Doksanlı yıllarda ‘Beyaz Toros’larla kaçırılanların yakınlarının hak aramak için oluşturduğu Cumartesi Anneleri 745. haftalarında bu sefer son birkaç yıldır hukuksuzca kaçırılanlar için bir araya gelecek. Özellikle 15 Temmuz sonrası ‘Siyah Transporter’larla kaçırılan Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek için bir araya gelecek olan Cumartesi anneleri “Bu kişiler Nerede? sorumuza cevap verin!” diyecek.
Cumartesi Anneleri tanıtım afişlerinde “sizi de “herkes için hukuk, herkes için adalet ”diyen sesimize eşlik etmeye çağırıyoruz.” mesajı verdi.
Cumartesi anneleri ‘Siyah Transporter’ mağdurları için 6 Temmuz Cumartesi günü saat 12:00’de yine Galatasaray Meydanı’ndan olacak.
Eşi yanındayken kaçırılan Betül Zeybek: Cumartesi Anneleri’ni daha iyi anlıyorum
Çocukları ve kendisinin yanındayken, kaçırılan eşi Salim Zeybek’ten dört aydır haber alamayan Betül Zeybek, Cumartesi Anneleri’ni daha iyi anladığını söyledi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’ın haberine göre, Zeybek, “Cumartesi Anneleri eylem yaptığında ben çocuktum. Sonra o annelerin çocuklarının gözaltında kaybedilmesi olayını duymuştuk. Şimdi yaşadıklarımla birlikte onların neler çektiğini daha iyi anlıyorum” diye konuştu.
Salim Zeybek’le birlikte altı kişi daha birkaç gün arayla kaçırıldı. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, konuyu sık sık gündeme getirip Meclis’e taşısa da henüz ne İçişleri Bakanlığ’ından ne de Emniyet’ten kaçırılan kişilerle ilgili bir açıklama gelmiş değil.
Betül Zeybek, eşi ve kendisinin OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) ile ihraç edildiğini söyledi ve kaçırılma gününde yaşadıklarını anlattı.
Eşinin hakkında yakalama kararı nedeniyle İstanbul’da kaldığını, 21 Şubat’ta kiraladıkları araçla eşiyle görüşmeye gittiğini anlatan Betül Zeybek, şunları söyledi:
“Eşimin kiraladığı araç otobanda ters güzergaha girdi ve kaza yaptık. Kaza yapıp, durduktan sonra çocukları güvenli bir kenara çekmek isterken arkamızdan birden fazla aracın durduğunu ve ateş ettiklerini duydum.
Çocuklarım yanımda diye bağırdıktan sonra durdular. Çocuklar ile beni bir kenara ayırıp, eşimi bir kenara ayırdılar. Eşime ‘yat yat’ diye bağırdıklarını hatırlıyorum. Elleri hep silahlıydı. 10-15 kişi vardı ve hepsi sivildi. Kimsiniz diye sorduğumda ‘Edirne Emniyet’ diye bağırdıklarını hatırlıyorum ancak ısrarla kimlik sormama rağmen göstermediler. Sonrasında eşimi tartaklayarak, bir araca bindirdiler. Niye ayırıyorsunuz madem emniyetsiniz bizi birlikte alın dediğimde ‘biz sizi buluşturacağız.”
Kaçıranlardan bir kişinin kimliğinde, hatırladığı kadarıyla Yunus Kaç yazdığını belirten Betül Zeybek, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.
Yolda ilerlerken farklı bir araca aktarıldıklarını kaydeden Betül Zeybek, yol boyunca aracın plakasının değiştirildiğini de ifade etti.
“Arabada bulunanlardan biri ‘Eşin kolay kolay emniyete gidemez önce bizim elimizden geçmesi lazım. Biz devletiz’ dediler” diye konuşan Betül Zeybek, “Kendim kamera görüntüleri buldum. Onları da savcılığa teslim ettim. Görüntüler de bizim içinde bulunduğumuz araçlar belli. Sonrasında Edirne Jandarma’yı aradım. Kaza yaptığımızı varsa tutulan raporları istedim ertesi gün gelirseniz ayrıntılı bilgi alırsınız dediler. Ancak belge verilmedi. Karakolda eşimin kayıp başvurusunu dahi almadılar” dedi.
Ankara Emniyeti’nin kendisine, “Eşinizle ilgili hiçbir işlem yapmıyoruz” dediğini kaydeden Betül Zeybek, Anayasa Mahkemesi (AYM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kamu Denetçiliği Kurumu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) gibi kurumlara başvurduğunu da sözlerine ekledi.