TR724 HABER | ENSAR NUR
Aykan Erdemir ve Toby Dershowitz Newsweek’te yayınlanan köşe yazısında CNN Türk’ün lisansının iptal edilmesi gerektiğini savundu. Yazarlar, CNN Türk’ün rejimin propaganda aracı haline geldiğini ve nefret söylemi yaydığını ifade ederken, CNN International’in da bu kanalı kontrol etmek için çok geç kaldığından şikayet etti.
Geçtiğimiz günlerde CNN International’ın tek taraflı yayınları nedeniyle tepki gören Türk şubesinin yayın politikasını incelemek için Türkiye’ye bir ekip gönderdiği medyada yer aldı. Yazarlar bunun geç kalınmış da olsa CNN’ye markasını Türkiye’nin otoriter Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önde gelen propaganda kanallarından biri olmasını engelleme fırsatı verdiğini ifade ediyor:
“CNN’in eğitim ve hizmetlerinin, CNN Türk’ün Yahudileri ve Siyahları hedef alan ırkçı içeriğine çare bulamadığı düşünülürse, CNN kendisini Türk ortağından ve nefret içeriklerinden ayırmalı. Bu sadece ahlaki açıdan değil, aynı zamanda ticari açıdan da doğru bir adım olacak ve “haberin en onurlu markası” olmakla övünen, bilgilendirme, etkileşim kurma ve güçlendirme misyonuna” sahip bir şirketin daha fazla lekelenmesini önleyecektir.”
Penguen Belgesi ile başlayan yandaşlık
CNN Türk, 1999 yılında Türkiye’de yayın yapmaya başladı ve ilk yıllarında önde gelen bir haber kaynağıydı. Kanalın, Erdoğan hükümetinin otoriterliğine karşı ülke çapında gösterilere tanık olan Gezi Parkı protestolarını haber yapmak yerine 2013’te penguenler üzerine bir belgesel yayınlayarak otosansürle eş anlamlı hale geldiğinin altını çizen Erdemir ve Dershowitz, CNN Türk’ün o zamanlarda bile CNN tarafından alaya alındığını belirtiyor.
Demirören Grubu’nun satın alması ile CNN Türk nefret söyleminin merkezi oldu
CNN Türk’ün 2018’de hükümet yanlısı bir holdinge zorla satış yapmasının ardından kanalın yayın politikaları daha da kötüye gitti. Satışın CNN’nin adını CNN Türk’e lisanslamayı yeniden gözden geçirmesine neden olup olmayacağı sorulduğunda, CNN’in dünya çapındaki genel başkan yardımcısı, o tarihte tarafsız kalmayı tercih etti ve “yeni sahipler tarafından kanalın gazetecilik bütünlüğünün tehlikeye atılabileceğine inanmak için herhangi bir nedenimiz olursa, lisansı iptal edeceğiz” dedi. Yazarlar ise CNN Türk’ün platformlarındaki antisemitik, ırkçı ve komplocu içeriklerin o günden bu yana ani artış göstermesinin, o zamanın geldiğini ve geçtiğini söylüyor.
CNN Türk’te yahudi karşıtlığı ve ırkçılık yayın politikası haline geldi
Yazarlar, Demirören Grubu’nun kanalı satın almasının ardından ciddi oranda yahudi karşıtı ve ırkçı söylemler kullanıldığını vurgularken, buna birkaç somut örnek veriyorlar.
İlk olarak, CNN Türk’te bir programa katılan emekli bir Türk büyükelçisi hatalı bir şekilde “Dünyayı Yahudiler yönetiyor. ABD ekonomisinin yüzde 27’sini kontrol ediyorlar” iddiasında bulundu. Erdoğan’ın üst düzey bir danışmanı da yanlış, tehlikeli ve antisemit söylemleriyle ona katıldı: “Orduyu, siyaseti, medyayı ve daha da önemlisi sinema sektörünü de onlar yönetiyor.” Bu paylaşım sırasında CNN Türk sunucusu sadece bir kez araya girerek ABD’de sadece 7 milyon Yahudi olmasına rağmen “etkilerinin çok yüksek olduğunu” belirtti.
İkinci olarak, CNN Türk geçtiğimiz yıl Yahudi karşıtı komplo teorileriyle tanınan bir konuğun Harvard Üniversitesi’ndeki bir İsrailli profesörün COVID-19 virüsünü bir ortaklaşa biyolojik silah olarak geliştirdiğini iddia etti. Bu antisemitik ima, Türkiye’deki koronavirüs vakalarındaki ani artışın antisemitik anlatıları alevlendirdiği ve pandemiden Yahudilerin sorumlu olduğu yönündeki suçlamaları tetiklediği hassas bir zamanda geldi. Diğer konuklardan biri böyle bir komplo teorisine karşı çıkmak isteyince CNN Türk moderatörü savunmaya geçmeyi tercih etti.
CNN Türk’e yönelik suçlamalar antisemitizmle sınırlı değil. Ayrıca, Twitter akışında ve çevrimiçi haber platformunda Siyah insanları hedef alan ırkçı içerik nedeniyle tepki çekti.
CNN Türk, 2019’da yayınladığı bir tweet’te Harvard Hukuk Okulu’na katılan ilk Siyah Briton olan İngiliz milletvekili David Lammy’yi eski Başkan Donald Trump’ın ABD birliklerini kuzey Suriye’den çekme kararını eleştirmesi nedeniyle “kara propaganda” yapmakla suçlarken, kullanılan fotoğrafta Lammy’ye daha koyu bir cilt kazandırmak için ekteki fotoğrafı düzenledi. İngiliz milletvekili CNN Türk’ü direk hedef alarak ırkçılık yapmakla suçladı.
Yeni rejimin propaganda silahı
Yazarlar, makalede belirtmeseler de CNN Türk’ün uzun süredir otoriter Erdoğan rejiminin ürettiği yalan ve propaganda haberlerine sahip çıkmasıyla yandaş kanallardan hiçbir farkı olmadığına da dikkat çekmek gerekiyor. FETO söyleminin en çok sahiplenildiği kanalların başında geliyor.
Ortada duran tarafsız bir medya söylemiyle reklam yapmaya çalışan da CNN Türk’ün aslında en tehlikeli haber organı olduğunu Ahmet Altan yıllar önce ifade etmişti. Altan kaleme aldığı “Ergenekon ve Medyadaki Algı Operasyonu” dizisinde CNN Türk’ün ve Hürriyet gazetesinin Cumhuriyet tarihinin en tehlikeli ittifakı olan AKP-Ulusalcı-Ergenekon ittifakının algı operasyonlarının merkezini oluşturduğunu örnekleriyle göstermişti.
Yeni rejimin kalemşörü Nedim Şener rahatsız oldu
Öte yandan, Nedim Şener bugün Hürriyet’te yayınlanan köşesini Erdemir ve Dershowitz’in yazısına ayırdı. Makaleden oldukça rahatsız olan Şener, Aykan Erdemir’e “CHP’li FETÖ firarisi CNN Türk’le uğraşıyor” diyerek saldırdı. Şener’e göre Erdemir’in CNN Türk ile uğraşmasının sebebi, Erdoğan’ın Hande Fırat ile yaptığı FaceTime görüşmesi sonucunda darbecilerin hayallerinin başlarına yıkılmasıymış.