Depremzede KHK’lı öğretmen ve ailesi KYK yurduna alınmadı: ‘Cehennemime geri döndüm’

15 Temmuz’dan sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile öğretmenlik görevinden ihraç edilen depremzede M.Ç. ve ailesi Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurduna alınmadı. M.Ç., “Adana’ya cehennemime geri döndüm” dedi.

Büyük yıkıma ve can kaybına neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle KHK’lı öğretmen M.Ç. ve ailesinin Maraş merkezde yaşadığı ev deprem nedeniyle hasar gördü. İki çocuğu ve eşiyle birlikte Adana’ya, eşinin anne ve babasının yanına göçen M.Ç. ve ailesi bir süre sonra burada da deprem olacağı söylentileri nedeniyle depremzedelere açılan Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlara yerleşmek için harekete geçti. Kırıkkale’deki yurtların dolu olduğu gerekçesiyle Niğde, Sivas ve Konya’daki yurtlara yönlendirilen M.Ç. ve ailesi Adana’ya yakın olduğu için Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurduna yerleşmek istedi.

‘BİZ ORADA CEHENNEMİ YAŞADIK’

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Adana’dan Niğde’ye gitmeden önce yurt yönetimini arayarak bilgi alan KHK’lı öğretmen M.Ç, yurtta yer olduğu yanıtının ardından ailesiyle birlikte hazırlanarak bu kente gitti. Yurt görevlilerinin yolu tarif ettiği, gün içerisinde de iletişimde olduğu süreçte M.Ç. ve ailesi yurda kayıt işlemlerini de yaptırdı. Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurdunda kayıt işlemlerinin ardından polis, M.Ç. ve ailesine GBT yaptı. Uzun süren bekleyişin ardından yurda kabul edilmeyen M.Ç. yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Bizden sonra gelenler yurda yerleşmeye devam etti. Polisin yanına gittim, ‘Bir sorun mu var’ dedim. ‘GBT kontrolü yapıyoruz’ dediler. ‘Bir sıkıntı mı var’ diye sordum. ‘Bilemiyoruz’ dediler. ‘Hocam ben KHK’li öğretmenim. Mahkemem devam ediyor sonuçlanmadı, masumiyet karinesince ne olacağımız belli değil’ dedim. ‘Bilmiyoruz’ dedi. Oradaki memurlar bunun üzerine, ‘burada kalamazsınız’ diye söze girdi. Neden kalamayacağımızı sorduğumda, ‘Hocam bize söyletmeyin bizi aşan bir durum’ dediler. Onları aşan bir şeyse başka bir yetkiliyle görüşmek istedim, görüştürmediler. ‘Memuriyetimiz yanar’ dediler. Bunun üzerine ben de ‘7,7’lik depremden geldik, hala daha bir olamıyorsak, ayrımcılığa maruz kalıyorsak ben size daha ne diyeyim. İnşallah bizim yaşadığımızı yaşamazsınız’ dedim. İnanın çok zoruma gitti. Biz orada gerçekten cehennemi yaşadık. İnsanların bağırışları, çaresizliği. Akşam elini öptüğüm komşu amcam iki gün enkazın altında kaldı, çıkaramadık. “

‘CEHENNEMİME GERİ DÖNDÜM’

KHK’lı öğretmen M.Ç. ve ailesi Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurdunda uzun süren bekleyişin ardından olumlu yanıt alamadı ve yurda yerleştirilmedi. Görevliler M.Ç. ve ailesini polis kontrolünün yapılmadığı yine Niğde’deki İl Gençlik Spor Müdürlüğü’nün bir yurduna yönlendirdi. “Koğuş sistemi” diye tarif ettiği bu yurtta kalınamayacağını yetkililere aktardığını ifade eden M.Ç. bu sürece dair ise şunları kaydetti:

“Bizi yönlendirdikleri yer ailelerin kalmasına uygun bir yer değildi. Koğuş sisteminin olduğu, ortak tuvaletin banyonun olduğu bir yerdi. Burada kalamayacağımızı söyledim. ‘O yurtta yer var bizi neden oraya almıyorsunuz, lütfen alın’ dedim. ‘Biz alamayız’ dediler. Ben de cehennemime geri döneyim dedim ve Adana’ya cehennemime geri döndüm. Planım Niğde’de kalıp iki çocuğumu okula yazdırmaktı. Ama olmadı.”

‘7.7’LİK DEPREM DE BİZİ AKILLANDIRMAYACAKSA DAHA BU MEMLEKETİN BAŞINA NE GELMESİ GEREKİYOR?’

Depremden önce kayıt dışı ve sigortasız biçimde öğretmenlik yaparak geçinmeye çalıştığını, Adana’da ise öğretmenlik yapabileceği bir alan bulamadığını, garsonluk ve kasiyerlik gibi işlere başvurular yaptığını belirten M.Ç., “Bizim her şeyimiz Maraş’ta kaldı, burada tutunmaya çalışıyoruz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Adana’da kaygılarımız devam ediyor. Eşime, ‘Bundan sonra bana yurda gidelim demeyin’ dedim. Gidersem Maraş’taki eve giderim, yıkılıyorsa başıma yıkılır’ dedim. KHK’lı olduğumuz için altı yedi yıldır ayrımcılığa maruz kalıyoruz ama 7.7’lik deprem de bizi akıllandırmayacaksa daha bu memleketin başına ne gelmesi gerekiyor? Kimse ‘benlik değil’ diyor ama herkes bu suçu birbirinin üzerine atıyor. Biz neyiz? Biz vergisini veren insanlarız.”

GERGERLİOĞLU: DEPREMDE BİLE AKILLANMIYORLAR

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, depremzede olan M.Ç. ve ailesinin KYK yurduna alınmamasını Meclis gündemine taşıdı. M.Ç’nin Niğde İl AFAD Müdürlüğü tarafından KYK yurduna yönlendirilmesine rağmen kaydının yapılmamasının nedenini soran HDP’li Gergerlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

“Depremde bile akıllanmıyorlar, depremde bile soykırımdan vazgeçmiyorlar” ifadelerini kullanan HDP’li Gergerlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hakkında kesinleşmiş bir ceza da olmamasına rağmen KHK’lı oldukları için yurda alınmayan bir aile ile karşı karşıyayız. M.Ç. eşi ve iki çocuğuyla Adana’ya geri dönmek zorunda kalıyor. Bu nasıl bir skandaldır anlamak mümkün değil. M.Ç, ‘7.7’lik deprem bile bizi birleştiremedi, cehennemi yaşadığımız yerlere geri döndük’ diyor. Bu nasıl bir vicdansızlıktır anlamak mümkün değil. Zaten altı yıldır KHK’lılara yapmadığınız zulmü bırakmıyorsunuz ve deprem afeti zamanında bile bu zalimliği yapıyorsunuz. Bunu yapanlardan hukuk önünde en kısa sürede hesap soracağımızı da ifade ediyorum.”

‘KHK’LILARIN DEPREMZEDE OLMALARI HALİNDE DEVLETTEN YARDIM GÖREMEYECEKLERİ ANLAMINA MI GELİYOR’

HDP’li Gergerlioğlu’nun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlamasını istediği sorular ise şu şekilde sıralandı:

* M.Ç. isimli yurttaşın ve ailesinin KHK’lı oldukları için yurda alınmadıkları iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa bu şekilde uygulama başka ailelere de yapılmış mıdır?

* Karar kesinleşene kadar kişinin masul olduğu hukukta masumiyet karinesinde sabitken M.Ç. isimli yurttaşın ve ailesinin mahkemeleri var diye yurda alınmadıkları iddiası doğru mudur? Bu konuda açılmış bir soruşturma var mıdır?

* Bu olay vuku bulurken orada bulunan devlet görevlileri hakkında soruşturma açılacak mıdır?

* Deprem KHK’lı ya da KHK’lı değil ayrımı yaparken devlet yurttaşları arasında nasıl ayrım yapabilmiştir?

* M.Ç. isimli yurttaştan vergi alırken KHK’lı diyerek ayrım yapmayan iktidarınız depremden mağdur olunca KHK’lı diyerek nasıl ayrım yapabildiniz?

* İdari bir tasarrufla işlerinden edilen KHK’lılara bu anlamda yapılan hukuksuzlukları ortadan kaldırmak için iktidarınız hangi çalışmaları yapacaktır?

* Bu yaşanan olay KHK’lıların depremzede olmaları halinde devletten yardım göremeyecekleri anlamına mı gelmektedir?

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin