Dinime dahleden artık müselman!

YORUM | AHMET KURUCAN 

“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. Çektiğim âlâmı bir ben bir de Allah’ım bilir.” Fuzuli’ye aittir bu meşhur söz malum. TÜGVA rezaleti paçavralar halinde ülke gündemine düştüğünden beri boğazım büklüm büklüm. Söz çoktan bittiği ve tükendiği için şimdiye kadar bir yazı kaleme almayı düşünmedim. 

Fakat bir söz bana artık yeter dedirtti. TÜGVA’nın Ortaokul Koordinatörü unvanıyla Fatih Yüksel isimli bir zevat çıktı ve “Tügva’ya karşı yapılan bu algı operasyonları aslında İslam’a yapılan bir operasyondur. Bakın açıklama yapanlar dinle imanla her zaman problemi olan kişi ya da gruplar!” diye bir açıklama yaptı. Pes dedim bu açıklama karşısında. Yalnız değil Fatih Yüksel bu düşüncesinde. Bırakın kurumsal kimliğini ve vazifesini, AKP aidiyetini de arkasına alarak söylüyor bu cümleleri. Öyle olmasaydı yandaşlarından bulduğu ölçüde dahi olsa destek bulmazdı, bulamazdı bu cümleleri.

İşin aslı, gazeteci Metin Cihan’ın gündeme taşıdığı şeyler bilinmeyen şeyler değil aksine kenz-i mahfi-yi ma’ruf ve ma’lum idi. Eldeki somut delillerle bilmese de bu ülkede yaşayan herkesin idrakine vardığı sanki gizli bir hazine misali. Tecahül-i ârif derler buna edebiyatta. Biliyor ama bilmiyormuş gibi yapıyor. Rol kesiyor. Görmezlikten geliyor. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!” mantığı. “Nasıl olsa benim cebime ve canıma dokunmuyor!” anlayışı.

İslam dinini siyasi emelleri, ikbal hırsları, maddi çıkarları uğruna bu ölçüde kullanan bir başka grup gelmiş midir yeryüzüne bilmiyorum ama Türkiye’ye gelmediği konusunda eminim. Kemâline ermiş yaşıma gelinceye kadar yaşamış olduğum gerçekler, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’si dönemlerine ait yaptığım okumalar bana bu tespiti yaptırıyor.

Şöyle demek geliyor içimden, yazıktır, günahtır ve ayıptır. Ait olduğunuzu iddia ettiğiniz dini hiçbir şekilde yıpratmaya hakkınız yoktu da bu kadar yıpratmaya hiç ama hiç hakkınız yoktu. O dine mensup bir fert olarak bu yazıyla halk huzurunda yarın da Hakkın divanında Hakkın huzurunda hakikat adına davacı olacağım sizden. “Bu yüzsüzler siyasi ikballeri adına her türlü rezaleti yaptı ardından bu rezaletler çarşaf çarşaf piyasaya dökülünce de ‘Bizi eleştirenler aslında İslam’a karşı operasyon yapıyorlar’ diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştı, davacıyım Allah’ım!” diyeceğim.

Yıllar öncesinde TÜGVA dokümanlarındaki hırsızlıkların ucunun görüldüğü zamanlarda Türkiye’de bazı sağduyu sahibi köşe yazarları “Dindarlığın içini boşaltıyorlar” demişlerdi. Haklılardı. Engin ufukları, gelecek öngörüleri, bilgileri ve tecrübelerini konuşturuyorlardı. Nitekim öyle de oldu. Ama benim bir itirazım vardı bunu diyenlere. Belki itiraz diye adlandırmak da doğru değil. Çünkü bir adım daha ileriye götürüyordum o düşüncelerde yapılan tahmin ve tespitleri. Dediğim şey şuydu: “Hayır dindarlığın değil dinin içini boşaltıyorlar.” Zaman gazetesindeki köşemde kaç defa yazdım bunu. “Haklısınız ama eksiğiniz var,” dedim. Ve…

Ve zaman, hem onların hem de benim yaptığım tespiti bütün çıplaklığı ile kör gözlere sokarcasına, sağır kulakları çınlatırcasına açığa çıkardı. TÜGVA belgeleri ile ortaya saçılan gerçekler bundan başka hiç bir şey değil. O belgelerde görüldüğü üzere güya dindar, güya İslamcı bu mahlukat neler neler planlamış ve neler neler yapmış. Planlayıp hayata geçirdikleri ile devletin içini boşaltma bir kenara dediğimiz gibi dindarlığın da ve bundan çok daha önemlisi dinin de içini boşaltmışlar.

Pekala şimdi yaptıkları ne? “Türkiye’de her şey olursun ama rezil olmazsın” sözünü haklı çıkartan bir performans sergileyerek yaptıkları ahlaksızlıkları, hukuksuzlukları müdafaa ediyorlar ve bunu yaparken yine İslam’a sarılıyor ve İslam’a operasyon yapılıyor diye insanları ütmeye çalışıyorlar. Âmiyâne bir tabir olacak ama dün yiyordu Türkiye halkı bunları, bugün de yiyor mu yoksa “Yemezler!” mi diyor bilmiyorum. Bunu da zaman gösterecek. Fakat şurası kesin ki bu mahlukatın ülkemize ve dinimize verdiği zarar nesiller boyu tamir edilecek gibi durmuyor.

Bir çift sözüm var Fatih Yüksel’e. TÜGVA rezaletlerini kamuoyu ile paylaşanlar İslam’a operasyon yapmıyor. Asıl İslam’a operasyon yapan İslami ve insani değerlere muhalif bu yanlışları yapan sen ve seninle aynı düşünceleri paylaşıp aynı safta duran ağa babaların, arkadaşların, dostların, yandaşların, yalancıların, yamacıların. Siz varken başkaları neden İslam’a operasyon yapma gibi bir işe girsin? Hacet yok ki! Siz tek başınıza yetiyorsunuz.

Yetiyorsunuz da farkında mısınız yoksa değil misiniz bundan emin değilim. Aklınız başınızda ise farkındasınız demektir, değilseniz işte bunu kesinlikle öğrenmek için akıl sağlığı raporuna ihtiyacım var. Ama sahibi mi emanetçisi mi olduğunu bilmediğim hastanelerin yöneticisi olduğu Sağlık Bakanının kurumları damgasını taşımamalı o rapor. Ya da Yalçın Büyük’ün başkanı olduğu skandallar kurumu olarak adlandırılmaya müstehak sözde Adlı Tıp Kurumu mührünü de taşımamalı.

Bitirirken aklıma gelen son düşünceyi de paylaşayım: Fatih Yüksel’in, TÜGVA rezilliklerinin ortaya saçılmasını İslam’a operasyon olarak değerlendirmesi belki de doğrudur. Haşa ve kella size göre İslam para, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk, hukuksuzluk, makam, şöhret, şehvet, uyuşturucu ve ne türlü rezalet varsa onları yapmaya cevaz veren bir dinin adıysa evet TÜGVA’ya operasyon sizin inandığınız İslam’a operasyondur. Fakat şunu bilin ki benim inandığım İslam dini bunlara haram diyor, günah diyor, suç diyor.

Ah ki ne ah! “Dinime dahleden bari Müselman olsa!” demiş atalarımız. Bugünleri görselerdi, “Dinime dahleden artık müselman!” derlerdi sanırım.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

11 YORUMLAR

  1. Kerbeladan beri dininize dahleden hep Muslumandi. Tarihi neden sadece 2016 Temmuzundan baslatiyorsunuz? Muslumanlar tabirini stero type yapmis olmamak icin kullanmayacagim yerine Ortadogulular diyecegim. Ortadogulular da Yaratici Allah degil kullar arasinda onun adina Gucu temsil edenlerdir. Zillullah Fi’l Ard. Hizmet hareketi bir kardes katline kurban etmistir. Hizmetten geriye kalan kurumlar Turkiyedeki dini gruplarin onemli bir kismi tarafindan ganimet niyetiyle yagma edilmistir. Kerbela dan sonraki surecte Sahabe Tabiin ve Tebei Tabiinin yarisindan cogunun en buyuk motivasyonu Muaviyenin gosterdigi yonlendirdigi yagma gasb isgal olan “Fetih Hareketleri”dir. Muslumanlik yayildigi cografyalarin yarisina kilic zoruyla yayilmistir. Sultanlarin dinine donusmustur Muslumanlik. 3 tane sadrazamini mahkeme etmeden yargisiz infazla katletmis bir sultan olan Yavuz Sultan Selim e hayran olan hocaefendinin cemaatindeki en acik goruslu, fikha yeni acilimlar getirilmesini savunan birisiniz. Muslumanlik hep boyleydi.
    Yapilmis Fetihler esasinda yagma ve isgaldir. Siyasal islamcilarin gucu avrupaya yetmedigi icin Suriyedeki zeytinler ve Turkiyede ki hedef gosterdikleri isadamlarinin mallarina coktuler dini saiklerle. 100bin diyanet personelinden, 300 ilahiyat fakultesi dekanindan, onlarca tarikat ve cemaatten tik yok. herkes dilsiz seytana donusmus. umarim kalplerinden bugz ediyorlardir en azindan.

  2. Tügvayı islamı savunan bir kaleye benzetmişler, isim vermedikleri saldırganları ise haçlıya benzetmişler. Haçlılar islam kalesine saldırmaktadır. Olayın adı bu. Eğer bu kale düşerse islam da düşecek demek istiyorlar. İnsanları dine bağlı sanarak bu açıklamayı yapıyor. İnsanlar çıkarları gereği “çalıyor ama yapıyor” derken, kuranı ellerinin tersiyle itmişlerdi. Şimdi o kuranı tekrar tutmaları isteniyor. Kurana tekrar sahiplenmeleri isteniyor. Ama bu zaman zarfında insanlar çok şey öğrendiler. Kuranı ellerinin tersiyle itmeyi, “haram yiyor ama olsun helal olsun ona çünkü yapıyor” demeyi öğrendi. Çıkarının gereğini yapmayı öğrendi. Şimdi bu haçlı seferinde insanların ne çıkarı olacak ki kaleye sahip çıksınlar. İnsanlara, ellerinin tersiyle ittiği kuranı geri almasını istiyorsun. Niye geri alsın ki? Kurana bağlı kaldığında çıkarlarının zedelendiği öğrendi hatta öğretildi ona. Artık gözü açıldı. Ona bu yolu baştaki adamlar, hocalar açtırdı. İçlerinden biri çıkıp haramdır demedi. Koca koca hocalardan birisi çıkıp haramdır diyemedi. Bu insanlar o hocaların yolundan gidiyorlar. Hocaları onlara hırsızlık haram diyen kuranı ellerinin tersiyle itmeyi öğretti. Şimdi islam adına, kuran adına kaleye sahip çıkın deniliyor. İyide insanların bu işten çıkarı ne olacak? Yani çıkarına göre hareket etmeyi öğrenmiş insanlar islam kalesini niye savunsun? Çıkarı ne bu işte? Nasıl ki dün islamı, kuranı savunmaması öğretildi ise şimdi kuranı niye savunsun ki. Artık kuran ve çıkar ikileminde nasıl davranması gerektiğini eşşek kadar adamlardan öğrendi. Benim dinim demek ki böyleymiş dedi insanlar. Yeni dinini onlara dayatanlar şimdi eski dinine sahip çıkmasını istiyor. Yani kısaca bu haçlı oyunu tutmaz, tutmayacak, kesinlikle. Kendi örgütleri harekete geçebilir ama insanlar bu sefer bu oyuna dahil olmayacak. İnsanlar paralı asker gibiler artık, yani benim bu işten çıkarım ne diyebiliyorlar. Buna kendi kazdığı kuyuya kendindisi düştü derler. Kalede yangın var, kimse imdata koşmuyor. Cayır cayır yanıyor.

  3. Yavuz gibi bir zalime Hoca Efendi dahi “cennet mekan “ diyorsa biz Alevilere gidecek tek yer “cehennemmiş” desenize. Yahu ayıptır günahtır zulümdür .. siz hiç mi başınızdakini uyarmazsınız.. bu nasıl bir söylem diye hocam… gittiği yerlere kan göz yaşı götüren ardından 500 sene geçse dahi feryat ve sönmeyen bir kin bırakan, toplumu karpuz gibi ikiye bölen bir adam cennet mekan ise katlettiği aleviler nereye gidiyor.. size bir tavsiyem olsun bu kafa ile çok başınız ağrır . Gelin bu yanlışları dillendirmek adına bir ilk başlatın.. Eleştirmekten dahi korkmayın ister hocanız ister babanız olsun yeterki doğruyu bulun.. ortada hocanızın Aleviler hakkında dönen videoları var önce bunlara bir açıklama yaparak başlayabilirsiniz..Sizin mensuplarınız halen hocanıza kutsiyet atfediyor.. Onun da bir insan olduğunuğu yanılabileceğini görmek istemiyor. Her hataya bir kulp bulmakta oldukça mahirsiniz .düştüğünüz diğer en büyük yanılgı imamlarımız Hanefi ve Şafi devlete boyun eğmedikleri için katledildiler. Ama Sonraki iktidarlar Osmanlı ve Tr bunu çok güzel çözdü.. mezhebleri devlet tarafından kontrol altına aldı bunuda cuma hutbeleri , imam hatipler ve İlahiyat fakülteleri tarafından başardı. Ehlisünnet olsun şii olsun kendisi haricindeki bütün herkezi dalalet ehli olarak görmeye başladı. Herkes hatta öyle bir noktaya gelindi ki hanifi haricindeki diğer ehlisünnet inançları ile örnek gösterilemez hale geldi. Yüzyıllardır camilerden yapılan söylemlerArtık bugün filizlenmeye başlayarak Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir hale getirdi.Türkiye’nin bu hale gelmesinde cemaatinde oldukça büyük bir katkısı var. kimse kendisini bundan beri görmesin .sonuç itibari ile bu iktidar sizin desteğinizle bu kadar güçlendi bugün Avrupa’daki cemaat mensupları ile görüştüğümüzde sürekli hükümeti eleştiriyor fakat kendilerine en ufak bir toz kondurmuyorlar. unutmayınki Erdoğan’ın bu kadar güçlenmesinde Tr de tabana yayılmış olan cemaatimizin toplumu etkilemesinde oldukça büyük bir katkısı var.Araştırın, okuyun sadece ehli sünnet penceresinden olayları yorumlamayın.. bu şekil yorumlamaya devam ederseniz koca koca imamlarınızın sizin için verdiği “ toplumun çoğunluğu için azınlığın hakkından feragat edilir” fetvası cuk diye size uyuyor.. islam dünyasında kendinizi bir yere koyuyorsunuz tahsilliyiz eğitimliyiz diyerek. Ama insani gelişim anlamında sizde klasik bir sunni toplumsunuz.. diğer inaçlara kapalı sizi katle ferman veren fetvalarla yaşamaya devam ediyorsunız. Başınızdaki hocanızda bu işte bir hata var demiyor .. yani toslamaya devam .. çoluğunuza çocuğunuza yazık..

    • Haklisiniz, cemaat önce kendine bakmali, hep bunu söyleyip duruyorum burada. Fakat herkes kendine bakmali. Alevi de! Bugün toplum karpuz gibi ikiye bölünmüs vaziyetteyse bunun sebebi sadece Yavuz degil, Sah Ismail ve onun Anadoludaki yüzbinleri bulan dini degil! siyasi uzantisi.

      Tek sebep sadece Hanefiligi öne cikaran Cumhuriyet de degil, ayni zamanda kendini ötekilestirdigi Sünnilik üzerinden insa ederek düsmancil bir dil gelistiren ve o cumhuriyeti arkasina alarak Sünnilige nefret kusan Alevilik.

      Tek sebep tarihi tek yönlü okuyan Hocaefendi veya cemaati de degil, ayni zamanda tek yönlü okuyan Aleviler, yüzyillardir ve hala semahlarinda, türkülerinde Sünnilere küfreden, asagilayan Aleviler.
      Sayet vaktiyle Iran´da bir yönetim kendi topraklarindaki Sünnileri yok etmisse, bu ülkedeki bir mahfil bir isaretiyle Anadoluda „Acilin kapilar Saha gidelim“ dedirtecek kadar bir nüfuz elde etmisse, Anadolulu Alevileri ajanlastirarak onlarin hayati üzerinde büyük bir siyasi kumar oynamissa, Aleviler bunu görmezden gelemez.

      Sayet bugün Emekci adindaki sefil „Hoca misin dede misin“ diye bir türkü tutturdugunda Aleviler onun agzinin payini vermiyorsa, cemevimiz yok diye feryat etmenin rasyonel bi tarafi yok.

      Sayet bugün cemaatcisinden, milliyetcisinden, solcusundan Islamcisina ve evet Alevisine kadar magduriyetini gidermek adina devlete girenler kendilerine zulmedenlere dönüsüyorlarsa, böyle bir ortamda kimse kimseye sen sunu yaptin, sen sunu ettin diyemez. Insan gibi yasamak istiyorsak önce hepimiz kendi evimizin önünü temizleyecegiz. Artik magduru oynamanin zamani gecti, hepimiz mücrimiz. Alevimiz de!

    • Cennet Mekan, Ulu Hakan, Yavuz Sultan Selim Han’i (RA) hatirlattiginiz icin tesekkur ederim.

      Bu vesileyle, aziz ruhuna fatiha…

      Bu arada, “biz aleviler” derken, anlamini bilmediginiz tanimlari rastgele kullanmamanizi tavsiye ederim.

      Hz. Ali’den (RA) olmak, iddiayla, sloganla degil; ibadetle, imanla ve Efendimizin (SAV) sunnetine ittiba ile olur.

    • Cennet Mekan, Ulu Hakan, Yavuz Sultan Selim Han’i (RA) hatirlattiginiz icin tesekkur ederim.

      Bu vesileyle, aziz ruhuna fatiha…

      Bu arada, “biz aleviler” derken, anlamini bilmediginiz tanimlari rastgele kullanmamanizi tavsiye ederim.

      Hz. Ali’den (RA) olmak, iddiayla, sloganla degil; ibadetle, imanla ve Efendimizin (SAV) sunnetine ittiba ile olur.

  4. Yılmaz Deniz sen büyük bir iftira attın alevilere hangi semah veya cemde sunniliğe hakaret var… Aleviler Dersimde Gazla katledilirken( herkez Yahudileri ilk gazla katledildiğini sanar ama dünyada ilk gazla katledilen alevilerdir) Sivas da yakılırken Osmanlıda açlığa terkedilip , bir Bektaşi mezartaşı bile kalmazken, 572 Tekkesi sünni tarikatlara peşkeş çekilirken mi kendi kendini ötekileştirmiş? Dindaşına “Mum söndü iftirasını Aleviler mi kendi kendine atmış? Yada alevinin kestiği yenmez iftirafını Aleviler mi uydurmu? Şunu unutmaki o çok sevdiğiniz osmanlı Fatih Sultan Mehmet zamanına kadar bütün padişahlar şah ismail’in yönettiği Erdebil tekkesine para ödemesi yapıp destek olmuş.. ta ki siyaset değişinceye kadar.. o tarihe kadar Aleviler cem veya semah yapmıyor muydu?, bir tek Yavuz mu fark etti semahı o tarihte .. Ayrıca Alevilere ”ajanlaşmış” diyecek kadar edep dışı bir ifade kullanmışsın. Senin anlayacağın şekilde söyleyeyim . Şah ismail bir tekkenin şeyhi tıpkı hocanız gibi. O çokmış derdini millete anlatmış kabul görmüş , senin Osmanlın kılıcına güvenmiş.. kendinden emin olmamış , inandığına itibar etmemiş.. sen nasıl el konulan malını mülkünü ve hakkın olanı Tr devletinden istiyorsan Aleviler 500 senedir uğradığın katliamların el konulan tarikatlara peşkeş çekilen mallarını halan alamamış.. Aleviler hiç bir zaman devletçi olmadı ama maaşllah Tr deki sunni tayfa devleti kendine 2. Bir ilah olarak edindi… Alevilerin yanlışları çok olabilir ama unutmayınki sunni kitlenin onlara bakışı bunu tetikliyor.. kimse durup dururken başkasından uzaklaşmaz ..

    • Alevilerden nefret etmiyorum. O bakimdan iftira atmak gibi bir niyetim olamaz. Sünnilere cem esnasinda hakaret ettiklerini sanmiyorum. Semah ile deyis kelimelerini birbirine cok karistiririm, bicok kez Sünnilere hakaret iceren deyis duymusumdur.

      Elbette bunlarda yasadiklari zulümlerin payi var. Fakat bu hakaretleri hicbir zaman hakli cikarmaz. Cünkü bir haksizlik baska bir haksizliga davetiye cikarir. Bu konuda Alevilerin ileri gelenlerini, din adamlarini yetersiz buluyorum, hatta bazilarinin atese körükle gittigini düsünüyorum.

      Mum söndü iftirasi Sünni toplumda igrenc bir sacmalamadan ibaret bi seydir, öyle ulu orta kimse söyleyemez, söyleyenin sanat hayati, sahne hayati biter. Mum söndü gibi, yedikleri yenmez gibi seyler Sünni din adamlari veya mürsitleri tarafindan ögretilmez, hic bir ilahide, hic bir hutbede Alevilere karsi bir laf edilmez.

      Maalesef aynisini Alevi din adamlari icin söylemek güc. Ben hoca degilem muska yazmadim, ben haci degilem Arap gezmedim, kuvvetliyi tutup tutup zayif ezmedim gibi laflar ancak dini egitimle söylenebilecek laflardir. Ayni sekilde, Müfti gibi yalan demez, Söyler dili dolan bilmez, Hakim gibi haram yemez, Şeytan bunun neresinde gibi sözler de dini egitimle denebilecek sözlerdir.

      Elinizi vicdaniniza koyup düsünün, bugün devlet Alevilere cemevleri aciyoruz, yasattiklarimiz icin özür diliyoruz dese, kac Sünni yok olmaz der? TRTde bir dizi oynasin, en kati tarikatlar bile ikna olur, yalan mi? Senin camiye zorla gelmen kimseyi mutlu etmez ki zaten. Bunu da Sünni halki cok savundugum icin söyledigimi sanmayin, cogu icin önemli degil, cünkü cikariyla kesismiyor.

      Ben yazdigim meselede Yavuz´un tarafinda durmuyorum. Herkes kendi evinin önünü temizlesin diyorum. Meselenin kaynagini Yavuz´a getirip dayarsan birileri de gelir Anadoluyu Alevi yapıp Osmanlıdan koparmak isteyen Sah Ismail´e, hatta anti-Sünni bir devlet kurmak icin mezhep degistiren dedesine dayar hakli olarak. Sahkulu´nun Anadoludaki o dehset verici isyan calismalari olmasaydi Caldiran da olmazdi. Bunlari cok yönlü olarak okursaniz edep sinirlarini asmamis oldugumu görebilirsiniz.

      Demek ki neymis, Erdebil tekkesine hediye verecek kadar mezhepcilik yapmayan ama sizin de dediginiz gibi isin icine siyaset girince ortaligi dagitan bir Osmanli var karsimizda. Bunun karsiligi bu mu olmaliydi, olmamaliydi elbette ama bunun karsiligi yüzyillarca süren Sünni nefreti de olmamali. Cünkü bu nefret maalesef sadece magduriyet degil, dini fanatizm ve cokca da siyaset kokuyor.

      Efendim Osmanli kilicina güvenmis söyle olmus böyle olmus, gecelim bunlari, varsayalim o zaman Sah Ismail basarili olsaydi, ki olabilirdi, bugün Anadoluda kac Sünni kalacakti? Iran´da, Azerbaycanda ne kadardiysa iste o kadar! Birbirimizden pek farkimiz yok, herkes evinin önünü temizlemeli, anlatabiliyor muyum?

      Efendim, Dersimde su kadar insan öldürüldü, evet hem de nasil. Peki insanlari vergi ödememeye, askere göndermemeye tesvik ederek büyük kumar oynayanlara ne diyecegiz? Efendim Madimakta öldürülen Aleviler, kardesim bu basbayagi derin devletin bir isiydi, Sünni nefreti o kadar yaygin ki, Aleviler bunu görüyor ama söyleyemiyorlar.

      Allah askina Cumhuriyet döneminde size zulmeden Sünni müslümanlar mi yoksa dini bir tarafi olmayan devlet mi? Hanefiligi öne cikarmasi homojen bir toplumsal yapi ortaya koymaya calismasindan baska bi sey degil. Hangi cemaat, hangi tarikat Cumhuriyet döneminde gün yüzü görmüs ki, kalksin da devletle birlikte Alevilerin üzerine yürüsün. Bunu akliniz yiyor mu gercekten?

      Eger Türkiyede bir arada huzur icinde yasamak istiyorsak her birerimiz kapimizin önünü temizlemek zorundayiz. Su anki hercümerc devrini disarida birakacak olursak, Sünni toplumu da Alevi toplumu da buna hazir. Fakat her kesimin de öncelikle kendi icindeki o marjinal ama ortaligi karistiran mihraklarina karsi cikmasi veya en azindan mesafe koymasi gerekiyor. Koyamiyoruz bi türlü. Herkesin bir angajmani var.

      Böyle iki saat yok efendim su tarihte su oldu, bu tarihte bu oldu diye mahalle kavgasina gerek yok, ben de tarihten bi sürü sey bulur cikaririm Sah Ismailin nasil bir gaddar oldugunu anlatmak icin. Öyle „Senin anlayacağın dilden konusayim, hocaniz gibi“ sacma akildaneliklere de gerek yok. Siz o kiyasi yapmasaniz da ben neyin ne oldugunu biliyorum.

      “Sizin hocaniz” dediginiz kisiye de dikkat edin, biraz arastirin. Cumhuriyet tarihinde Alevilerle de diyalog icin cesur adimlar atmak isteyen ilk kisi o oldu. Cami projeleriyle pek isi olmayan Hocaefendi, Sünni halki cemevi fikrine isindirmak icin ayni bahcede cami ve cemevi projesini ortaya atti. Adam sana bu ülkede bir yer acmak istiyor, toplumu alistirmak istiyor, anlatabildim mi? Bilim bakalim kimin tayfasi buz gibi cevap verdi?

  5. Yılmaz bey devlet özür dilese kaç sunni yok der demişsiniz.. size sadece gülüyorum.. siz ki anadolu insanı ile aynı inancı paylaştığınız halde “Kafir” ilan edildiniz.. heleki faşizmin kol gezdiği Tr de alevi olmanın nedemek olduğunu anlayamazsın.. sen hiç iş ararken sunni olduğunu anladıklarında alaycı cümlelerle konuşmalara maruz kaldın mı? Veya evinin temelini attığında kestiğin kurbanı sunni olduğun için yemeyen bir işçin oldu mu? Bunlar yakın süreçte sadece benim başıma gelenler veya sunni olduğun için kapına işaret konuldu mu? Bunlar 15 temmuz 2016 dan beri alevilerin başına gelmiyor . Aynı sofrada tekkede camide oturduğun göz yaşı döktüğün tayfan tarafından 500 yıldır devam ediyor… geç onu Tr nin çoğunluğu alevilerden nefret eder.. sunniler kaç sivas maraş çorum veya gazi mahallesi olayları yaşamış.. sen hiç ibadet ederken “gözcü” diye bir kavram kullanır mısın? Aleviler cem yaparken muhakkak gözcü kullanır. Neden acaba .senin o sunni kardeşlerinin geçmişte yaptığı baskınlar sayesinde…
    sen aleviler hakkında sunni camianın çok meth ettiği Ebu suud efendinizin aç fetvalarını oku” aleviler ile cihad hrisriyanlarla cihaddan daha makbuldür”, Yunus Emre yi kafir dinleyenide kafir saymış.. günümüze gelirsek Fethullah Gülen’in videoları halen youtube de duruyor aç bak bakalım cami kürsüsünden Aleviler için neler diyor söyledikleride alevileri bilmediği o bölgede yaşayanlar tarafından hemen anlaşılacak tarzda “tuncelinin kökü nusayri diyor’ ben değil tüm aleviler buna güler . Nusayriler arap alevisidir ve sadece suriye ve Tr de ise suriyeye komşu bir kaç ilde adana hatay mersin de yaşar.. önce bu iftira için hocana bir kaç kelam et…o videolar youtubede duruyorken Cami Cem evi projelerinin birer siyasi proje olarak kalmaya devam edecek.Zaten Hükümet o işin içindeydi.. ayrıca senin cemaatinden burda aleviler için çok farklı şeyler duymuyoruz… gelelim şah ismail’e önce şah ismail’in edebiyatta bir divanı var onu okumanı tavsiye ederim .. zaten sürekli söylemeye çalıştığımda o ,sunni bakış açısı ile anlayamazsın çünkü sizin nazarınızda Şah sunni katili ama yavuz “sünneti” korumuş . Sizin bugün yaşadığınız siyasi olayların bir bakıma müsebbibi Yavuz’un ta kendisidir.. adam hilafeti almış kendine bağlamış böylece din adamlarından kendisine gelecek karşı fetvaların önüne geçmiş.. Erdoğan bugün hem siyasi hemde islami liderliği bir çatı altında toplamak istemiyor mu? Bunu ilk yapan padişah tıpkı Muaviye gibi Yavuzdur.. siz bunları ayırt etmediğiniz müddetçe çok başınız ağrıyacak.. Şah ismail’in şiirleri hep deyiş yani ilahi formatında buda öyle bilgi irfan olmadan yazılacak şeyler değil.. demişsinizki Şah ismail Anadoluyu alsa kaç sunni kalırdı? Merak etme senin Yavuz neden Tebriz de ,Meşhed de barınamadı ? Çünkü sunnileştiremeyeceğini iyi anladı.. o yüzden yakıp yıkıp geri çıktı… bu savaş din savaşı değil zaten iyi haritaya bakarsan Şah ipek yolu üstünde yer edinmiş kendine .. o yolu korumak istiyor Yavuz ise ordan pay almak istiyor, ikiside türk olduğu için savaşa bir bahane gerek oda mezhebcilik ikiside halt yemiş ama .. Aleviler şah ismail’i bir şeyh olarak görür ve saygı duyar. Çokda uzatmak istemiyorum .. Nasıl CEMAAT OLARAK TÜRKİYEDEN ÖZÜR BEKLİYORSUNUZ , CEMAAT DAHİL TÜM SUNNİ CAMİALAR ALEVİKERDEN ÖZÜR DİLEYİP HELALLİK ALMALI..benin verdiğim vergi ile cami yap imama maaş ver .. o maaş ile alevilere söv say yok öyle yağma.. aleviler cem evinde haram yemediki karınları ağrısın…

  6. Zeynep hanim, bütüüüün bu saydiklariniz bizim evin önünün meselesi. Siz bunlari bize kendi evinizin önünü temizlemeden yaptiramazsiniz. Bunlari biz de biliyoruz, bizi kafir ilan ettiklerine göre pekala anlayabiliriz sizi. Sünni toplum biatci bir toplumdur, devlet ne derse onu yapar, severse sever, döverse döver, ise alacagi yoksa Alevi kulpu bulur, baska baska kulplar bulur, ise alacaksa senin ne mezhebine bakar ne irkina, irgat gibi calistirir. Öyle devletin parmagi olmadan da kimsenin kapisina isaret atamaz. Bu egitimle ilgili bi seydir. Nefret gözünüzü kör etmis.

    Isi böyle mahalle kavgasina götürmeye de gerek yok, yapmayalim dedigim seye israrla devam ediyorsunuz. Ben de kalkip burda iki saat demagoji yapabilirim, Yavuz da cok iyi sairdi derim, gereksiz yere Hocaefendiyi savunurum, bunlar bizi bir yere götürmez. Nasil Sünniler tarihlerine veya bugüne baktiklarinda su yanlismis, söyle yapsaydik kim bilir ne güzel olurdu demesi gerekiyorsa, Alevilerin de sunlar yanlis yaptik, yapiyoruz diyebilmesi lazimdir.
    Siz böyle kökünüzün dibine kibriz suyu modunda ilerlerseniz hic bir yere varamayiz. Sizin icin bi seyler yapmaya calisan Sünniler var, bunlari göz ardi edemezsiniz, gayretlerini heba edemezsiniz. Sünnilerin ve Alevilerin gidecegi bi ikinci ülke yok. Su halde biz Sünnilerin yukaridan bakmaya, siz Alevilerin de nefretle bakmaya son vermeniz gerekiyor. Iki kere iki dört eder.
    Bugün Alevi türküleri Türkiyenin evrensel olarak dünyaya sunabilecegi tek müzik formumuz bizim, hepimiz dinliyoruz bunlari, semahlari sarki zannedip aptalca dansediyoruz, Sah Ismailin Anadoluda yaptiklarini hatirlamiyoruz, bunun üzerinden bir kin edebiyati kurgulamiyoruz, kimsenin cemevini basmayi düsünmüyoruz, o gözcülük dediginiz artik adet olmus sizde. Veya Iskenderbey yüzünden Arnavutlara kizmiyoruz, Timuru övüyorlar diye Özbeklere sirt cevirmiyoruz. Sevsinler tarihi sahsiyetlerini napiyim yani, küs mü olayim.
    Kapinizin önünü temizlemeye bu nefret dilinden kurtularak baslayabilirsiniz. Cok ise yarayacaktir. Birbirimizden pek farkimiz yok bunu da unutmayalim. Sünninin Aleviye ettigini yeri geliyor Alevi Aleviye etmiyor mu, düskün ilan etmiyor mu. OLuyor bunlar, bizi de yine Sünniler firaki dalle ilan ediyor. Bu kadar hümanizmden bahsettikten sonra bunlarin geregini yerine getirmeniz lazim. Sünniyi dislayan bir hümanizm olamaz.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin