BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM, TR724
Doğu ve Batı sanatı, Hollanda’nın Kültürel Başkenti Amsterdam’da düzenlenen etkinlik ile sanatseverleri buluşturdu. Farklı şehir ve semtlerinden katılımcıların iştirak ettiği ‘Kunst en Cultuur Avond (Sanat ve Kültür Akşamı) programı Başkent Amsterdam’daki Huis van De Wijk de Aker Semtevi Waterval (Gökkuşağı) salonunda yapıldı.
Moderatorlüğünü eğitimci Ömer Demirözcan’ın üstlendiği Sanat ve Kültür Akşamı, Vincent van Gogh ve Ebru teması ile gerçekleşti. Program, Hollandalı ünlü sanatçı Vincent van Gogh’un resmnini ebruya yansıtılmasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan Huis van de Wijk de Aker, projeler sorumlusu Sonja Tjin Asjoe, anlamlı programların yapılmasının kültürlerin kaynaşması adına son derece önemli olduğunu vurguladı.
SANATIN TOPLUMLARI BİRLEŞTİRMESİNDE ÖNEMLİ RÖLÜ
Amsterdam Van Gogh Müzesi Müdürü Axel Rüger “Dünyaca ünlü ressam Van Gogh ve Ebru sanatının aynı program adı altında Huis van de Wijk de Aker semtinde yer almasının son derece önemsiyorum. Onun anısına Amsterdam’da kurulan müze yılda 2 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor. Hepinizi müzeye bekliyoruz.” dedi.
EBRUYU HOLLANDALILARA SEVDİREN USTA
Hat ve Ebru Ustası Mehmet Refii Kileci, Amsterdam’da bu tür bir etkinliğe katılmaktan son derece onur duyduğunu söyledi. Kileci, çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “2008 yılında Rumi Sanat Enstitüsü ismiyle bir sanat merkezi kurduk. O yıldan beri bütün faaliyetlerimizi burada gerçekleştiriyor, Ebru ve Hat dersleri veriyoruz. Avrupa’da bu kültür yok, belki zamanla gelişir, zira yavaş yavaş başladığını görüyoruz. Şu anda Hollanda’da, evinde kitap ciltlemek için Ebru yapan çok kaliteli üç-dört sanatçı var, ancak bunlar Türk Ebrusunu bilmiyor. Hollanda’ya Türk Ebrusu bizim Rumi Sanat Enstitüsü ile geldi diyebiliriz. Şu ana kadar Hollanda’da beş yüze yakın insana kurs verdik. Bunların arasında Ebru’yu iyi öğrenip ders verenler var, hatta Hollandalılardan da öğrenip kurs veren kişiler var. Bu da sevindirici. Ancak Hollanda’da Ebru’nun çok geliştiğini ve yeterli şekilde bilindiğini söyleyemeyiz. Göçmenler de bu sanatı bilmiyor. Şu anda Almanya’da, bizden ders alıp bu işi ilerleten ve kurs veren birkaç kişi var.”
KÜLTÜRLERİN ETKİSİNDE DİNLERİN ROLÜ
Araştırmacı-Yazar Cees Buys, kültürlerin etkileşmesinde dinlerin önemli bir yerinin olduğunun altını çizdi. Buys “Üç semavi dinde (Müslüman-Hıristiyan ve Yahudi) kültürlerin eksileşmesinde dinlerin önemli rolü olduğunu görüyoruz. İnsanın önce kendisiyle barışık olması gerekir. Kendisiyle barışık olan insan çevresine birlik yayar, güzellik yayar, sevgi yayar. Dünyada her şeyde sevgi ve aşkın egemen olması gerekir. İbadet bile aşksız olmaz. İbadetin de aşk ve sevgiyle yapılması gerekir. Günümüzde her şeyin başı sevgidir. sevginin olmadığı yerde buz dolabı gibidir.” ifadelerini kullandı.
Neyzen Salih Uslu’nun üflediği ney eşliğinin ardından, Türkiye’de 18 ay hapis yattıktan sonra Amsterdam’a gelen öğretmen Adem Korkut da yan flüt ile sunum yaptı.
MADEN AİLESİNİN DRAMINI SANATÇI SÜVARİ DİLE GETİRDİ
Davetlilere Hollandaca bir eserle seslenen sanatçı Süvari ise Türkiye’deki zulümden kaçarken Ege Denizi’nde can veren Maden ailesinin dramını anlattı. Ardından ‘Feridun’ isimli şarkısını seslendiren Süvari, “Bu şarkımı, 7 yaşındaki Feridun’un şahsında, Maden ailesi ve bu dünyada adaleti bulamayan bütün masumlara ithaf ediyorum.” dedi.