HABER | İLKER DOĞAN
Çorlu tren faciasıyla ilgili davanın ikinci duruşmasında sanıkların ifadeleri korkunç ihmali gözler önüne serdi. Bir sanık, 736 km’lik hattan tek başına sorumlu olduğunu söylerken bir diğeri kazanın yaşandığı menfeze yönelik uyarılarının dikkate alınmadığını anlattı. Bir başka sanığın avukatı ise, “Müvekkilim ilkokul mezunu, amele başı! Hiçbir yetkisi yok. Ama maalesef bu büyük kazada yargılanan kişi o. Bu iddianame suçlu yaratmak amacıyla hazırlanmıştır.” ifadelerini kullandı.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, 25 kişinin öldüğü, 328 kişinin yaralandığı tren faciasıyla ilgili davanın ikinci duruşması görüldü. Faciada yakınlarına kaybedenlere bazı CHP ve HDP’li milletvekilleri de destek verdi. Ailelerin salona alınmasının ardından, mağdur ve müştekilerin isimleri okundu. TCDD personeli olan sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Celaleddin Çabuk ve Çetin Yıldırım da duruşma salonunda hazır bulundu. Ailelerin avukatları soruşturmanın genişletilmesini talep etti. Ancak mahkeme bu talepleri reddetti.
GENEL MÜDÜRLÜK HİÇ BİR ÇALIŞMA YAPMADI!
Duruşmaya verilen 20 dakikalık aranın ardından sanıkların savunması alındı. TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan sanık Turgut Kurt, “Olay günü ben evimdeyim, ailemleyim. Olay yeriyle aramızda 130 kilometre var. Şiddetli yağıştan hiç haberim olmadı. Bana meteorolojiden, oradaki bölge halkından, herhangi birinden bir ikaz yapılmadı. Yıllardır boş bırakılmış bekçilik kadrosuna gerekli eleman alınmamıştır. Hoş karşılanmamasına rağmen ben personel talebinde bulundum. Ben sadece bakım personeliyim. Genel müdürlük sistem kurmayla alakalı hiçbir çalışma yapmamıştır.” dedi. Hakimin şu andaki yol kontrollerinin nasıl yapıldığını sorması üzerine ise “Aynı şekilde, eski usül devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
MENFEZ 1870’DEN KALMA
Ardından Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, sanık kürsüsüne geldi. “Menfez çalışmalarının muayeneleri 6 ayda bir yaptığımız bir muayenedir. Menfez 1870’lerden kalma bir menfezdir. Daha önceki muayenelerde de bir sorun yaşamadık.En son kontrolümü 6 Temmuz Cuma günü yapmıştım. Bir sorun görmedim. Dolgunun genişletilmesi lazımdı. Balast (Demiryolu platformunun üzerine serilen ve taşıdığı travers cinsi ile gelen yüke göre belli bir tabaka kalınlığı olan kırılmış, keskin köşeli ve kenarlı taşlar) benim önerdiğim yere yapılsaydı, kaza olmayabilirdi. Olayın olduğu menfeze balast tutucu talep ettik ancak yapılmadı.” ifadelerini kullandı. Sanık Çetin Yıldırım’ın da üzerine atılı suçlamaları reddetti. Yıldırım, “736 kilometreden tek başıma sorumluyum.” dedi.
KONTROL TALİMATI VERİLMEDİ
Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk da hakkındaki suçlamaları reddetti. Çabuk, “Bana verilen işleri yaparım. Emir dışında çalışan bir personel değilim. Özkan Polat’tan alırım emirleri. O gün hiç aşırı yağış olacağına dair bir ihbar gelmedi. Kontrol talimatı da verilmedi. Aşırı yağış uyarısında Özkan Polat beni arar, mıntıkamıza kadar gideriz, herhangi sıkıntılı bir yer gördüysek Polat onlara bilgi verir. Bugüne kadar böyle bir şeyle karşılaşmadık.” ifadelerini kullandı.
BİR AMELE YARGILANIYOR!
Sanık Celaleddin Çabuk’un avukatı ise yargılamaya tepkisini, “Hiçbir yetkisi olmayan, kendi başına hareket etme kabiliyeti olmayan, en alt sınırdaki kişi bu mahkemede yargılanıyor. Bir amele başı yargılanıyor. Bilirkişiyi esas teşkil ederek hazırlanan iddianame bu olayın faillerini bulmak, adalet önüne çıkarmaktan ziyade suçlu yaratmak isteyen bir iddianame. Şu gördüğünüz kişinin Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Demir Yolları’nda hiçbir yetkisi yok. Bu kişi amele başı. Ama maalesef bu büyük kazada yargılanan kişi o. Bu iddianame suçlu yaratmak amacıyla hazırlanmıştır.”
