128 milyar dolarlık döviz rezervinin ardından Merkez Bankası’nın altın rezervi de tartışma konusu oldu. İddiaya göre MB’nın altın rezervi de son dönemde eridi. Ekonomist Uğur Gürses, kişisel blog sayfasında konuyu ayrıntılı olarak ele aldığı bir yazı yayınladı. Gürses, şu ifadeleri kullanıyor:
“Merkez Bankası 116 ton olan kendi mülkiyetindeki altın miktarını 2017’den itibaren (Kahverengi çizgi) arttırıyor. Temmuz 2020’ye gelindiğinde 469 tona çıkıyor. Sonra Şubat 2021’e kadar bir satış süreci başlıyor. Şubat 2021’de kendi mülkiyetindeki altın miktarı 310 tona geriliyor. Alın size 159 ton! En yüksek seviye olan 469 tondan 310 tona gerilemenin farkı bu. Peki neden Merkez Bankası 159 ton altın satma gereği duymuş? Birincisi, bankalar aynı dönemde 116 ton altını zorunlu karşılık için getirirken, bu altınları Merkez Bankası vermiş görünüyor. İlginç değil mi? (…)”
KÖTÜ YÖNETİMİN SONUCU
“Neden buna bir ihtiyaç doğdu peki? Yanlış ekonomi politikasına, oluk oluk döviz rezervi satılarak harcandığı için. Döviz rezervleri eriyince altınlar satılmaya başlandı. Diğer taraftan da başka amaçla alınmış altın rezervinin nakde dönülmesi de yükselmiş altın fiyatları nedeniyle kazanç getirdi. Hem suyunu çeken nakit dövizi yerine koymak için altınlar satıldı hem de altınların değer kazancı satış yapılarak bilanço kârına çevrilmiş oldu. Bu da Hazine’ye aktarıldı.
Merkez Bankası’nın “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi” tablosuna bakarak, (akım veriler haricinde stok veriye bakarak) sadece 2020 yılında 86 milyar dolarlık rezerv eritildiği, net döviz pozisyonun da -55.5 milyar dolara düştüğü dikkate alnırsa, kur artışının devam etmesiyle açığa satılan dövizlerden epeyce bir zarar oluşmuş olmalı.
Bu koşullarda da yılın ikinci yarısında fiyatların çıkmasını da fırsat bilerek yılsonuna doğru altın satışına başlanması ve 2 milyar dolarlık (kabaca 15 milyar TL) kâr yaratılması, hasarı örtmek açısından işe yaramış. Buna karşın, Merkez Bankası’nın kârı 2019’daki 55 milyar TL’den 2020’de 43 milyar TL’ye geriliyor. Hala kâr yazıyor olmasının nedeni piyasayı 600 milyar TL fonluyor olması. Yani faiz geliri sağlaması: Senyoraj.
Merkez Bankası, döviz ve altın rezervleriyle bu şekilde oynanarak, bir hedge fona çevrildi.”
UĞUR GÜRSES’İN YAZISININ TAMAMINA AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYARAK ERİŞEBİLİRSİNİZ
https://ugurses.net/2021/05/06/159-ton-altin-kayip-mi/