Ana Sayfa Dünya Dinde ‘radikalleşme’ dünyanın sorunu; sosyal medya panzehir olabilir mi?

Dinde ‘radikalleşme’ dünyanın sorunu; sosyal medya panzehir olabilir mi?

DR. ALİ ÜNSAL | NEW JERSEY*

WISE Enstitüsü, Hindistan’da hizmet veren Darul Huda İslam Üniversitesi, Anti-Corruption Academy (Yolsuzlukla Mücadele Akademisi) ve Idea of India Foundation (Hindistan’ın Fikri Vakfı) işbirliğiyle, 12-13 Aralık 2023 tarihlerinde “Religion, Extremism, and the Digital Age: Navigating Challenges and Solutions / Din, Ekstremizm ve Dijital Çağ: Zorlukları ve Çözümleri Keşfetmek” konulu iki günlük “Uluslararası Online Seminer” düzenledi.

Seminer, din ve dijital çağ bağlamında aşırılıkçılık etrafındaki kritik konuları keşfetmek ve ele almak için farklı çevrelerden gelen seçkin uzmanları, akademisyenleri ve düşünce liderlerini bir araya getirdi. Seminerde ‘dinde radikalleşme ve aşırılığın’ nasıl önlenebileceği tartışıldı.

İki gün, beş oturumda yaklaşık 40 konuşmacı yer aldı. İlk gün, açılışta WISE Enstitüsü adına bir hoş geldin konuşmasının ardından etkinliğin amacını ve önemi hakkında bilgi verildi. Ardından açılış konuşmaları yapmak üzere birbirinden kıymetli özel konuklara söz verildi.  

Açılış konuşmacıları arasında ilk olarak Darul Huda İslam Üniversitesi Rektörü, Dr. Mohammad Bhauddin yer aldı. 2024’te dünyada en etkili 500 Müslüman liderden biri olarak gösterilen Dr. Bhauddin,  aşırılığı önlemek için geleneksel öğretileri modern anlayışla harmanlayan entegre bir İslami eğitim yaklaşımını savundu.  

Ardından söz alan Hindistan Cumhurbaşkanı Basın Danışmanı, Hindistan İslami Kültür Merkezi Başkan Yardımcısı Khan, aşırılığı ele almada sivil toplum aktörlerinin, hükümetin ve politika yapıcıların oynadığı hayati rolü vurguladı ve sosyal medyanın yapıcı kullanımının önemine değindi.  

Uttar Pradesh Sünni Merkez Vakıf Kurulu Başkanı Zufar Ahmad Farooqui, günümüzde radikalizmin önüne geçmede sosyal medyanın etkin kullanılmasının büyük ihtiyaç olduğunu belirtti.  

Daha sonra 52 yıllık aktif brokraside yer alan Hindistan Yolsuzlukla Mücadele Akademisi CEO’su  S. Sathyamoorthy, dinlerin aşırılık adına yanlış değerlendirilmesinin  ve bunun siyasete malzeme olarak kullanılmasının vahim neticelerine değindi.  

John Carroll Üniversitesi İlahiyat ve Din Çalışmaları Bölümü Doçenti Dr. Zeki Saritoprak, aşırılıkların kaynaklarına ve İslam dininde bunların çözümüne yönelik kullanılabilecek kaynaklara atıf yaptı.  

Hindistan Fikrinin Kuruluşu ve Yolsuzlukla Mücadele Akademisi Başkanı Umar Siddiqui ise, aşırılığa karşı mücadelede ev ortamından okula, koleje ve işyerine kadar üç seviyeli bir çocuk yetiştirme yaklaşımı önerdi. 

Sonraki teknik oturumlarda her uzman kendi sahasında konuyu değerlendirdi. Öne çıkan başlıklar şunlardı: 

  • Dünyada maalesef sosyal media üzerinden giderek artan bir radikal söylem hakim. Bazıları, radikal düşüncelerini bu teknoloji sayesinde hızla yayma ortamı bulabiliyor. Aslında nimet olan teknoloji insanlığın başına bela haline geliyor. Bu teknoloji sayesinde yapılacak insani hizmetlerin sevabı nasıl katlanarak büyüyorsa, işlenen günahlar da aynı şekilde büyük oluyor. Çünkü sosyal media ortamında milyonlara ulaşılabiliyor. Mesela, sosyal medyada asılsız ve tahrik edici bir haber binlerce insanı tahrik edip yanlış atmasına sebep oluyor. 

Konuşmacılar, sosyal medyanın doğru amaçlar doğrultusunda kullanılmasının önemine vurgu yapıp, gençliğimizin bu konuda iyi eğitilmesi gerektiğine dikkatleri çektiler. Özellikle her gün gelişen AI (suni zeka) teknolojisinin geleceğinin uzmanlar tarafından tedirginlikle gözlemlendiği, hem AI hem de sosyal medya gibi ortamların kullanımı hususunda insan şeref ve haysiyetinin, kişi hak ve hürriyetlerinin muhafazası adına BM, akademisyenler, insan hakları kuruluşları ve siyasilere büyük işler düştüğünün altı çizildi. Radikalliğin çözümünde dinin prensip ve değerlerinin aktif kullanılmasının büyük önem arzettiği, pratikte tarihten bugüne bu konuda örnek olmuş,  

Hz. Muhammed (sav),  Hz. İsa (as),  Mevlana, Gandi, Nelson Mandela, Üstad Bediuzzaman ve Fethullah Gülen gibi yapıcı, düzenleyici, ilham kaynağı zatların fikirlerinden istifade edilmesi ve örnek gösterilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, radikalliğin panzehiri konumunda yer alan “Hizmet Hareketi”nin bakış açısına ve pratiğine özel dikkat çekilerek, nasıl radikalliğin çaresi olduğu verilen misallerle incelendi. 

Uluslararası Online Seminer, farklı alanlardan katılımcılar arasında anlamlı tartışmalar ortamı meydana getirerek işbirliğini ve anlayışı teşvik etti. Etkinlik, dijital çağda aşırılığın oluşturduğu zorluklara karşı disiplinler arası yaklaşımların ve proaktif önlemlerin önemini vurguladı. Oturum, her biri aşırılığın çok yönlü doğası hakkında benzersiz bakış açıları ve fikirler içeriyordu. Bütün insanlığı ilgilendiren bu önemli problemin çözümü adına da pek çok fikirler ileri sürüldü. Bunlar içinde en önemlileri şunlardı: 

  • Sivil toplum aktörleri, hükümet ve politika yapıcılar, aşırılığı ele almak için birlikte çalışmalıdır. 
  • Sosyal medya, aşırılığın yayılması için etkili bir araç olarak kullanılabileceğinden, bu platformun yapıcı bir şekilde kullanılması için farkındalık oluşturulmalıdır. 
  • Dinin aşırılık için bir araç olarak kullanılmasının önlenmesi için İslami eğitimde yenilikler yapılmalıdır. 
  • Aileler, çocukları aşırılıkçı propagandaya karşı korumak için eğitilmelidir. 

Organizatör WISE Enstitüsü, bu çalışmanın başarıyla sonuçlanması, bundan sonra yapılacak faydalı çalışmalara ilham kaynağı olacağını belirtti. 


* Konuk yazar…

2 YORUMLAR

  1. cem arslan
    Bende bugün bunu düsünüyordum . Corona tiyatrosu sürecinde sosyal medyada en ufak sorgulama aninda siliniyordu, asi ve plandemi aleyhine görüs beyan edenlerin paylasimlarina müsade edilmiyordu. Ama simdi aynii platformlar gazzedeki siddet olaylarina ve israil aleyhine paylasimlara müsade ediyor, bunun bir sebebi olmali ve bence bunun sebebi yahudiler tarafindan yönetilen globalist sistemin Müslümanlari hedefe koymasidir ve radikallesmelerini istemeleridir. israil bilerek ve isteyerek sivilleri katlediyorki kin ve nefret ve böyleceterör eylemleri artsin. Böylece dini cemmaatlere daha kolay "terörist" damgasi vurabilecekler.
    • hasan basri
      Bir ihtimal öyle bir durumu planlamış olabilirler ama evdeki hesap para uymamış görünüyor. Neden çünkü yahudilik aleyhine fevkalade bir birliktelik oluşmuş durumda. Demokratlar tarihlerindeki en büyük yenilgiyi alacaklar. Avrupada bile fevkalade yahudi alerjisi başladı. bu hadiseler iyiye alamet değil onlar adına. Ama bence sanki bu olayları planlayanlar Yahudileri de tuzağa düşürdü ve burda kazanan taraf Rusya ve çin oldu. Her ikiside azili din düşmanı... Türkiyenin burdaki rölü ise dahada kötü ve rezil. Dinsizliğin kalesi Yazarın bahsetmeye çalıştığı konu ve bitiş tesbitleri fevkalade öenmli şeyler ama bunu yapacak irade ve birliktelik yok cemaat ise sadece Tayyip düşmanlığı üzerine emek ve vakit harcıyor. Kendi aramızda muavenet sıfır. Amerika gibi gelişmiş ülkelerdeki arkadaşlar kendilerini kurtarmanın derdine düşmüş(!) lüxüs hayat hoşa gitmiş... Bilemiyorum bu konu biraz ağır... neyse açmıyım ağzımı