[Haber-Analiz: Erman Yalaz]
Siyasette fotoğrafın bir dili vardır. Bu hafta iki fotoğraf yansıdı kamuoyuna Tayyip Erdoğan ve ekibiyle ilgili. Bugün üçüncüsüne şahit olacağız, partili Cumhurbaşkanı pozu verecek Erdoğan… İlk fotoğraf Taliban Rejimi Gülbettin Hikmetyar’ın dizinin dibinde çekilmiş Erdoğan fotoğrafıydı. Diğeri uçaktaki ‘yeni başkanlık’ fotoğrafı.
İlkinden başlayalım. Erdoğan’ın Hikmetyar fotoğrafı yıllarca daha çok sol ve ulusalcı çevrelerce eleştirildi. Bakanlar Kurulu kararı ile Hikmetyar’a dair mal varlığını dondurma kararı kaldırıldı. Saha temizliği yapıldı. BM’nin terör listesinde yer alan Hizb-i İslami Partisi lideri Gülbeddin Hikmetyar’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatının ardından uçak ambulans ile Türkiye’ye getirildiği ve bu durumdan ABD’nin de bilgisi olduğu iddia edildi üstelik.
İkinci fotoğraf Hindistan yolunda ortaya çıktı. Resmi ziyaret yolunda aralarında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ve MHP’li bir ismin de yer aldığı ‘beyaz gömlekliler’ ile çekilmiş kareler yansıdı basına dün. Yapmacık ve bir o kadar kurgu. ABD başkanlık fotoğrafçılarının karelerinden fırlayan bir ‘Bizi de Obama gibi çek pampa!’ prodüksiyonu.
Basın arşivlerini takip edenler hatırlayacaktır; Başkan Barack Obama’nın rahat tavırlarıyla bir masa etrafında Oval Ofis’te ya da güvenlik danışmanları toplantısında, başkanlık ekibiyle birlikte verdiği pozlar hafızalardadır. Uçakta medyanın sadık bendeleriyle pozları meşhur olan Erdoğan, buna şimdi Genelkurmay başkanlı, MİT Müsteşarlı, bakanlı olanları ekledi.
Tabi fotoğraf servis edenler artık Obama dönemi karelerinin tarih olduğunu da görmeli. Çünkü Beyaz Saray’da artık yeni trend Başkan Donald Trump’un etrafında dizili ekibinin önünü iliklemiş şekilde tam kıta bekleme fotoğrafları.
YENİ BAŞKANLIK KABİNESİ
Mekke Medine’de ‘Reis’in ardında namaz pozu veren Hulusi Akar, sivil giyinmeyi seviyor. Erdoğan ile fotoğraf çektirmeyi de. Bu kez de beyaz gömleği ile heyete katılmış. 23 Nisan çocuğu gibi mutlu olsa gerek. En başta o oturuyor çünkü. Karşısında Erdoğan’ın partiye giriş hazırlık seremonilerine ilişkin süreçleri yönettiği için geziye gelemeyen Başbakan Binali Yıldırım yok. (Vekaleten Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan gönderilmiş) Mevlüt Çavuşoğlu var. Çaprazında Damat Berat Albayrak. Sağ yanında Nabi Avcı, onun yanında nam-ı diğer ‘Sır Küpü’ MİT Müsteşarı Hakan Fidan. Sözcü İbrahim Kalın ve tabii daha önemlisi MHP’den Saffet Sancaklı.
ARTIK REİS HERKESİN İŞİNE KARIŞACAK
Artık bakanlar kurulu, TBMM yok. Yani var ama yok. Var gibi olacak ama olmayacak. Mecliste soru önergesi, hesap sorma, Sayıştay raporları, kamu bütçesi denetleme, kanun çıkarken tartışma veya bunları değiştirme imkanı artık yok. Bu fotoğrafa girenler ve baş köşede oturan kişinin kararlarıyla yönetilecek her iş. Reisi tatmin eden, işini halletmiş olacak.
Bir de Reis herkesin işine karışacak. Geçen gün, ABD askerlerinin Suriye sınırında konuşlanmasına, Rusya-ABD askerlerinin omuz omuza PYD güçleriyle poz vermesine aldırmadan ne dedi? ‘Bir gece ansızın gelebiliriz!’ Ne Akar’a, ne Fidan’a sordu. Şimdi onlar bunun nasıl temizleyeceğiz diye düşünüyordur kesin.
Fotoğrafların dili böyle. Ya icraatlar?
Saray’ın Doğan Medya Temsilcisi Abdülkadir Selvi, Erdoğan’ın yeni dönemini iki üç başlıkta yaşanacak değişimleri kaleme almış dün. İcraatların ipucunu vermiş. Buna göre, yakın dönem yol haritasında şunlar var. Önce AKP vitrini yenilenecek. Kabineden alınacak bakanlar partiye, parti yöneticileri kabineye. 2019’daki tam bakanlık uygulamalarına kadar, Hindistan yolundaki fotoğrafta olduğu gibi Erdoğan’ın uçak-saray ekibine girecek yeni isimler belirlenecek yani. Selvi’nin fısıldadığı ikinci önemli başlık, parti teşkilatı ve belediyelerdeki değişim meselesi. Yerel yönetimler yeniden yapılanacakmış.
YEREL SEÇİMLER İPTAL, KAYYIMLAR VE PARTİ VALİLERİ YOLDA!
Nasıl olacak peki? Selvi, ‘2. Erdoğan Dönemi’ ismini taktığı gelişmeler için, “AK Parti’de önemli ölçüde bir ‘yenileşme ve değişim’ sürecinin başlaması bekleniyor. Referandum sonuçları ‘alarm zilleri’nin çalmasına neden oldu. Teşkilatlarda ve yerel yönetimlerde yeniden yapılanmaya gidilecek. ‘Yorulan, enerjisini kaybeden, sahada çalışmayan’ teşkilatlar ile referandumda partiyi aşağıya çeken, hizmet üretmeyen, yıpranmış yerel yönetimler değiştirilecek.” yazmış. Yani!? Yani, seçim, yerel seçim, teşkilat yoklaması, parti içi demokrasi filan yok. Reis değiştirecek, başkanlar, il yöneticileri değişecek. Sefer Can beyin yazdığı haliyle AKP belediyelerine kayyımlar yolda. Kanaatimce bununla da yetinilmeyecek. Parti valileri de hayli sükse yapacak artacak. Ne de olsa 80 küsur HDP’li belediyeyi valiler ve kaymakamlar eliyle yönetiyor Erdoğan. 81 il, 923 ilçe Erdoğan’a bağlanacak. Muhtarlar zaten malum. Onlar Saray’a aşina zaten.
Sonra AKP 2019 seçimlerine hazırlanacak. Pardon, Erdoğan yeniden başkan olacak. Selvi, bir de kulis notu yazmış, Referandum sürecinde Erdoğan’a bir yabancı “Şu anda ne yaptıramıyorsun ki, AK Parti’ye genel başkan olmak istiyorsun?” diye sormuş. O da, “Dışarıdan müdahale ile bir yere kadar oluyor. Ahmet Hoca’yla yapamadık işte. Binali Bey’le sorun yaşanmıyorsa, belediyeden bu yana benim yanımda olduğu için” karşılığını vermiş. Her işe burnumu soktum dememin başka bir yolu. Devrik sabıkın itirafı.
DIŞARIDAN BİR YERE KADAR OLUYOR DEVRİ
Bu da fotoğrafların dile kadar önemli ve net bir mesaj. 7 Haziran seçimlerinden memnun olmadım, artan olaylara, teröre rağmen seçimde ısrar ettim. Ahmet Davutoğlu’nu da diğer tasfiyeleri de ben yaptım. Hakim savcılar, zulümler, davalar, hukuksuzluklar, 15 Temmuz, öncesi sonrası yaşananlar benim icraatım itirafı. Dışarıdan bir yere kadar oluyor. Yeni rejimin kodlarından biri bu.
FİİLİ DURUMLARIN KANUNLAŞTIRILMASI
Bir başka yeni dönem kodu fiili durumların kanunlaştırılması. Malum kendini siyaset sahnesinden silen hamleleri yapan Devlet Bahçeli’nin sözüydü bu. Bir başka meşhur söz, kabineden erken tasfiye olan Efkan Ala’nın BTK başkanı ve İstanbul Emniyet Müdürü ile yaptığı telefon konuşmalarındaki tavrıydı, “Biz kanun çıkaran yeriz, sen yap kanunun sonradan çıkar (uydururuz)” diyordu dönemin müsteşarı. Bir de emniyet müdürüne muhalif ve gazeteciler için, “Kır kapıyı al” talimatı veriyordu.
KORKUT, SİNDİR; MUHALİFLERİ HAPSET
Yeni dönem için hangi başka icraatlar var peki? Meral Akşener ve AKP içindeki siyasilere operasyon yapılacağı, hatta kimilerinde şu meşhur Bylock bulunduğu vs iddiaları yazılıp çiziliyor sağdan soldan. Ciddiye almak lazım. Pelikan dosyası açılmadan önce Davutoğlu, bu ekibi ciddiye almamıştı. Bir ay gibi kısa sürede siyaset sahnesinden silindi gitti. Bu sızma haberler, Saray’dan servis edilen fotoğraflar siyasetin gidişatını da belirleyecek. O yüzden gazeteciler, yorumcular hatta muhalefet cumhurbaşkanlığı sitesine yandaş gazetelere kulak kesilse faydası olur.
YENİ BİR DUYURUYA KADAR SEÇİMLER İPTAL
Açık değil mi? Erdoğan, seçim olmadan yerel yönetimler değiştirilecek diyor. Eee, bakanları zaten kendisi atıyor. Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay tamam. Genelkurmay başkanı artık beyaz gömlekli. Sır Küpü’nün genel seçimlerden önce istifa edip siyasete girmesine gerek yok. Başkanlık kabinesinde var artık. Seçme, seçilme şartı yok. Son seçimler, açık oy, gizli tasnif yöntemiyle yapıldığı için, çobanın oyu da Tuğçe Kazaz’ın oyu da eşitlendi. Kazanmak isteyen değil, zaten hep kazanan bir başkan olacak! Dosta güven, alternatif siyasete gözdağı verilecek. Bu kadar mı?
DERİN FAKİRLİK DEVRİ, İSTATİSTİKLE AYAKTA KALAN EKONOMİ
Değil tabi ki? Halk fakirleşecek. Ama göstergeler onları hep kendilerini zengin hissettirecek ‘istatistiki sıcaklıklarda’ tutulacak. Ekonomi batsa, tepe taklak olsa da kimse duymayacak. Yabancı sermaye yatırımcıları ile büyükelçiler ile sık sık yemekler tertip edilmek istenecek.
İRAN’IN BESİÇLERİ VARSA BİZİM DE BEKÇİLERİMİZ OLUR
Kefenliler kadroya alınacak. AK kadrolu avukatlardan hakim savcılar atanacak. 7 bin bekçi alınıyor malum. Bu bekçiler, İran rejiminin ‘Besiçleri’ gibi olacak. Öyle 1 Mayıs kutlamaya kalkmak, maazallah ‘Reis’e veya billboard’lardaki fotoğraflara yan bakmaya kalkmak yoook! Sandık güvenlik, demokrasi, özgürlük demeye gelmez artık. Cop ve silahları da ellerine aldılar mı tamam. Koruma ekibi zaten son KHK ile baştan aşağı değiştirildi malum. Yakında Kaddafi’nin ekibinde olduğu gibi güneş gözlüklü yeni AK Polislerden seçilmiş bayan komandolar görebiliriz.
SAKALLAR FORA
Korumalarda, yakın ekipte sakalların bir miktar uzaması söz konusu. Kabinenin Damat (Berat), Sözcü (İbrahim), Müsteşar (Fidan) kısmı, Jöleli ekonomi bakanı zaten sakalları ile ortalıkta gezinip duruyor. Sakallı Genelkurmay fikri, Hulusi Akar’a ya da haleflerine pek de fena bir fikir gibi gelmeyebilir. Keselim tıraşı. Artık korku hakim olacak. Tek adam karar verecek, sevmeyenler, onu tasvip etmeyenler düşünecek. 1 Mayıs meydanlarının aslan kesilen sendikacılarının uzlaşma vs laflarına bakınca buna uyum sağlamaya hazır bir halk kitlesi temsilci grubunun varlığı ortada.
KORKU İMPARATORLUĞUNA MERHABA
Korku imparatorluklarında, bu tip boyun eğmelere sıkça rastlanır. Korkunç olanı boyun eğmeyenlere yönelik yok etme politikalarıdır. Allah korusun 1990’lardan beter kayıplar, faili meçhul devri açılmak istenebilir. Bir buçuk aydır başkentin göbeğinde kaçırılan öğretmen ve memurların bulunmak istememesi, yeni gözaltına alınan binlerce kişinin ‘sen mahrem imamsın’ deyip işkenceye alınmasının başka bir manası yok.
Asıl korku ise şu sandıktan çıkan yüzde 49’luk hayırcılar meselesi olacak. İki sene boyunca yatıp kalkıp bu kitlenin ikna edilmesi için ortaya dökülecek icraatları izleyip, yeni fotoğrafları izleyeceğiz. Temennim ve duam, çok kan akmaması. Baksanıza, Erdoğan’ın ‘Verin 400’ü kurtulun’ dediği günden bu yana Güneydoğu’da ve Doğu’da taş taş üstünde kalmadı. 15 Temmuz’dan sonra hukuk devleti, demokrasi askıya alındı. Yüz binler hapsedildi. Binlerce asker, polis şehit edildi. Ne içindi bunlar? ‘Tek vatan, tek millet, tek devlet için!’ mi? Hayır! Tek adam içindi.
Evet siyasette fotoğrafların bir dili vardır. Ancak siyasette başarı fotoğraflardan, icraatlardan ibaret değildir. Ülkenizin padişahı ve kralı olabilirsiniz. Ancak vatandaşınızın gerçek mutluluğu, ne kadar demokratik bir ülkede, hangi özgürlüklerle yaşadıkları önemlidir. Siyasiler de siyaset de ebed müddet değildir. Devran değişecek. Bekleyeceğiz.