ÖZEL HABER | HASAN CÜCÜK
Kral Frederik’in sağlığının iyi olmadığı Kopenhag’da herkesin bildiği bir sır olmuştu. Sarayda verilecek yeni yıl resepsiyonuna Kral’ın iştirak edemeyeceği Kraliçe İngrid tarafından hükümete bildirmesiyle, artık Kral Frederik’in taht günlerinin sonuna geldiği anlaşılıyordu. Kral’ın banttan yayınlanan yeni yıl konuşmasında yorgun ve halsiz olması dikkat çekmişti. Kral 4 dakikalık konuşmasını ‘Tanrı Danimarka’yı korusun’ cümlesiyle bitirirken, bu aynı zamanda halkına olan son mesajı oluyordu.
Yeni yıl resepsiyonuna Veliaht Prenses Margrethe evsahipliği yaparken, Kral Frederik 2 Ocak 1972’de hastaneye kaldırıldı. Halkın gözü kulağı gelecek olumlu bir haberdeydi. Ancak ilerleyen günlerde yapılan açıklamalar hiçte ümit verici değildi. Başbakan Otto Krag dakika dakika Kral’ın sağlık durumu hakkında bilgi alıyor, olası bir vefat haberi karşısında neler yapılması gerektiğini planlıyordu. 14 Ocak sabahı saraydan yapılan açıklamada Kral’ın baygın olduğu, tansiyonunun giderek düştüğü ve durumunun ciddi olduğu belirtiliyordu. Kral’ı eşi ve çocukları biran olsun yalnız bırakmazken aynı günün akşamı saat 19.40’da vefat haberi ilan ediliyordu.
Kral Frederik ölmüştü. Tahtın yeni sahibi 31 yaşındaki Margrethe olacaktı. Bir taraftan kraliyet ailesi acısını yaşarken, diğer taraftan tahtın yeni sahibinin ilan edilmesi gerekiyordu. Başbakan Otto Krag, bakanlar, milletvekilleri, diplomatlar ve askeri erkan sarayda toplanmıştı. Hepsinin merak ettiği konu, halkın tahtın yeni sahibi Margrethe’yi nasıl karşılayacağıydı. Taht odasına yastan dolayı siyahlar içinde giren Veliaht Prenses Margrethe saatler 15’i gösterirken Başbakan Otto Krag ile sarayın balkonuna çıkıyordu. Ocak ayının dondurucu soğuğuna rağmen 75 bin Danimarkalı sarayın bahçesinde toplanarak yeni kraliçenin ilan edilmesini sessizce bekliyordu.
Başbakan Otto Krag, ‘Kralımız Frederik öldü, çok yaşa Kraliçe Margrethe’ diye 3 kez yüksek sesle bağırarak tahtın sahibinin Veliaht Prenses Margrethe olduğunu ilan ediyordu. Binlerce kişi sessizce yeni kraliçelerinin ağzından çıkacak cümlelere kulak kabartırken ilk kelimeler ağzından dökülüyordu: ‘Sevgili babam, Kralımız öldü. Bu büyük acı hepimizi vurdu.’ Kraliçe Margrethe, ‘Babamın 25 yıldır taşıdığı yük şimdi benim omuzlarımda. Tanrı’dan bana bu yükü taşıyacak güç vermesini diliyorum’ derken konuşmasını slogan olarak seçtiği ‘Tanrının yardımıyla, halkın sevgisiyle, Danimarka gücü’ cümlesiyle bitiriyordu. Halk tahta oturan ilk kadın olan Kraliçe Margrethe’yi bağrına basarken, Kraliçe’nin büyük acısına rağmen dimdik durması başta Başbakan Otto Krag olmak üzere sarayı dolduran devletin üst kademesini derinden etkiliyordu. Kraliçe Margrethe ilk sınavı başarıyla vermişti. Taht artık emin ellerdeydi. Peki kimdi dünyanın en eski krallığının tahtına oturan ilk kadın olan Kraliçe Margrethe?
Takvim yaprakları 16 Nisan 1940’ı gösterirken Amalienborg sarayına müjdeli haber ulaşıyordu. Veliaht Prens Frederik ve Prenses İngrid’in ilk çocukları dünyaya gelmişti. 31 yaşında Danimarka tahtına oturacak olan Kraliçe Margrethe II’nin tam adı Margrethe Alexandrine Þórhildur Ingrid’dir. Kraliçe doğduğunda büyükbabası Kral Christian X aynı zamanda İzlanda kralı olduğu için İzlandaca bir isim olan Þórhildur ismi de konulmuştu. Nazi işgalinden sadece bir hafta sonra dünyaya gelen Prenses Margrethe, karanlık işgal günlerinde halkın yeni umudu oldu. Prens Frederik ve Prenses İngrid, yeni doğan prensesle Kopenhag sokaklarında dolaşması halkın moralini arttıran etkenler arasında yer aldı.
Veliaht Prens Frederik’in en büyük çocuğu olmasına karşılık o yıllarda geçerli olan taht kanuna göre devletin başına geçeceği öngörülmüyordu. Geçerli kanuna göre, tahta ancak erkek çocuklar geçiyordu. Prens Frederik’in hiç erkek çocuğunun olmaması nedeniyle tahtın varisi Margrethe değil amcası Prens Knud oluyordu. Prens Frederik ve kızlarının halk arasındaki popülaritesi, taht kanununda değişikliğin yolunu açtı. 1953 yılında kadınlarında hanedanın başına geçmesi hakkının verilmesi referanduma götürülerek halkın görüşü soruldu. Meclislerin ve halkın kabulüyle İngiltere’de olduğu gibi Danimarka’da da kadınlar kraliçe olarak tahta oturmasının önü açıldı.
18 yaşına geldiğinde Devlet Konseyi üyesi olan Prenses Margrethe, babasının konsey toplantılarına katılmadığı durumlarda, başkanlık görevini üstlendi. Danimarka, Fransa ve İngiltere’de çeşitli üniversitelerde eğitim gören Prenses Margrethe, Kopenhag Üniversitesi’nde filozofi, Cambridge Üniversitesi’nde arkeoloji, Arhus, Sorbonne ve Londra Ekonomi Koleji’nde siyaset bilimi okudu. İleri seviyede Almanca, İngilizce, Fransızca ve İsveççe konuşan Prenses Margrethe, 10 Haziran 1967’de Fransız asilzadesi Henri-Marie-Jean Andre greve de Laborde de Monpezat (Prens Henrik) ile evlendi. Balayı için tercih ettikleri ülke ise Türkiye oldu.
Danimarka Anayasa’sının 13. maddesinde ‘Kral sorumluluktan muaf olup, kişiliği kutsaldır.’ ibaresi yer almaktadır. Devletin başı olan Kraliçe Margrethe II, göreve gelirken anayasada belirtildiği şekilde ‘anayasaya kayıtsız-şartsız uyacağı teminatını’ Devlet Konseyi’ne yazılı olarak sundu. Mutlak tarafsız olan Kraliyet mensuplarının oy hakkı bulunmuyor. Yine anayasada yer alan ‘kutsal kişilik’ cümlesinden dolayı dokunulmazlığa sahip. Danimarka’yı dışarıda devlet başkanı seviyesinde temsil eden Kraliçe Margrethe II’nin imzalamadığı hiçbir kanun yürürlüğe girmiyor. Hükümeti kurma görevini, mecliste çoğunluk sağlayacak parti liderine veren Kraliçe’nin kanunları veto etme hakkı bulunmuyor.
Kraliçe aynı zamanda iyi bir sigara tiryakisi. Kapalı alanlarda sigara yasağının kapsamadığı tek isim olan Kraliçe, sigaraya tutkuyla bağlı olmasına karşılık, cep telefonundan tutkuyla uzak duruyor. Margrethe II cep telefonu konusunda kendisine sorulan soruya, “Cep telefonlarının teknolojisinden hoşlanmıyorum, zaten tuşlarla aram yoktur” diye cevap verirken, sokakta gördüğü Danimarkalıların da sürekli cep telefonuyla konuşmasını çok şaşırtıcı bulduğunu ifade ediyor.
Son yıllarda sağlık sorunları yaşayan Kraliçe Margrethe II, tahtı Veliaht Prens Frederik’e bırakmayı düşünmüyor. ’Fazla yaşlı değilim’ diyen Kraliçe Margrethe II, tahtı bırakması için bir sebep olmadığını söylüyor. Kraliçe Magrethe’nin sağlık sorunlarına 13 Şubat 2018’de eşi Prens Henrik’i de kaybetmesi eklendi. Eşinin vefatı sonrası uzun süre gözlerden uzak kaldı.
Sağlık sorunları ve ilerleyen yaşına rağmen halkın en az yüzde 50’si Kraliçe’nin tahtı devretmesine karşı çıkarken, ancak yüzde 31’lik bir kesim artık tacı Veliaht Prens Frederik’e devretmesinin zamanı geldiğine inanıyor. Yine halkın yüzde 82 gibi ezici bir çoğunluğu Danimarka’nın monarşi ile yönetilmeye devam etmesini istiyor.
Danimarka krallığının tahta geçen ilk kraliçesi olarak tarihe geçen Margrethe II, görevi sırasında bir ilk daha gerçekleşti. 15 Eylül 2011’de yapılan genel seçimlerden sol blok önde çıkınca hükümeti Sosyal Demokrat Parti başkanı Helle Thorning-Schmidt kurdu. Helle Thorning, Danimarka tarihine ilk kadın başbakan olarak geçti.