HABER ANALİZ | ADEM YAVUZ ARSLAN
Ekim Alptekin AKP döneminde sıradışı şekilde büyüyen ve son dönemde hem ABD hem de Türkiye’de manşetlerden inmeyen bir iş insanı.
Haberlere konu olması havacılık, gayrimenkul ve savunma sanayiinde yaptığı yatırımlardan çok ABD’de hakkında düzenlenen iddianame ve suçlamalarla oldu.
Gerçi evlilikleri ve özel jet ile künefe servisi yaptırması gibi sıradışı zevkleriyle magazin basınının da sürekli gündemindeydi ama bu yazının konusu Ekim Alptekin’in hayat hikayesi değil.
Meraklılarını Bülent Korucu’nun “Yalnız ve öfkeli: Ekim Alptekin” başlıklı yazısına yönlendirip sadede geleyim.
ALPTEKİN-FLYNN İLİŞKİSİ ABD’NİN TAKİBİNDE
Ama önce kısa bir özet yapayım çünkü bu konuda yazıp çizenler bile Ekim Alptekin’in ABD maceraları hakkında yeterli bilgi sahibi değiller. Trump’ın ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in bu denklemdeki yeri de bilinmiyor.
Erdoğan rejiminin ABD’de yürüttüğü faaliyetler uzun zamandır ilgili istihbarat birimlerinin takibindeydi. Ancak konunun aleni hale gelmesi meşhur Rusya Soruşturması sırasında oldu.
Trump’ın ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Michael Flynn ile Türikye ABD İş Konseyi Başkanı Kamil Ekim Alptekin arasındaki ilişki Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiğine dair iddiayı soruşturan özel savcı Robert Mueller’in de radarına takıldı.
Mueller bu kapsamda Ekim Alptekin ve İran kökenli Amerikalı işadamı Bijan Kian hakkında iddianame hazırlayınca son yılların en ilginç skandalı gün yüzüne çıktı.
ABD medyasında geniş şekilde yer alan iddianamede Alptekin, Gülen’in iadesi için komplo kurmak ve Türk hükümetinin yasadışı ajanı olarak faaliyette bulunmakla itham edildi.
Alptekin-Flynn ilişkisi başta The Wall Street Journal (WSJ), CNN ve The New York Times gibi önde gelen medya kurumlarının yakın ilgisini çekti.
Mesela WSJ ve NBC News kanalı Flynn’in Türk hükümeti yetkilileriyle Fethullah Gülen’in Türkiye’ye kaçırılıp İmralı’da hapsedilmesini konuştuklarını iddia etti.
Flynn, ABD seçimlerinin yapıldığı gün Washington DC merkezli The Hill’de Gülen aleyhine bir yazı kaleme almış ve Gülen’in iade edilmesi gerektiğini savunmuştu. Makalede Gülen, “Türkiye’nin Bin Ladin’i” olarak tanımlanmıştı.
Soruşturma sürecinde görüldü ki bu yazının arkasında Türk hükümeti var ve aracı olan da Ekim Alptekin. İddianameye göre Alptekin, Hollanda merkezli şirketi Inovo BV’den Flynn’e 530 bin dolar ödedi. Bu para ile Flynn, Gülen aleyhine belgesel hazırlatacak, aynı zamanda Gülen’in iadesi için lobi yapacaktı.
Belgesel kapsamında eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı İsmail Hakkı Pekin ve Hürriyet yazarı Nedim Şener ile röportajlar yapıldığı ortaya çıkmıştı.
Alptekin Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde failet gösteren Türkiye ABD İş Konseyi (TAİK) başkanı iken Mayıs 2017’de FBI’a ifade verdi. Alptekin ifadesinde söz konusu parayı Flynn’e “Gülen’in gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya yönelik çalışması için kendi cebinden verdiğini” iddia etti.
Ancak Mueller’in ekibi Alptekin’in ifadesinde yalan söylediğini iddia ederek “Bahsi geçen para kendisine ait değil, Türk hükümeti adına bu parayı verdiğini düşünüyoruz, ifadesini yenilemesini bekliyoruz,” mesajını gönderdi.
Fakat Alptekin çoktan Türkiye’ye gittiği için ifadeye gelmedi ve halen kaçak pozisyonda.
The New York Times’ta yer alan detaylara göre Alptekin, FBI’a toplamda dört kez yalan ifade verdi.
İddianamede ayrıca “Flynn Intel Group (Flynn’e ait lobi şirketi) kullanılarak Fethullah Gülen Amerikan kamuoyu ve ABD’li siyasilerin gözünde gayrimeşru hale getirilmeye çalışıldı ki, böylece ABD Adalet Bakanlığı’nın direndiği sınırdışı ve iade hedefine ulaşılsın” denildi.
Savcıya göre Flynn ve Alptekin, Gülen’in iadesi için yapılan bu çalışmaların Türk hükümetince yönetildiğini, fonlandığını gizlediler. Türk hükümetinin sağladığı 600 bin dolarlık bütçe Alptekin’in Hollanda’daki şirketi üzerinden Flynn Intel Group’a üç aşamada gönderildi. Alptekin ödemeleri Türkiye’deki bir hesaptan yaptı. Mahkeme kayıtlarına göre Flynn Intel Grup’tan Alptekin’in şirketine iki aşamada yüzde 20’şer komisyon ödendi. Yani Alptekin ‘ülkem için yaptım’ dediği işten komisyon bile almıştı. Süreci bilen kaynaklar Alptekin’in aldığı komisyon ve dönen paralarla ilgili çok daha büyük miktarlar telaffuz ediyor ancak biz iddianamede yer alan verilere göre hareket edelim.
Alptekin ise bu iddiaları yalanlayıp söz konusu parayı kendi cebinden ödediğini iddia etti. Paranın kaynağı ile ilgili çelişkili açıklamalar yaptı. Flynn’den gelen ‘komisyon’ için de değişik izahatlar getirmeye çalıştı. Ancak bu açıklamaları özel savcı Mueller’i ikna etmedi.
Detayları uzatmak mümkün. Fakat temel olarak Ekim Alptekin, Flynn’e ödenen parayı kendi cebinden verdiğini iddia ediyor.
Gelelim bu yazının konusu olan bölüme.
Alptekin’in inşaattan savunma sanayiine çok farklı alanlarda yatırımları var.
Cihan Kamerle girdiği havacılık yatırımı ile uzun süre konuşuldu. Kartal Kule ve Beykonak Evleri projesiyle ve Artı 1 Tv’nin ‘gizli sponsoru’ olduğu iddiasıyla da adından çokça söz ettirdi.
Alptekin’in sahibi olduğu ATH savunma ise ithal ettiği dinleme cihazlarını MİT ve emniyete satan bir şirket. O şirketin adının karıştığı enterasan olayları ise şu video da detaylı bir şekilde anlatmıştım.
ALPTEKİN ÇEK SAHTECİLİĞİNDEN MAHKUM OLMUŞ
Ekim Alptekin’in Flynn’e 600 bin doları kendi cebinden ödeme iddiası Özel savcı Mueller’i ikna etmemişti. Mueller, Alptekin’in Türkiye’deki işlerine yakından baktı mı bilmiyoruz ama Alptekin’in başı aynı dönemde icralarla, hacizlerle dertteymiş.
Hem de öyle böyle değil.
Çünkü İstanbul Adliyelerinde Ekim Alptekin’le ilgili onlarca icra ve haciz dosyası var. Hatta karşılıksız çekten kesinleşmiş hüküm de var.
Liste hayli kabarık.
Alptekin’in icra dairelerinde çok sayıda dosyası bulunuyor. Aralarında kira borcu gibi küçük miktarlar da var, milyonlarca liralık çekler de var. Kayıtlara göre Alptekin’in ‘cebimden 600 bin dolar ödedim’ dediği dönemde birkaç bin liralık çekleri bile icralık olmuş.
Bazı örnekler şöyle:
İstanbul 18. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10875 sayılı dosyası. Ekim Alptekin MET-AY Varlık Yönetim A.Ş.’ye olan yaklaşık 900 bin liralık borcu için icralık olmuş.
Yine aynı şekilde 14. İcra Dairesi 2017/8949 esas numaralı dosyaya göre aynı şirkete yaklaşık 90 bin dolar borcu icralık olmuş.
Ekim Alptekin’e bir dönem beraber çalıştığı Sezgin Baran Korkmaz’ın şirketi de icra takibi başlatmış. Metin Alkan ve Türkiye Finans’ın da Ekim Alptekin’e icra başlattığı görülüyor. Resmi kayıtlara göre Alptekin’in icra daireleriyle başı dertte çünkü sayfalar dolusu kayıt var.
ALPTEKİN KARŞILIKSIZ ÇEKTEN MAHKUM OLMUŞ
Alptekin Flynn’e 600 bin doları kendi cebinden ödediğini söylediği dönemlerde 2 bin 218 liralık borcunu ödeyemediği için icra takibine düşmüş.
Asıl skandal ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi 2018/4800 sayılı dosyada. Çünkü Alptekin karşılıksız çek yüzünden hüküm giymiş.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi’nin 25 Haziran 2019 tarihli kesinleşme şerhine göre Kamil Ekim Alptekin karşılıksız çekten mahkum olmuş ve karar kesinleşmiş.
Evraklara göre Alptekin bu karar çerçevesinde 34 bin 441 lira adli para cezasına çarptırıldı.
Yalnız burada önemli bir detay var.
Mevcut yasalar karşılıksız çıkan çekler için doğrudan hapis cezasını öngörmüyor. Mahkemenin verdiği adli para cezası ödenmezse cezaevine giriliyor. Kaynaklarım Alptekin’in bu yüzden kısa süre cezaevine girdiğini de iddia ediyorlar.
Ekim Alptekin’e “Flynn’e 600 bin doları cebinizden ödediğinizi iddia ettiğiniz dönemde Türkiye’de üst üste icralık olmuşsunuz. Hatta kesinleşmiş mahkumiyetiniz de var. İddialara göre adli para cezasını bile ödeyemeyip kısa süreli hapse de girmişsiniz. Bir açıklamanız olacak mı?” diye sormak için irtibata geçtim.
Ancak kendisi nefret suçu içeren ifadelerle cevap vermeyeceğini belirtti. Ben kendisine cevap hakkı tanıdım ama o hakaret etmeyi tercih etti.
Kim bilir bir gün ABD’ye gelebilirse hakkındaki iddialara cevap verirken Türkiye’de icra üstüne icra görürken 600 bin doları nasıl verdiğini de açıklar!