Gezi olayları sırasında polisin gaz fişeğiyle vurularak yoğun bakıma alınan ve 9 ay sonra 11 Mart 2014’de hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümünün üzerinden üç yıl geçti. Elvan’ın ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması 6 Nisan’da yapılacak. Oğlunu kaybedişinin üçüncü yılında konuşan baba Sami Elvan, “Diğer Gezi davalarında nasıl adalet sağlanmadıysa, Berkin’in davasından da adalet çıkacağına inanmamız zor” diyor. Oğlunun hala gelecekmiş gibi beklediklerini ifade eden Baba Elvan, “Hala bazen geri geleceğini düşünüyoruz. Çünkü bizim oğlumuz sapasağlamdı. Devlet evladımızı bilinçli bir şekilde elimizden aldı. Bunu kabullenemiyoruz. Bir anne baba böyle bir acıyı unutabilir mi?” ifadelerini kullandı.
Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında, 16 Haziran 2013 tarihinde polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucunda yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın ölümünün üzerinden üç yıl geçti. Berkin Elvan’ın ailesi, bir polis memurunun silahından çıkan kapsülle 15 yaşında yaşamını yitiren çocukları için üç yıldır adaletin işlemesini bekliyor. Elvan’ın ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşması ise 6 Nisan 2017’de görülecek. Böylelikle Berkin Elvan’ın ölümüne neden olduğu öne sürülen polis memuru F.D., üç yıl sonra ilk kez hakim karşısında çıkacak.
DW Türkçe’nin haberine göre, Berkin Elvan soruşturması, ölümünden bir gün sonra yani 12 Mart 2014 ’te 4 polisin ifadesinin alınmasıyla başladı. Ancak o günden bugüne kadar gerek kamera kayıtları gerekse kimlik tespiti çalışmaları, türlü gerekçelerle uzatıldı. Elvan cinayetine ilişkin hazırlanan iddianamede ise polis memuru F.D.’nin “olası kastla adam öldürmek” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İstanbul 17’inci Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi 20 Aralık tarihinde kabul etti. Ancak soruşturmada adı geçen 5 şüpheli polis hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Oysa Berkin Elvan’ın ailesi ve avukatları, biri amir olan 5 şüpheli polisin de yargılanmasını talep ediyor.
“Tüm sorumlular yargılanmalı”
Berkin Elvan’ın ailesinin avukatı Oya Aslan, “Emniyet uzun süre elindeki bilgileri mahkeme ile paylaşmayarak üç yıldır davanın başlamasına engel oldu” diye konuşuyor. Bugüne kadar soruşturma sürecinin savcıların emniyetten görüntü ve bilgi talep etmesi ve bilirkişi raporlarının güncellenmesi nedeniyle uzadığını anlatan Aslan, şimdi ise mahkemenin soruşturmada eksik kalan noktaların tamamlanması talimatı verdiğini kaydediyor.
Avukat Oya Aslan, 6 Nisan’da görülecek davaya ilişkin şunları söylüyor: “Ortaya çıkan görüntüler vurulma olayının biri amir birkaç polisin sorumluluğunda gerçekleştiğini gösteriyor. Ancak yalnızca tetiği çeken F.D hakkında ceza isteniyor. Bu polis memuru da artık yeni görev yeri olan Van’da yaşıyor ve davaya Van’dan görüntülü olarak katılması ihtimali var. Biz ise sanığın İstanbul’a getirilmesini ve diğer zanlılarla birlikte yargılanmasını talep ediyoruz.”
“Hala gelecekmiş gibi bekliyoruz”
Berkin Elvan davasının akıbeti gerek insan hakları savunucuları gerekse hukukçular tarafından yakından takip edilirken, Elvan ailesi ise hukuki süreçten pek umutlu değil. Oğlunu kaybedişinin üçüncü yılında konuşan baba Sami Elvan, “Diğer Gezi davalarında nasıl adalet sağlanmadıysa, Berkin’in davasından da adalet çıkacağına inanmamız zor” diyor.
Baba Elvan, olaya karışan tüm polislerin yargılanması ve ceza alması gerektiğini söylüyor. Yalnızca tetiği çeken polisin cezalandırılmasının adalet sayılamayacağını vurgulayan Elvan, “Ama Türkiye’de hukukun işlemediğini hepimiz biliyoruz. Devlet davayı bilinçli bir şekilde zamana yaydı; Berkin’den sonra içeride ve dışarıda oluşan toplum tepkisini azaltmak istedi. Şimdi hem OHAL süreci hem de referandum arifesinde davanın görülecek olması da bize manidar geliyor” diye konuşuyor.
Çocuklarının kaybına ise hala alışamadıklarını söylüyor, Sami Elvan. “Bizim hayatımız 16 Haziran’da dondu kaldı” diyen Elvan, duygularını şu sözlerle anlatıyor:
“Hala bazen geri geleceğini düşünüyoruz. Çünkü bizim oğlumuz sapasağlamdı. Devlet evladımızı bilinçli bir şekilde elimizden aldı. Bunu kabullenemiyoruz. Bir anne baba böyle bir acıyı unutabilir mi? Bu yara nasıl iyileşir, bilmiyoruz. Herhalde biz artık iyileşemeyiz bu yarayla. Artık tek amacımız, evladını kaybeden tüm aileler için adalet mücadelesi vermek ve bu yolda yürümek. ”
Yaşam mücadelesi 269 gün sürmüştü
Berkin Elvan, 16 Haziran 2013 tarihinde protestolarının merkezi olan Taksim Meydanı’na birkaç kilometre uzaklıktaki Okmeydanı’ndaki evinin yakınlarında başına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede 269 gün boyunca yaşam mücadelesi veren ve 16 kiloya kadar düşen Elvan, 11 Mart 2014’te Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 15 yaşındayken yaşama gözlerini yumdu.
Elvan’ın ailesi çocuklarının ekmek almaya giderken polis tarafından hedef gözetilerek vurulduğunu öne sürerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 Nisan 2015 tarihinde yaptığı açıklamada Elvan’ın ‘terörist’ olduğunu savunmuştu. Ölümünün ardından, Berkin Elvan için Türkiye genelinde ve yurtdışında pek çok şehirde protesto gösterileri düzenlenmiş ve bu gösterilerde biri sivil, biri polis olmak üzere iki kişi hayatını kaybetmişti. Berkin Elvan soruşturmasına atanan beşinci savcı olan Mehmet Selim Kiraz ise İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’ndeki odasında DHKP-C militanları tarafından rehin alınmış ve çıkan çatışmada öldürülmüştü.