Damat ne diyor bu işe!

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

İlan edilen her veri bir evvelkini aratacak kadar berbat. İktisadî kriz bütün sektörleri içine aldı öğütüyor. Hasar tespiti bile yapılamadı.

Tahribat zannedildiğinden çok fazla. Yaraları sarmak maalesef üç-beş seneden evvel mümkün görünmüyor.

KRİZİ BÜYÜKLER ÇIKARIR, BEDELİNİ HALK ÖDER

Değişmez bir hakikattir: Her krizi siyasetçiler, holding patronları, banka müdürleri, iş bilmez bürokratlar, bir başka ifadeyle büyükler çıkarır.

Krizin bedelini ise hiçbir dahli olmayan çiftçiler, küçük esnaflar, memurlar, işçiler ve emekliler dediğimiz halkın ta kendisi öder. 2018 krizinde de farklı olmadı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2018 yılı aralık ayına dair iş gücü istatistiklerinde krizin bedelini yine çalışanların ödediğine işaret diyor.

1 MİLYON 11 BİN KİŞİ İŞSİZ KALDI

15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, geçen yılın aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon 302 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde işsizlik oranı yüzde 3,1 yükselerek yüzde 13,5’e fırladı.

Bir senede 1 milyon 11 bin kişi işini kaybetti ve işsizler ordusuna dahil oldu. 1 milyon haneyi 4 milyon kişi olarak kabul ediyoruz.

O kadar insanın açlık hududunun altında maaştan bile mahrum kaldığı bir memlekette varlık kuyruklarından bahsedenler bir daha baksın TÜİK verilerine.

Türkiye tuzu kuruların idrâk edemeyeceği kadar vahim bir tablo ile karşı karşıya. Her an içtimaî bir patlamaya sebebiyet verebilecek bir meseledir işsizlik.

GERÇEK İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONA YAKLAŞTI

İktidar TÜİK’e yaptığı yatırımların karşılığını fazlasıyla aldı. İşsizlik bahsinde de öyle oldu.

TÜİK “iş bulma ümidini kaybedenleri iki ay öteye götürmeme” ya da “iş aramayanlar” gibi ucube bir tasnif yapmasa işsiz sayısı 4 değil, 6,7 milyon kişi olarak açıklanacaktı.

Okulunu bitirmiş, bedenen ve ruhen çalışmaya hazır 6,7 milyon kişi boş oturuyor.

Gençler arasındaki işsizlik her ay daha da yükseliyor. Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 5,3 puan yükselerek yüzde 24,5 oldu.

İşsizlik oranı 15-64 yaş grubunda ise 3,1 puan artışla yüzde 13,7 olarak gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik 3,3 puanlık artışla yüzde 15,6 oldu.

KRİZDE İŞSİZLİK DÜŞMEZ, ARTAR

İşsizliğin düşmesi için ekonominin istikrara kavuşması, enflasyonun düşmesi, yeni iş sahalarının açılması elzem olduğu halde idarecilerin öyle bir derdi yok.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan, başkanlığını sarsacak tehditleri bertaraf etmekle meşgul.

Damadı Berat Albayrak da toplantı başına 40-50 bin lira alınan 5 yıldızlı otel salonlarında power point sunumlar yapıyor.

Damat Berat’ın 2018 bütçesini devraldığı temmuz ayından 31 Aralık’a kadar nasıl delik deşik ettiği başında bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kayıtlarında mevcut.

İKİ AYDA 12 AYLIK BÜTÇEYİ TÜKETTİ

62 milyar TL diye yazılan bütçe açığını 72,6 milyar TL ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıkardı. Aynı basiretsiz tacirlik 2019 bütçesinde de devam ediyor.

İlk iki ay bütçesinde yama yapılmasa açık 50 milyar TL’yi geçecekti. Senelik bütçe açığı da güye 80 milyar olacaktı. İki ayda yıllık açık tahmininin yüzde 62’si kadar açık verildi.

Bir başka husus daha var ki oraya hiç temas edilmiyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) Hazine’ye her yıl nisanda aktardığı temettü (kâr payı) ocak ayına çekilmişti.

Bu sayede bütçe açığı en azından seçim öncesinde makul seviyelerde imiş intibaı oluşturulmak istendi.

38 MİLYAR TL OLMASA NE OLACAKTI?

Düz rakamlarda bütçe açığı şubatta 16,8 milyar lira, ocak-şubat döneminde ise 11,7 milyar lira olarak geçti. Oysa TCMB’nin aktardığı 38 milyar TL ilave edildiğinde mevcut açık izaha muhtaç hale geliyor.

TCMB’nin aktardığı temettü “tek seferlik bütçe dışı gelir” olsa da iki aylık verilerde fazla verilmeliydi.

Bütçe gelirlerinin yüzde 37,5 arttığını belirten bakanlık kelime oyunu yapıyor. 163,9 milyar lira gelirin neredeyse yüzde 22’si TCMB’den geldi.

VERGİ GELİRLERİ YERİNDE SAYIYOR

Dolayısı ile vergi gelirlerindeki artış enflasyonun bile altında kalmış. Şubatta vergi gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre sadece 2 milyar TL arttığı görülüyor. 55 milyar TL’den 57 milyar TL’ye çıkmış.

Vergi gelirleri şubatta yüzde 5 bile artmadı ve yüzde 20 olarak açıklanan enflasyonun çok gerisinde kaldı.

Vergi gelirleri kriz sebebiyle reel olarak artmadığı gibi harcamaların yüzde 47 artması bütçedeki kara deliğin daha da büyüyeceğine işaret ediyor.

Muhtemelen 2019’da bütçe açığında 100 milyar TL eşiği de aşılacak. Bu kadar böyük bir deliği kapatacak yama ise henüz icat olunmadı.

2018 senesinde 72,6 milyar TL ile Cumhuriyet tarihinin bütçe açığı rekorunu kıran damat ne diyor bu işe?

Yaptıkları yapacaklarının teminatı olmasın!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin