DW Türkçe’den Erdal Sağlam, Merkez Bankası’nın ‘eritilen’ 128 milyar dolarıyla ilgili önemli bir haber yorum kaleme aldı. Sağlam’ın yazısına göre 128 milyar doların ‘hiç’ edilmesi fikri MB’nın üst yönetiminde yer alan birine ait. Şahıs aynı zamanda Para Politikaları Kurulu üyesi. Yazıda söz konusu kişinin ismi verilmiyor ancak sosyal medyada yansıyan bilgilere göre söz konusu kişi Emrah Şener. Yazıda kurul üyesine ilişkin verilen bilgiler de bu iddiayı doğruluyor.
Yazıya göre, fikrin sahibi olan kişi, eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın ‘128 milyar doların akıbetinin araştırılması talimatı verdiği’ ses kaydını gizlice alarak Erdoğan’a bile ulaştırmış. Naci Ağbal’ın 128 milyar doların nasıl eritildiğini araştırmasını istediği için görevden alındığı iddiası daha da güçlendi.
İşte o yazıdan ilgili bölümler:
“Ankara kulislerinde rezervin erimesine neden olan “arka yollardan döviz satışı” fikrini eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a veren teknisyenin kim olduğu tartışılıyor.
“Arka yoldan döviz satışı” fikrini veren iktisatçıların kimler olduğu merak ediliyor.
(…)
Döviz rezervinde arka yol kurnazlığını bulan kişinin kim olduğu hakkında kulislerde çeşitli bilgiler dillendiriliyor. Kimisi, Merkez Bankası üst yönetiminde bulunan Boğaziçi Üniversitesi kökenli iki iktisatçının birlikte bu fikri geliştirdiğini söylerken; kimileri ise bu kişinin eski Bakan Berat Albayrak’ın danışmanlığını yapan Koç Üniversitesi’nden genç bir iktisatçı olduğunu düşünüyor.
Asıl üzerinde durulan “kurnaz iktisatçı” ise Merkez Bankası üst yönetimindeki iki Boğaziçi Üniversitesi kökenli yöneticiden biri. Faiz kararlarının verildiği Para Politikası Kurulu’nda da yer alan bu kişi, yaklaşık beş yıldır dört ayrı Merkez Bankası başkanıyla görev yapıyor. Hatta bir dönem Albayrak tarafından Merkez Bankası’nın başına getirileceği konuşulmuştu. Ancak neden başkan olarak atanmadığı, buna neyin engel olduğu da ayrı bir tartışma konusu olmuştu.
…
2016 yılında, Merkez Bankası üst yönetimine bu kişinin ataması, Wikileaks belgelerinde de yer aldı. Dönemin Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, bu atama konusunda o dönem sorumlu Bakan olmadığı halde, Berat Albayrak’a bilgi veriyordu.
2020 yılında 4 yıllık süresi dolduğu için yeniden atanan bu yöneticinin adı, Murat Uysal’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na atanmasında tekrar gündeme geldi. Uysal’ın yapılacağı açıklanan ilk basınla tanışma toplantısı iptal edilince, “Albayrak’ın Merkez Bankası adına konuşmaları bu kişinin yapmasını istediği” bazı gazetelerde yer almıştı. Hatta “Gölge Başkan” denilmeye başlanmıştı.
Ağbal’ın sesini kaydedip Saray’a götürmüş
Bu kişiyle ilgili son söylentiler ise “Naci Ağbal’ın sürpriz biçimde Merkez Bankası başkanlığından alınması” sonrasında kulislere sızdı. Ağbal’ın “128 milyar dolarlık rezervin nasıl ve kimlere satıldığı konusunda Merkez Bankası bünyesinde araştırma birimine talimatı verdiği için görevinden alındığı”, ilk kez uzun süre ekonominin başında olan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından dile getirildi. İşte bu talimat ile ilgili Cumhurbaşkanlığı’na bilgi veren kişinin bu yönetici olduğu söylenmeye başlandı. Söylentilere göre bu yönetici, Ağbal’ın araştırma birimine talimatı verdiği sırada aynı ortamda bulunuyormuş ve Ağbal’ın talimatını telefonuyla kaydedip bu kaydı Albayrak kanalıyla Cumhurbaşkanlığı’na iletmiş.
Bürokraside her dönem işini gereğince yapmak yerine, daha üst makamlara atanabilmek için, politikacılara yaranmaya çalışan bürokratlar olmuştur. Bu bürokratlar politikacı üstlerinin popülist kararlarına gerekçe üretmeye çalışırlar. Kimisi bilgi ve becerisi olmadığı yani bulunan formülün sonuçlarını göremediği için bu tür gününü kurtaracak fikirleri gündeme getirir. Kimisi ise sonuçlarını bile bile sonuçlarının ağır olacağını görmesine rağmen, kendi ikbali için politikacıların aşırı isteklerini yerine getirir.”
Neden “Yine aynı görevi sırasında bu kişinin masasında sürekli olarak “simge haline gelmiş bir gazete”yi bulundurduğu konuşuluyordu. İşbirliği yaptıkları Bakanlık’ta 15 Temmuz darbe girişimi sonrası görevlerinden alınan bazı kişilerin de bu iktisatçıya yakınlığına o dönem dikkat çekiliyordu.”
Kısmını çıkardınız.
Bu sansür değil mi?
DW Türkçe’ neden üzerine vazife görmüs?
Diger cok önemli, cok konularda haber yapmaz?
Göz göre göre batiyor ve akli basinda vicdanli insanlar birseyler yapamiyor.