Depreme müdahaleyi Tayyip Erdoğan mı durdurdu?

İlk olarak TR724’ün duyurduğu AFAD’ın 6 Şubat depremine ilişkin ‘ön raporu’ farklı kaynaklardan da doğrulandı. Ancak skandallar bununla sınırlı değil. Gazeteci/YouTuber Memduh Bayraktaroğlu ve Said Sefa’nın ardı ardına yaptıkları video yayınları, Pazarcık merkezli 04.17’de yaşanan 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından yaşanan skandalları gözler önüne seriyor.

Memduh Bayraktaroğlu’nun, “Duyum ya da dedikodu değil, bilgi.” diyerek anlattıklarına göre depremin ilk 24 saatinde devlet kurumlarının hiç bir şey yapmamasının tek sorumlusu AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan! Dolayısıyla binlerce insanın yetersiz müdahale ve soğuk hava nedeniyle ölmesi de Erdoğan’ın sorumluluğunda.

Said Sefa’nın anlattıkları da Memduh Bayraktaroğlu ile birebir örtüşüyor. İki gazetecinin farklı kaynaklardan teyit ettikleri skandalın özeti şöyle:

AFAD, 04.17’de yaşanan depremi anında öğreniyor ve bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı’nı bilgilendiriyor. Bakanlıktaki görevliler de Süleyman Soylu’yu arayarak bilgi veriyor. Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a da haber verilmesini istiyor ve 3 bakan bir araya gelerek toplantı yapıyor.

Söz konusu toplantıda alınması gereken önlemler konuşuluyor. Depremin büyük olduğu, sonuçların ağır olacağı, askerin sahaya inmesi gerektiği konşuluyor. AKP’li belediyeler de aranarak bilgilendiriliyor ve önlem almaları isteniyor.

Bu arada saatler ilerliyor ve sabah namazı vaktinde (07.00 gibi) Cumhurbaşkanlığına bilgi veriliyor. Erdoğan haberi alır almaz öfkeleniyor ve kendisinden habersiz kararlar alınmasını içine sindiremiyor. Önce Süleyman Soylu’yu ardından da Hulusi Akar’ı arayarak ağır hakaretlerde bulunuyor.

Said Sefa, Süleyman Soylu’nun depremin ilk gününden sonra ortalıkta gözükmemesinin sebebinin bu hakaretler olduğunu anlatıyor. Fuat Oktay’ın bizzat Erdoğan tarafından görevlendirildiği ve açıklamaları onun yapmasını istediğini söylüyor.

SAİD SEFA: ERDOĞAN’I AŞAMADILAR O GECE!

Said Sefa, “Süleyman Soylu’nun toplantılar yapması, rol çalması Saray’ı çok kızdırıyor. Hatta ‘sizin haddinize mi düşmüş’ deniyor. Erdoğan tarafından hemen müdahale kararı verilmiyor. Ekiplere, ‘bekleyin’ deniyor. 24 saat boyunca ‘müdahale’ talimatı vermiyor. Bundan daha büyük skandal olmaz. Erdoğan’ı aşamadılar o gece. Anında müdahale edebilselerdi yüzlerce kişinin canı kurtarılmış olacaktı. Yurt dışından gelen arama kurtarma ekipleri saatlerce bekletildi havalimanlarında. Deprem gecesi Saray’da bu skandal yaşandı. Süleyman Soylu’nun ekranlara çıkması yasaklandı. Fuat Oktay görevlendirildi.” ifadelerini kullanıyor.

MEMDUH BAYRAKTAROĞLU: DUYUM DEĞİL, BİLGİ!

Memduh Bayraktaroğlu’nun açıklamasından ilgili bölümler şöyle:

Olay şöyle: AFAD’da bütün doğal afetleri, yer koşullarını anında bildiren bir yazılım mevcutmuş. Bilgisayarla bilgiler sürekli geçiyor. İlk deprem 04.17, Pazarcık. Bilgi anında geçmiş. AFAD’ın yetkileri var ama aynı zamanda sorumlulukları da var. AFAD gelen o bilgilerle hemen çalışmalara başlamış. Kanun gereği AFAD’ın böyle durumlarda ilk 45 dakikada oluşacak durumu rapor etmek zorunda. Bağlı bulunduğu bakanlık İçişleri Bakanlığı…

AFAD tarafından hazırlanan ilk raporda Pazarcık’ta 7,4 büyüklüğünde (ilk başta böyle ölçülüyor) bir deprem olduğu ve çok büyü bir zaiyat verilme ihtimalinin de kuvvetle muhtemel olduğu bakanlığa bildiriliyor. Bakanlık da aynı anda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ulaştırıyor bilgiyi.

Süleyman Soylu bakanlığa gidiyor. İki bakana daha bilgi veriliyor; bunlardan biri Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, diğeri Turizm Bakanı Mehmet Ersoy. Benim bildiğim kadarıyla başka bakan yok. Derhal neler yapılması gerektiği konusunda konuşuyorlar.

Hulusi Akar, deprem bölgesindeki garnizon komutanını arıyor. Süleyman Soylu da Jandarma Genel Komutanı’nı arıyor doğrudan. Bölgeye talimat vermesini, Jandarma’nın operasyon için hazır olmasını istiyor. Henüz Cumhurbaşkanı’nın haberi yok.

Sabah namazına kalktığı tahmin edilerek Erdoğan konudan haberdar ediliyor. Ama bunu Süleyman Soylu ya da Hulusi Akar direkt aramıyorlar. Cumhurbaşkanlığına haber veriyorlar. Haber, Cumhurbaşkanı’na aynen aktarılıyor. Alınan önlemler konsunda bilgi veriliyor. Askerin arandığı, AKP’li belediyelerin haberdar edildiği söyleniyor.

Erdoğan beklenen tepkiyi koyuyor. Erdoğan’ın Süleyman Soylu’ya telefonda neler söylediğini bilmiyoruz. Bana olayı aktaran kaynak da tam olarak ne söylediğini bilmiyor. Ancak kaynağım, Erdoğan’ın, Süleyman Soylu’ya da Hulusi Akar’a da çok ağır sözler ettiğine emin. “Bunun üzerine bizler AFAD olarak hemen operasyonu durdurduk. İnanın bu konuda en günahsız kişiler Süleyman Soylu, Hulusi Akar ve biz AFAD’ız.” dedi.

Ben, ‘askerlerin ilk saatlerde bir ara göründüğünü’ söyledim. Bunun üzerine kaynağım, ‘onlar operasyonun geri alındığından haberi olmayan gruplardı’ dedi. ‘Ne yani dedim, bütün o 24 saat askerin, jandarmanın sahaya inmemesinin sebebi sayın Cumhurbaşkanı mı? Ne yazık ki evet dedi.

Bunu sormak zorundayım; Sayın Cumhurbaşkanı ‘haberim yok’ diyebilir. İki bakanla da görüşmediğini söyleyebilir. Ben bu haber resmen yalanlanırsa özür dilerim. Ama yalanlanmazsa bu bir faciadır ve mutlak surette normal zamana dönüldüğünde sorumlular yargılanacaklardır.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Şerdoğan’ı aşamadılar değil, mesele Şerdoğan’ın depremden azami derecede isitfade etme meslesi. Bu haberdeki durum, bu depremin suni olarak, insan eliyle önceden harekete geçirilmesi şüphesini daha da bi pekiştiriyor.

  2. Yahu ben anlamıyorum ya, yapılan haberler hep boş mevzular, paparazzi konuları gibi..

    Tayyip Şerdoğan’ın başı ne zaman ağırdı ya, Bir sürü TAPE oldu ya, bir sürü ahlaksızlık oldu ya, bir sürü ihaneti oldu ya, BOP başkanıyım dedi ya, Adama Allahın elçisi dediler ya, bakaralar makaralar oldu ya, ensar vakfında çoculara tecavüz ettiler ya. bir kereden bieşy olmaz dedi bu millet ya

    AĞIRDIMI herifin başı?

  3. “Bunun üzerine bizler AFAD olarak hemen operasyonu durdurduk. İnanın bu konuda en günahsız kişiler Süleyman Soylu, Hulusi Akar ve biz AFAD’ız.” dedi.

    Bilakis hepsi de suç ortağı. Eğer azıcık şerifleri olsaydı, böyle bir durum olmuşsa çıkıp açıklayıp istifa ederlerdi. Böyle felaket yasanmışken ikbal beklentisi veya kaybetme korkusunun mazereti olamaz. Bu nedenle bunların tümünü gömmek gerek. Biz bunları gömmezsek kader bizi gömecek.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin