Erdoğan, Arınç’ı ‘mayın eşeğine’ çevirdi

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aklındaki tek konu deprem değil, asıl konu zorunlu seçim tarihinin önünde duruyor olması. Bu tarihi değiştirip değiştiremeyeceğine ilişkin Bülent Arınç aracılığıyla zemin yokladı. Değiştiremeyeceğini anlayınca şimdi Reuters ajansı aracılığıyla tornistan yapıyor.

6 Şubat depremi, 8 milyon seçmenin hayatını doğrudan etkiledi. Bu 100 seçmenden 14’ünün etkilendiği anlamına geliyor. Daha depremin ilk haftasında bölgeden 2 milyon insan farklı bölgelere göç etti. 

Buradan hareket eden Erdoğan, seçimin ertelenmesi üzerinde durdu. Depremin ilk günlerinde yaraların sarılması için felaketzedelerden bir yıllık süre isteyen konuşmalar yaptı. 

Erdoğan bu tarz bir yaklaşım içindeyken kendisini AK Parti’nin özgül ağırlıklı ak sakallısı sanan eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, öne atılıp seçimlerin bir yıl ertelenmesi çağrısı yaptı.

Arınç’a göre, ortada ne seçmen ne de seçmen kütüğü kalmıştı. Böyle bir ortamda seçimin zamanında yapılması mümkün değildi. Bundan dolayı da seçimler bir yıl ertelenip, yerel seçimlerle birlikte yapılmalıydı. 

Arınç’ın bu çıkışının ardından 14 Şubat’ta Özgül ağırlıktan özgül rezalete Bülent Arınç başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu açıklamayı, Beştepe Sarayı’ndan yapılan bir görevlendirmeyle mi yaptığı, yoksa Erdoğan’ın böyle düşündüğünden hareket eden Arınç’ın kendiliğinden mi bu çıkışı yaptığını bilmediğimin altını çizmiştim.

Açıklamanın hemen ardından bu yazıyı yazdığım için Arınç’ın çıkışının nedeni tam olarak belli değildi. Bugün artık bu sorunun cevabı netleşmiş durumda. 

Bülent Arınç, bu açıklamayı kadim yol arkadaşı Erdoğan’ın talebi ya da bilgisi doğrultusunda yaptı. “Seçim ertelensin” çıkışı, kamuoyunun tepkisini ölçmek ve nabız yoklamak içindi. 

ERDOĞAN, ARINÇ’IN AĞZININ PAYINI VERİRDİ

Eğer Arınç, o açıklamayı re’sen yapmış olsaydı, Erdoğan aynı gün veya ertesi gün çıkıp ağzının payını verirdi. Hem de en ağır bir şekilde. 

Nitekim, 2020 Kasım ayında Arınç’ın eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve işadamı Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiği yolundaki çıkışına sert karşılık vermişti. Erdoğan bu çıkışla fitne ateşi yakıldığını söylemiş ve Arınç’ın CHP’nin dümen suyuna girdiğini öne sürmüştü.

Erdoğan, son açıklamasından dolayı hiçbir şey söylemedi. Aksine, kimin ne tepki verdiği, hangi kesimin nasıl bir tavır takındığı gözlemlendi. İstenilen sonuç alınamayınca Arınç, son bir hamle daha yaparak gazeteci Gürkan Zengin’in Ankara Masası programına konuk oldu.

Arınç, daha önce tavsiye olarak yaptığı açıklamalarını bu kez tehdit boyutuna taşıdı. Yüksek Seçim Kurulu’nun, “Bu şartlarda seçim yapamam” diyerek seçimi ertelememesi ya da Meclis’in bir Anayasa değişikliği yaparak seçimi ertelememesi durumunda ülkede kaos çıkacağını öne sürdü. 

Kamuoyunun tepkisi, Arınç’ın bu ikinci çıkışından sonra netleşti. Beştepe Sarayı, kamuoyunun seçimin ertelenmesine sıcak bakmadığını gördü. Özellikle Arınç’ın seçimin ertelenmesinin önünde anayasal engel olduğunun hatırlatılması üzerine, “Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var?” çıkışı Türkiye’de şeriat hukukunun uygulanıp uygulanmadığı tartışmasına dönüştü. 

REUTERS ARACILIĞIYLA TORNİSTAN YAPILIYOR

Beştepe Sarayı, Arınç’ın çıkışıyla kamuoyunun tavrını ve normal seçim tarihi olan 18 Haziran’ın ertelenmesinin imkansıza yakın bir zorluk taşıdığı görmüş oldu. 

Aslında Arınç’ın başlattığı tartışma, iki amaçtan birine ulaşmış oldu. Seçim tarihi ertelenmese bile bu tartışmalarla dikkatleri bir ölçüde deprem gündeminden uzaklaştırmış oldu. 

Arınç’a zemin yoklaması yaptırıldı. Benzetmeyi hakaret amaçlı yapmadığımı baştan belirteyim. Kaçakçılar arazide mayın olan yerleri belirlemek amacıyla önce eşeği alana sürerlermiş, mayının patlarsa eşek ölüyor, patlamazsa eşeğin yürüdüğü yol güvenli hale geliyor. Bülent Arınç da “Seçim ertelenmeli” bilerek veya bilmeyerek, Beştepe tarafından mayın eşeği gibi tehlikeli alana sürülmüş oldu. 

Erdoğan, için artık yeniden seçim gündemine dönme zamanıydı. İngiliz haber ajansı Reuters’a bilgi veren AK Partili üst düzey yöneticiler, seçimin ertelenmesinin Erdoğan’ın gündeminde olmadığını, seçimlerin zamanında yapılması dışında bir alternatiflerinin olmadığını söylediler. Seçimlerin ertelenmesi fikrinin tamamen rafa kaldırıldığını belirten iktidar partisi yöneticileri, sandığın 18 Haziran’da kurulmasının öne çıktığını belirtiyorlar.

Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli ile konuyu ele alıp nihai kararın verileceğini de ifade eden AK partili üst düzey yöneticiler, daha önce üzerinde durulan 14 Mayıs tarihinin de masada olduğunu hatırlattılar. 

Erdoğan’ı seçimleri zamanında yapmaya ikna eden birkaç neden var:

♦️ Seçimlerin ertelenmesine anayasal bir zemin bulamamış olması,
♦️ Muhalefetin, “iktidar seçimlerden kaçtı” suçlamasına maruz kalma ihtimali,
♦️ Muhalefetin seçimlerin ertelenmesine hiçbir şekilde katılmayacağının ortaya çıkması,
♦️ Ekonomideki sorunların kontrol edilemez hale gelmesi,

Erdoğan seçimin zamanında (14 Mayıs veya 18 Haziran’da) yapılmasına karar verdikten sonra seçim kampanyasını deprem üzerine kurmayı planladı. 

DEPREM FELAKETİNİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ HALKA PAZARLAYACAK

Merkez Bankası, bu amaçla dövizi sabit tutmak için iki haftada 7 milyar dolar para kullandı. Bu, seçimlerin ertelenme ihtimalinin tamamen ortadan kalktığı anlamına geliyor. Dövizi tutmak bir yıllık sürede mümkün olmayacağına göre, kısa sürede seçim olacağından döviz baskılanmaya çalışılıyor.

Ayrıca,
🔹 TELE1 TV’nin ekranının karartılması,
🔹 Halk TV ve FOX TV’ye verilen cezalar,
🔹 Ekşi Sözlük, Rudaw gibi sitelere getirilen yasaklamalar,
🔹 Twitter’ın yavaşlatılması,
🔹 KHK’lı ailelere yardım yapanlara yönelik operasyonlar.

Bunlar münferit olaylar değil. AK Parti, ülkeyi sindirilmiş bir ortamda seçime götürmeye kararlı olduğunu göstermek için bunları yapıyor. 

Deprem karşısında ilk günlerde yaşanan beceriksizlikleri örtmek için başvuracakları yöntem, felaketin büyüklüğü olacak. Şimdiden iktidar medyasının “deprem” yerine “asrın felaketi” tabirini kullanması bunu gösteriyor.

“Bu kadar felaketle ancak böyle mücadele edilebilirdi” algısı oluşturup, bunun üzerine de yaptıklarını abartarak halka pazarlamaya çalışacaklar. 

Bu iki yaklaşımı sunarak ülkeyi sandığa götürecekler. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Her ikisi de “ütme sanatını” ve “atı alıp Üsküdar’a erken gitmesini” iyi bilen siyasetçiler.
    Bence ne Erdoğan, Arınç’ı “mayın eşeğine çevirdi”
    Ne de Arınç, Erdoğan’a “erken doğum yaptırdı”,
    Her ikisi elele halka bir daha binmenin derdindeler…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin