülen hazırlıklar, dün açılışı yapılan ve Erdoğan’ın gövde gösterilerinden biri olması hesaplanan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ve Kayaşehir Metro Hattının açılışına yetiştirilmek üzere yapıldı.

7 Nisan’da Suriye Demokratik Güçler (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin, Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye bölgesinde Uluslararası Koalisyon Güçleri ile gerçekleştireceği toplantıya katılacağı belirlenince düğmeye basıldı.

Bunun için önce 3 Nisan’da Süleymaniye’ye gidecek ya da oradan kalkacak uçaklara Türkiye hava sahasının 3 Temmuz’a kadar kapatıldığı ilan edildi. Gerekçe olarak da Talabani güçlerinin denetimindeki Süleymaniye Havaalanı bölgesinde “yoğunlaşan PKK faaliyetleri” gösterildi. Süleymaniye’ye günde 2 uçuşu olan Türk Hava Yolları (THY) da seferlerini askıya aldığını duyurdu.

Süleymaniye Havaalanı’na uçuşların yasaklanmasının nedeni 7 Nisan Cuma günü akşam saatlerinde belli oldu. Uluslararası haber kuruluşları, “kimliği belirsiz” dronların Süleymaniye Havaalanı’na saldırı gerçekleştirdiği haberini geçti. 

SİHA ve dronelardan atılan bombalar havaalanının kargo bölümünün hemen bitişiğine düştü. Bombalamanın olduğu sırada Mazlum Abdi, havaalanına giriyordu. SDG komutanı, Uluslararası Koalisyon Güçlerinin temsilcileriyle 3 gün süren toplantıdan dönerken güvenlik gerekçesiyle yolcu terminali yerine, kargo bölümünden giriş yapıyordu. Abdi, Süleymaniye’den Nusaybin’in karşısındaki Kamışlı’ya dönmek üzere havaalanına gelmişti. 

Bu sırada MİT bağlantılı hesaplar, peş peşe Mazlum Abdi’nin öldürüldüğü bilgisini paylaşmaya başladı.

Ne var ki bırakılan bombaların kargo binasının yanındaki boş alana düştüğü anlaşılınca, bu kez aynı hesaplar, “terörist lidere ensendeyiz mesajı verildi” yolunda paylaşımlar yapmaya başladı. Kürt haber kaynaklarıysa, saldırının doğrudan Mazlum Abdi’ye yönelik olduğunu öne sürdü.

IRAK VE ULUSLARARASI KURULUŞLARDAN AÇIKLAMALAR

Saldırının ardından Irak Cumhurbaşkanlığı, Süleymaniye Havaalanı’na yönelik saldırının Türk SİHA’ları tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü ve Ankara’yı bu saldırıyı üstlenmeye çağırdı, özür dilemesini istedi. Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, saldırıdan Türkiye’yi sorumlu tuttu.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü John Kirby, vurulmak istenen konvoyda 3 ABD askerinin bulunduğunu açıkladı. 

Merkez Komutanlığı Centcom Sözcüsü Albay Joe Buccino da saldırıda Mazlum Abdi’nin hedef alındığını duyurdu. Wall Street Journal’de yer alan habere göre Albay Buccino, “ABD personelinin emniyetini ve güvenliğini tehdit eden herhangi bir eyleme şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi.

ABD’li yetkililer, suikast girişiminin IŞİD ile mücadelede müttefikleri olan Suriyeli Kürt lideri hedef aldığını dile getirdiler.

ABD ve Batılı ülkeler, Suriye Demokratik Güçleri olarak bilinen SGD’yi IŞİD’e karşı verilen mücadelede en önemli müttefik olarak değerlendiriyor. NATO ittifakı içindeki Türkiye ise SGD’yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor. Washington yönetiminin, SGD’nin Türkiye’ye yönelik saldırıları kışkırtmadığına ve PKK’nın uzantısı olmadığına dair ikna çabaları, Ankara tarafından dikkate alınmıyor.

SDG, ÖNCE HABERİ GİZLEDİ SONRA DOĞRULADI

Suriye Demokratik Güçleri, saldırının gerçekleşmesi ardından Mazlum Abdi’nin orada bulunduğuna dair haberleri bir gün sonra doğruladı. SDG sözcüsü Ferhad Shami, Mazlum Abdi’nin güvenli bir şekilde gideceği yere ulaşıncaya kadar bilgileri başta gizlemeye çalıştıklarını söyledi.

Sözcü Shami, “Bu, kuzey ve doğu Suriye’nin güvenli bölgelerine zarar görmeden ulaşana kadar güvenliğini sağlamak için yapıldı. Saldırıyla ilgili daha fazla ayrıntıyı daha sonra vereceğiz” dedi. 

 

İlerleyen saatlerde SDG Komutanı Mazlum Abdi de bir video yayınlayarak olayı anlattı. Saldırı sırasında ABD ve koalisyon birliklerinin de dahil olduğu bir konvoyda olduğunu belirten Abdi, Türkiye’nin bu saldırıyı üç amaca yönelik olarak gerçekleştirdiğini öne sürdü:

🔹 Türkiye bu saldırıyı IŞİD’e karşı verilen uluslararası mücadeleyi sekteye uğratmak amacıyla yaptı.
🔹 Türkiye Kürdistanı güçleriyle ilişkilerimize darbe vurmak için heyetimizi hedef aldı.
🔹 Erdoğan ve ekibi Kürt kanı üzerinden ucuz bir başarı elde ederek seçimleri kazanmak istiyor.  

Bu arada Financial Times’ta konuyla ilgili yer alan yorum haberde, Türkiye’nin “PKK’nın evi” olan Irak’ın kuzey bölgesine sürekli olarak hava saldırıları düzenlediğine dikkat çekildi. Yorumda, “PKK’nın Suriye kolu Halk Koruma Birlikleri’ne (YPG) karşı savaşmak için 2016’dan bu yana Suriye’ye üç tam ölçekli saldırı düzenlendiği” hatırlatıldı. 

Gazete ayrıca, “Washington’un SDG’ye verdiği destek, NATO müttefikleri arasında uzun süredir devam eden bir sürtüşme noktası oldu” yorumunu yaptı. 

Süleymaniye Havaalanı saldırısının, 9 PKK’lının bulunduğu helikopterin düşmesinin hemen ardından geldiği hatırlatılan yorumda, “PKK’nın helikopterlere sahip olduğu iddiası Ankara’yı çileden çıkardı” denildi.

Türkiye, Suriye’de YPG ve SDG’ye karşı planladığı operasyonda istediği sonucu elde edemedi. Irak yönetimi ile ilişkileri gerildi. 

Erdoğan ve ekibi bu olaydan sonra Washington’dan gelecek uyarı ve yaptırım girişimlerine karşı ABD düşmanlığını körükleyerek kendi taraftarını konsolide etmeye çalışacak. “İşte gördünüz yine Türkiye düşmanlığında birleştiler” nutukları atacaklar.

Erdoğan, Başakşehir’de kürsüye Mazlum Abdi’nin kellesiyle çıkmak istedi ama beceremedi. 

Yakın geçmişe kadar, içerideki ve dışarıdaki her gelişme AK Parti ve Erdoğan’ın lehine gelişirdi. Şimdi ise yaptıkları operasyonlardan istedikleri sonucu elde edemiyorlar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. İhalar bir hedefi hemde çok stratejik bir hedefin yanını vuracak. Tayyipin her attığı adımı takip edebiliyor. Takip etmekle kalmıyor, Türk ihalarını yanlış yönlendirebiliyor. Yani Türk ihaları üstünde Mazlumun hakimiyeti Tayyipten daha çok. Tıpkı meclisi vuran hayalet darbe uçakların meclisi yıkamaması gibi bir durum söz konusu. Yoksa Meclis gerçekten bombalansa yani yerle bir edilse Kılıçdaroğlunun beton duvarlar arasında işi ne? Etten duvar örmeye kalkıyor sözde. Mazluma giden istihbaratlar Kılıçdaroğluna da gidiyor demek ki. Hepsi birbirine bağlı aslında.

    ABD ne diyor? Mazlum Işid ile mücadele ediyor. Peki ABD ye bu bahaneyi kim verdi? Işidi Kürtlerin üzerine salan Türkiye. Türkiye karakteri ne duruma düştü? Işid ile poz veren, yan yana olan, yatıp kalkan Türk. Peki PKK karakteri ne duruma düştü? Işid ve Işidin dostu Türk ile mücadele eden kahramana. Peki Türkün karakteri ne oldu? Kafa kesen Işidin dostu Türk. Mazlum Türkün karakterini Işid seviyesine indirirken, siz hiç ışide itiraz eden Türk gördünüz mü? PKK yı Işide karşı, gericiliğe karşı, karanlığa karşı mücadele eden Kürt olarak gösterdi.

    Türkiyede Aleviler ve Kürtler yükselirken Türkler gittikçe faşistleşiyordu. Ama Türkler bunu iyi bir şey sanıyorlardı. Çünkü Mazlum onları tuzağa çekiyordu. Türkleri birbirine karşı PKK işbirlikçisi diye faşisti mazlumun üzerine salarken Suriyede PKK Devletini kuruyordu.

    O sırada Türklerin sesi çıkmasın diye Mazlum Türklerin Meclisini darbe yaptırarak feshettirdi. Hani PKK sınırdan girecekti ya. Sanki ilk defa giriyordu sınırdan. Hiç kimse buna itiraz etmedi. Herkes Meclisin feshedilmesinden memnundu. Tek bir itiraz bile gelmedi. Hatta müslümanlar Meclisin feshedilmesini Demokrasi bayramı diye kutluyorlar. Koskoca PKK Devleti kurulurken Türkler bunları yaşıyordu. Sonra Kürdistan kurulduktan sonra yalandan, tıpkı 15 temmuzda yalandan meclisin bombalanması gibi, Mazlumu buluyorlarmış da ama ne hikmetse bomba yana düşüyormuşta.

    Mazlumu ve PKK Devletini koruma, göz kulak olma görevi Türklerindir. ABD nin bölgede tutunacağı tek dalı yani Işid kozunu ABD ye Türkler verdi. O sırada hiçbir Türkten ses çıkmıyordu. Sonra ABD ye Türkler bu kozu verdikten sonra ABD bölgeye girdi. Şimdi Türkiye Mazlumu öldürmeye çalışma görüntüsü ile Türkleri kandıracak. Bu kandırmacayı 40 yıl sadece dağları insanlara gösterek şu kadar terörist öldürdük diye sürdürdüler. Günün sonunda ne oldu? PKK Kürdistanı kurdu. Türklerde Demokrasiden daha aşağı bir seviye olan Esad gibi muhaberat rejimi kurdu. Demokrasi liginde bakalım PKK Devleti mi daha üst sıralarda olacak dünyada yoksa Türk Muhaberat Devleti mi?

    Mazlumu öldürmeyi beceremiyorsun. Ne hikmetse İhanın ayarlarıyla oynanıyor. Diyelim Mazlumu öldürdün. Türkleri bununla mı kandıracaksın? Yani koskoca PKK Kürdistanını görmeyeceğiz, Mazlumun ölümüne sevineceğiz. Mazlumu Türkler ne zaman öldürür? Eğer Mazlum Türklerin kendisini düşman olarak göstermesine rağmen Türk dostu olmaya başlarsa Türk yetkililer Mazlumu derhal öldürür yerine Türklerin istediği gibi Türk düşmanı gibi davranan birini getirirler. Türklerin kafasında Kuzey Suriye düşmanlaştırılmalıdır. Eski Türkiye toprağı olarak algılanmak yerine eski türk toprak ve eski kürt milleti düşmanlaştırılmalıdır. Türkler onları tanıyamamalı, tanıyamaz hale getirilmelidir. Türklerin Kuzey Suriyede öldüreceği insanlar Türk dostu olanlardır. Geride hiçbir şey kalmamalı. Tamamen düşmanlık üzerine kurulmalı. Bu sayede Türkler eski topraklarla yani kendi kendileriyle yani atalarıyla savaştıklarını görmesinler. İsrail filistin gibi, bir roket ordan buraya, bir roket burdan oraya. Hem Türkler hem Kürtler sürekli tedirgin edilecekler. Rahat yüzü yok, düşmanlık duygusu, kin, nefret sürekli deşilecek. Bunun ters birşey olduğu söylendiğinde milliyetçiler hemen o kişiyi hedefe koyacak ve susturmaya, hainlikle suçlamaya, tehditle en son imha etmekle paraziti temizleyecekler. Kürtler ve Türkler çok asgari düzeyde insani seviyeleri yaşayabilecekler.

    Işid olmayınca Yahudiler Dünyaya PKK nın reklamını yapamayacaktı. Türk karakteri Işide destek veren karakter olarak görülmeyecek ve dünyada pasaportu daha saygın olacaktı.

    Ama insanlar hep oyunu şiddete, bölücülüğe, kavgaya, üstün olmaya, düşmanlığe, kin ve nefrete verdi. Bunun sebebi çok açık. Aşağılık kompleksi. Senin istihbaratın PKK nın istihbaratından daha zayıf. Hatta PKK nın istihbaratı İhalarını yanlış yönlendirebilecek kabiliyette. Bunları gören insan, 40 sene PKK ile mücadele ediyorsun, adam sınırların dibinde mücadele ediyor, o bölgeler eski osmanlı toprakları, varsayalım osmanlı toprakları olsun, sen 40 yıl sadece dağda şu kadar terörist öldü diyebildin sadece. İnsanlar her seferinde oh biraz azaldılar dedi her seferinde ama bir türlü azalıpda bitmedi. Sonra gözünü bir açıyorsun şamda namaz kılacak iken sınırın dibinde PKK bayrağı dalgalanıyor hem de PKK yani Mazlum dünyada saygınlık kazanmışken. İşte bunlar bir insanda zamanla bıkkınlık, yılgınlık veriyor. Kim bizi bu kadar bıkana, sıkılana kadar oyaladı? Işide silah vermek hangi Türkün fikriydi? Diyorum işte hepsi Mazlumun planıydı. Önce PKK Işide Musul petrolünü verdi. Türkler bu sırada Musuldan kaçıyordu. Sonra Işid petrolü Türklere sattı karşılığında silah aldı ve çok güçlendi. Yani motivasyon Şamda namaz kılmaktan para ticaretine döndü. Mazlum bunları planladıktan sonra Türklerin desteklediği Işidi Kürt bölgelerine saldırttı. Kürtler Mazluma daha sıcak bakmaya başladı. Benzetme olacak, Kurtuluş savaşında Atatürk kahraman olunca siyasi gücü daha da artmıştır.

    Mazlum adı gibi kendilerini dünyaya mazlum gösterdiler. Türklerin payına da Işid ile işbirliği yapan karanlık bir devlet düştü. Olup biteni tam kavrayamayanlar içine düştükleri bu durumu hazmedemeyerek rahatsızlık duymakta. Ama şuurlu olmadığından bir türlü Muhaberat rejimin Mazluma çalıştığını göremiyor. Mazlum istihbarat yönünden bütün Türklerden daha üstündür. Çünkü bir Devlet kurmaktadır ve Kürtler tarafından kahramanlaştırılmalıdır. Atatürkün Türkler tarafından kahramanlaştırılması gibi. Kolay değil herkesin sevgisini kazanmak. Sevilmeyenler dar ağaçlarında sallandırılıyor. Ama PKK Kürt devletini kurarken gerçek yüzünü Kürtlerden gizlemek için kötü bir karaktere ihtiyacı vardı. PKK o kötü karakteri Türklerin üzerinden kullandı. Işid o kadar kötü davranacaktı ki Türklerin desteklediği Işid tecavüz dahi her türlü kötülüğü yaptı. Ona adeta tarihten fışkıran vahşi bir mutantı oynayacaksın dediler. Bu sayede Türklerin yardımıyla Mazlum parlatıldı. Muhtemelen Türklerin suikastından kurtulması da kendisi parlatmak içindir. Mazlum sıkıştıkta Türk istihbaratı ve Türkler ona yardıma koşuyor. Bir tane Türk çıkıp da Işid haramdır diyemedi. Adam öldürme yetkisini Işid hangi kanundan alıyor? Ha doğru, Işid dünya kanunlarını takmıyor değilmi? Peki bu size tanıdık geldi mi? Demek ki Türklerin indiği çukurda daha dibe inmediler.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin