HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Bugün futbolseverlerin gözleri iki büyük derbideydi. Adreslerin biri Manchester, diğeri ise İstanbul’du. Manchester’da City ve United, İstanbul’da Beşiktaş ve Fenerbahçe derbi heyecanı yaşattılar. Futbol kalitesi ve heyecana sahne olan iki derbi izledik. City – United buluşması tarihe geçen bir müsabaka oldu. İstanbul’da ise zaman zaman yükselen heyecan ve mücadeleden gol sesi çıkmadı.
Önce İngiltere’ye uzanalım… Manchester’ın yeni kralı City, ezeli rakibi United’i adeta sahadan sildi. Erik ten Hag’la yeniden eski günlere dönme sinyali veren United, umutla geldiği City deplasmanında hezimet yaşadı. Pep Guardiola’nın yeni prensi Erling Haaland, üst üste üç iç saha maçında hat-trick yapan ilk oyuncu olarak Premier Lig tarihine geçti. Gol sayısını 14’e çıkaran Haaland, krallık yarışındaki en yakın rakibi Harry Kane’nin iki katı gol attı. City’nin diğer 3 golünün altında ise Phil Foden imzası vardı. Ten Hag, Christiano Ronaldo’ya şans vermezken, United’in hezimetine kahrolan isimlerin başında efsane Alex Ferguson vardı. Fark açıldıkça kameraların üzerine çevrildiği Ferguson’un çökmüş hali hafızalardan uzun süre silinecek gibi değildi. 90 dakika sonunda 6-3 City üstünlüğü vardı. Premier Lig’de Eylül ayının menajeri seçilen Erik ten Hag’ın farklı hezimet sonrası işi oldukça zor gözüküyor.
Dolmabahçe’de ise Beşiktaş – Fenerbahçe buluşması vardı. Ev sahibi Beşiktaş son iki maçından sadece bir puan çıkarırken, Fenerbahçe ikide iki yapıp, 6 puanı 7 golle hanesine yazdırmıştı. Beşiktaş, 40 bini aşkın taraftarı önünde kötü gidişata dur demek zorundaydı. Zira, derbinin kaybedilmesi Valerien İsmael’in koltuğunu ciddi sarsacaktı.
İlk düdükle birlikte daha üstün olan taraf Fenerbahçe oldu. Jorge Jesus, 3’lü savunmayı tercih ederken, ofsayt taktiği ilk devre boyunca tuttu. Tribünleri ayağa kaldıran her Beşiktaş atağı ofsaytla noktalandı. Beşiktaş’ın ilk devre kaleyi bulan şutu yoktu. Top kayıplarının fazla olduğu ilk devreye ofsaytlar ve fauller damga vurdu. Fenerbahçe cephesinin kayıp halkası İrfan Can, Beşiktaş’ın ki ise Weghorst oldu. İrfan Can’ın savruk oyunu Ferdi’nin performansını da olumsuz etkiledi. Beşiktaş taraftarının gözdesi Weghorst da etkisiz bir ilk devre oynadı.
İkinci devre pozisyon açısından daha kısırdı. İlk devreden ders çıkaran siyah-beyazlı oyuncular ofsaytta daha az düştü. Kalelerden uzak bir derbi izledik. Her iki teknik adamın yaptığı değişikler maçın gidişatını değiştirmeye yetmedi. Beşiktaş’ta kısmen Rachid Ghezzal’ın oyuna girmesi hareket getirdi. Maçın son bölümünde kafa vuruşlarıyla Fenerbahçe kalesini yoklayan Beşiktaş, Weghorst’la direğe takıldı. Kaleciler Ersin ve Altay 90 dakikayı zorlanmadan tamamladı.
Milli aranın iki takıma da fazla yaramadığını gördük. Özellikle Fenerbahçe’yi hızı biraz kesilmiş olarak izledik. Oyun genelindeki tüm istatistiklerde Fenerbahçe üstün olsa da gole en fazla yaklaşan Beşiktaş oldu. Son 3 derbi beraberlikle bitmişti. Dördüncü derbide de gelenek bozulmadı. Bu kez iki takımda gol atamadan maçı bitirdi. Beşiktaş’ın galibiyet hasreti derbiyle birlikte üç maça çıktı. Fenerbahçe’nin ise gol şovu ve iki hafta üst üste gelen galibiyet dönemi bitti. Başladığı gibi biten derbinin iki tarafı da memnun etmediği bir gerçek.