Erdoğan, İmamoğlu’nu ‘terörist’ ilan etti

M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME

CHP lideri Özgür Özel, seçmenin 31 Mart 2024’te kendisine teslim ettiği emanete 9 ay sonra sahip çıkmaya başladı. AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ağır bir hezimet yaşadığı ve partililerinin ne yapacağını şaşırmış vaziyette beklediği dönem, Özgür Özel’in “normalleşme” masalıyla muhalefet açısından heba edildi.

Siyasal İslamcılar, zayıf oldukları dönemde “insan haklarından”, “evrensel hukuktan”, “uzlaşmaktan” söz ederler. Gücü ellerine geçirdiklerinde ise bütün haklara sadece kendilerinin sahip olduğunu sergilerler.

Bugüne kadar görevden alma, hapse atılma ve kayyım atamalar hep DEM Partililerden olduğu zamanlarda, öteki partilerden ve özellikle CHP’den pek ses çıkmadı. 30 Ekim 2024’te CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer uyduruk gerekçelerle görevden alınıp hapse atılırken bile, biz bir avuç ehl-i kalem sesimizin çıktığı kadar bağırdık.

Asıl amacın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu daha o gün, İstanbul’a kayyım, sıra CHP’ye geldi anlatmaya çalıştık. Öyle anlaşılıyor ki İstanbul’un en fakir ilçesinden sonra en zengin ilçesinin belediye başkanı da görevden alınınca CHP’de ‘birilerinin jetonu’ ancak düştü.

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklanıp hapse atıldıktan sonra Erdoğan’ın niyeti ancak anlaşılabildi. Akpolat’ın tutuklanmasından sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, çıkıp açık ve net konuştu. İktidarın asıl niyetinin kendisi olduğunu söyledi ve iktidardakilere “Hodri meydan!” dedi. “Mert olun! Benim cezamı onayın.” çağrısında bulundu.

CANLI YAYINDA BAŞLATILAN SORUŞTURMA

Rıza Akpolat’ın tutuklanması, İmamoğlu için dönüm noktası oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel için bunlar yeterli değildi. Başkan İmamoğlu için canlı yayında soruşturma başlatılması gerekiyordu. Ekrem İmamoğlu, CHP lideri Özel ile birlikte katıldığı bir programda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in CHP Gençlik Kolu Başkanı Cem Aydın’ın sabah evi basılarak polis nezaretinde karakola götürülmesini eleştirdi.

İmamoğlu, daha kürsüden ayrılır ayrılmaz sözlerinden dolayı soruşturma başlatıldığı haberi medyaya düştü. Gerekçe, “Tehdit ve terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek.”

İmamoğlu bu kez de ‘terör suçlusu’ olarak işlem görecek.

İBB Başkanı İmamoğlu, soruşturma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Kullandığım her kelime bu ülkede herkesin çocukları ve geleceği için tarafsız bir hukuk talebiydi. Sözümün arkasındayım.” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel, aynı gün hem CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı hem de İmamoğlu hakkında soruşturma başlatılması üzerine “normalleşme” sürecini bir kenara bıraktı ve yapılması gerekeni yapacağını açıkladı.

Bir dönem ağzını açana farklı gerekçelerle soruşturma başlatan savcı Zekeriya Öz’ün bu dönem yerini Akın Gürlek almış olmalı. Bu durumda yapılacak tek bir şey var. İmamoğlu ve Cem Aydın’ın dile getirdiği sözleri, milyonlarca muhalif sosyal medyadan paylaşmalı. İmamoğlu’nun dediği gibi, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” tavrını takınmalı. Aksi takdirde bütün muhaliflerin kapısı bir şafak vakti polis tarafından çalınmış olacak.

Bunu gören CHP lideri Özgür Özel, Akın Gürlek’i, “Ekrem İmamoğlu ile uğraşmaktan özel sorumlu başsavcı” olarak niteledi. Bütün bunlar, 17/25 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir bir ortaya serildikten sonra muhalefet, “Hırsıza hırsız!” diyemediği için şimdi o hırsızlar muhalefete ahlak dersi vermeye kalkıyor.

Eğer CHP yönetimi, geçen hafta İmamoğlu’nun, bu kez de Özgür Özel’in ağzından çıkan sözlere sahip çıkarsa Türkiye’de yeni bir dönemin kapısı aralanmış olur. Özel, açıkça meydan okudu.

“Aracıyı aradan çıkar, Akın’ı çek. Biz buradayız. Hesaplaşacaksan, korkun yoksa getir sandığı milletten al cevabı. Hodri meydan. Partim hazır, adaylarımız, adayımız hazır. Seni orada bu Akın Gürlek de kurtaramaz. Alnınızı karışlayacak millet.”

CHP, ADAY BELİRLEMEK İÇİN TOPLANIYOR OLMALI

Bu sözlerin sahibi “normalleşme” diye oyalanan ayların kaybını telafi etmek üzere kolları sıvamış demektir. CHP’nin tüm milletvekilleri, 81 ilin il, kadın ve gençlik kolları başkanları Özgür Özel‘in talimatı üzerine yarın Beşiktaş’a çağrıldı.

Bu yerinde bir çağrı. Bu toplantıdan CHP’nin muhtemel bir seçimde cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sonucu çıkmalı.

Ülkeyi bir an önce seçim atmosferine sokulmazsa, demokrasinin son ayağı olan “seçimle değiştirebilme” umudu da ortadan kalkma yolunda bir adım daha atılmış olunacak.

  • Bağımsız yargı gitti,
  • Kuvvetler ayrılığı ilkesi kayboldu
  • Kurumların özerkliği ortadan kaldırıldı
  • Hesap verilebilirlilik rafa fırlatıldı
  • Özgür medya köleleştirildi.

Bütün bu sütunlar bir bir devrildi. Umarım demokrasinin ortada duran tek sütunu de yok edilmeden gereken yapılır.

ÜMİT ÖZDAĞ’IN GÖZALTINA ALINMASI

CHP cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya’da yaptığı bir konuşmadan dolayı, Ankara’da gözaltına alınıp İstanbul’a götürüldü. Suç olduğu öne sürülen konuşmanın yapıldığı yer Antalya. Hakkında hakaret edildiği öne sürülen kişi olan Erdoğan ve Ümit Özdağ da Ankara’da yaşıyor. Ne var ki soruşturma İstanbul’da başlatılıyor ve Özdağ, gözaltına alınıp İstanbul’a götürülüyor.

 

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın siyaset üslubuna asla onay vermediğimi, dahası ülkeye yarardan çok zarar getirdiğini bu köşede defalarca dile getirdim. Ancak on binlerce kişinin hayatını kaybetmiş olmanın sorumlusu gösterilen PKK lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasının konuşulduğu bir günde bir parti liderinin gözaltına alınması, acı verici.

Bir günde üç siyasi soruşturma başlatılmış oldu:

  • CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın,
  • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,
  • Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ.

Bu yaşananlar demokrasilerde görülebilecek şeyler değil. Bu konumda olanlar elbette sorumsuz değil. Ancak soruşturma açılacak konu, tarafsızlığını ve yeminini unutan bir isim ile ilgili olamaz.

Bu arada Ümit Özdağ’a soruşturma, görünürde Antalya’da söylediği, “Hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın Türk milletine verdiği zararı vermemiştir!” sözünden dolayı açıldı. Gerçekte ise İmamoğlu’na açılan soruşturmayı “amasız”, “fakatsız” eleştirmiş olması yüzünden açıldığından şüphe yok. Özdağ hakkındaki soruşturma ile öteki muhalefet partilerine, “Biz İmamoğlu’nu yalnızlaştırma politikası başlattık. Siz de ondan uzak durun!” mesajı vermekten ibaret.

Özel’in dediği gibi çıkış yolu muhalefete karşı ilan edilen savaş ilanını görmekte.

“Kötülük ne kadar büyükse, muhalefetin cesareti de o kadar güçlü olmalı.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin