Çocuk istismarından tutuklanan Uşşaki tarikatı liderinin 55 yıl hapsi istendi

Bir müridinin 12 yaşındaki kızına cinsel istismardan tutuklanan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah hakkında ‘çocuğun zincirleme olarak cinsel istismarı’ ve ‘çocuğu cinsel amaçlı olarak hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından 55 yıla kadar hapsi istendi.

Sakarya’nın Akyazı ilçesinde kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu için tutuklanan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah olarak bilinen Eyüp Fatih Şağban hakkında “zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı” ve “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 18 yıldan 55 yıl 1 ay 15 güne kadar hapis cezası istendi.
Soruşturmayı yürüten Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddialara ilişkin hazırlanan fezlekenin, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği öğrenildi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Fatih Nurullah olarak bilinen Eyüp Fatih Şağban hakkında hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 4 sayfalık iddianamede, “zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı” suçundan 15 yıldan 40 yıl 1 ay 15 güne kadar, “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

OLAYI KAPATMAK İÇİN BABAYA PARA TEKLİF ETTİĞİ TELEFON GÖRÜŞMESİ DOSYAYA GİRDİ

Soruşturma dosyasına göre Eyüp Fatih Şağban, istismar ettiği çocuğun babasını şikâyetçi olmamaları ve olayın duyulmaması amacıyla ikna etmek için birçok kez aradı. Bu görüşmeler de baba tarafından kaydedilerek soruşturmayı yürüten jandarmaya teslim edildi. Görüşmelerin çözümleri yapılarak soruşturma dosyasına eklendi.

Bu görüşmelerden birinde Şağban, “21 yıldır birlikteyiz” dediği çocuğun babasına para teklif ederek olayı kapatmaya çalışıyor. Ayrıca babadan çocuğu telefona vermesini, onunla da görüşmek istediğini söylüyor. Ancak baba bu talebi kabul etmiyor.

Görüşmenin bir bölümü şöyle:

“Bir hesap, IBAN ver de bana bir şeyler atayım sana. Sen gönlünü ferah tut. Biz ırz namus düşmanı mıyız? 21 senedir burada irşat yapmışız. Olmamış da şimdi mi olmuş yani? Belki de senin kızına piyango vurmuş oğlum. Aklını başına topla bakalım. Olacak bir şey yok. Yaşı ufak daha. Büyüsün, biz de büyüyelim. Şöyle bakalım, hizmetlerimizi yapalım. Sırt sırta verelim oğlum, ne var yani?”

“Bizde yalan olmaz. Bilerek, kasten böyle bir şeyimiz olmaz. Sen benim öz kardeşimden ilerisin. Her zaman düştüğün yerde biz senin yanındayız. Bizde de bir hata olabilir ama hatada da hayır vardır belki. Bir sıkıntın olursa bu kapı sana her zaman açık. Kapıyı kapatırsan üzerine yıkılır. Az daha beni kurtaracaktın ama herhalde niyetin kötü. Sen gönlünü ferah tut, kusurumuz telafi olur. 70 değil, sana 70 milyar feda olsun. Benim neyim varsa, senin.”