CHP yolun taşlarını döşüyor; erken seçim mi?

NECİP F. BAHADIR | YORUM

Siyasetin gündemi öylesine hareketli ki… Manşetlerden manşet beğen. Bahçeli’nin “Biz yumuşama da yokuz!” mesajı az bir şey mi? ‘Yumuşama’ kavramını ilk söyleyen Erdoğan’dı. Özgül Özel ‘yumuşama’ yerine ‘normalleşme’ dedi. MHP liderinden Erdoğan’a bir rest daha. Bahçeli, AKP iktidarına bir ‘sınır çizgisi’ daha çekti. Sürpriz mi? Değil. Güvercin kavgası birinin gagası kırılana kadar sürer.

MHP gibi bir partiden ne yumuşama ne de normalleşme beklenir. Bana ilginç gelen Bahçeli’nin bu çizgisini her hafta hatırlatma gereği duyması. Ortağa sürekli ayar verilmez ki…

Anayasa Mahkemesi’nin KHK’larla ilgili CHP’nin başvurusunu kabul etmesi ve ‘anayasaya aykırılık’ gerekçesiyle Cumhurbaşkanı’nın üniversitelere rektör ve Merkez Bankası’na başkan atama düzenlemeleri iptal etmesi…

Tartışmasız günün manşeti. 

Erdoğan laf dinlese de dinlemese de Merkez Bankası başkanını süresi dolmadan görevden alamayacak. Onun için ne kadar can sıkıcı bir durum. Bu kez “Tanımıyorum, kabul etmiyorum, uymuyorum!” da diyemez. O eski halinden eser kalmadı. Kolu kanadı kırık artık.

CHP lideri Özgür Özel’in AYM’nin iptal kararlarından sonra, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kirişleri kırıldı, temeli kumdandır, devleti sakatlamışlardır!” sözlerine ne demeli? Kirişsiz, temelsiz bir yapının ayakta kalması mümkün mü? Er geç yıkılması mukadderdir. Yıkılacak olan devlet değil elbette… AKP’nin hukuktan, adaletten yoksun rejimi…

Macun tüpten çıktı!

Hepsinden önemlisi Özel’in ‘erken seçim’ çıkışı; “Böyle giderse erken seçimi millet ister, Önünde kimse duramaz. Bu kadar net…” sözleri duymazdan gelinebilir mi? ‘Erken seçim sözü tüpten çıkan macun gibidir’ denir. Konuşulmaya başladı mı arkası gelir. Macun tüpten çıktı…

Ankara’da ne oluyor? AYM hukuku mu hatırladı? Erdoğan’ın ‘yetki alanını daraltacak’ cesareti nereden aldı? AYM’nin kararları yeni anayasa çalışmalarını nasıl etkiler? MHP Zühtü Arslan’dan şikayet ederken Kadir Özkaya’ya çarptı? Boşuna dememişler ‘gelen gideni aratır’ diye. Bahçeli Arslan’ı arayacak mı yoksa? AYM’nin kararları ‘dönüm noktası’ olarak okunabilir mi? Kararların 31 Mart’la ilişkisi var mı?

AYM kararlarını sadece ‘hukuki açıdan’ değerlendirmek doğru değil. Saray danışmanı Mehmet Uçum, ‘AYM sanki iptal kararı vermemiş gibi’ yorum yaptı. KHK ile yapılan düzenlemelerin bir yıl içinde yasaya dönüşmesi için AKP iktidarına fırsat verildi. Yakın vadede hukuki sonuçları olmayabilir. Fakat AYM kararlarının siyasi bir anlamı olduğu muhakkak. En basit tabirle AYM, Erdoğan’a ayar verdi. Bu Erdoğan’ın asla kabullenemeyeceği bir şey. 31 Mart’tan sonra bir başka şok. O kadar ağır Erdoğan için.

AKP 31 Mart hezimeti yaşamasaydı AYM böyle bir karar alabilir miydi? Biraz zor. Yargı en alttan en üste iktidarın gölgesi altında. AKP’ye rağmen karar almak her babayiğidin harcı değil. AYM’yi de bunun dışında düşünmek mümkün değil.

AYM, cesareti AKP’nin ‘gidici olmasından’ mı aldı? Bürokrasi seçim sonuçları herkesten iyi okur. Ve pozisyon almakta gecikmez. Gidenleri uğurlar, gelenlerin önüne kırmızı halı serer. 31 Mart’tan sonra ‘Erdoğan’ın yolcu’ olduğunu herkes biliyor. Bir daha düştüğü yerden kalkması mümkün değil. Kızılcahamam’da ‘havanda su dövmeleri’ bunun kanıtı. Erdoğan’ın iktidar süresini biraz daha uzatmaktan başka düşüncesi yok.

Erdoğan sonrası arayışları başladı!

Ankara’da Erdoğan sonrasının arayışları çoktan başladı. CHP’nin öncülüğünde sol bir iktidar yerine ‘milliyetçi muhafazakar yeni oluşum veya parti’ çalışmaları ve senaryoları hız kazandı. Kriterler de belli; Yeni oluşum milliyetçi olacak ama MHP’li olmayacak, muhafazakar olacak fakat AKP’li olmayacak. Böyle bir oluşum mümkün mü? Kolay değil. Lakin faaliyetler yoğun. Acaba AYM son kararlarla ‘Ben de varım’ mı dedi? Siyasetin satranç tahtasında bir hamle mi yaptı? Sıra dışı iki karar her türlü ihtimali akla getiriyor.

Ben salı siyasetinin manşetlerle dolu gündeminde Özel’in ‘erken seçim’ çıkışını önemsedim. Bilmem farkında mısınız, CHP lideri yavaş yavaş ‘erken seçimi’ ülkenin gündemine sokuyor. Partisi için en avantajlı anı kolluyor. Özel’i 31 Mart’tan sonra “Neden erken seçim kartını oynamıyor, ağırdan alıyor?” diye çok eleştiren oldu. Yerelde yaşanan değişimin genelde de istenmesi doğal.

Siyasette ‘zamanlama’ çok önemlidir. Seçim ‘rüzgar’ işidir. Rüzgarın CHP’nin yelkenlerini şişirmekte olduğu doğru. Mayıs seçimlerinde de benzer hava vardı. Bütün anketlerde Kemal Kılıçdaroğlu önde görünüyordu. 31 Mart’ın rüzgarı genel seçim için yeterli olmayabilir. Özel de sol çevreler de CHP’nin artık kaybetme lüksü olmadığının farkında.

Halk, AKP’nin biletini kesti

Toplumda ‘değişim talebi’ var. 31 Mart’ta Erdoğan iktidarına ‘güvenoyu’ vermeyen halk AKP’nin biletini kesti. Erdoğan ‘Girdiğimiz 18 seçimi de kazandık’ dedi. ‘Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış’ misali… AKP’nin şaşaalı günleri geride kaldı artık. 31 Mart seçimlerini kazandığını mı sanıyor acaba? Bırakın 31 Mart’ı, hafta sonu ara seçimde iktidar avantajına rağmen 3 ilçenin 2’sini kaybetti.

Özgür Özel, ‘Böyle giderse…’ diye başladığı cümlesini, “Millet erken seçimi ister ve önünde kimse duramaz!” şeklinde kurarken mesajı hem topluma hem de AKP’ye. Doğrudan Erdoğan’a yani. Siyasi, ekonomik ve sosyal şartlardan dolayı bunalmış halkı ‘erken seçim’ konusunda harekete geçirmek hiç de zor değil. CHP, emekliler ve çay üreticileriyle başlayan mitinglerine ‘erken seçimi’ de eklerse halkın sesini Ankara’ya duyurur.

CHP 31 Mart’tan sonra ‘erken seçim’ yolunun taşlarını döşüyor. Özel’in bütün açıklamaları bunun göstergesi. ‘Bu kadar net’. Ben AYM kararlarını da erken seçimin işaretlerinden biri olarak yorumlama taraftarıyım. Siyaset ve Ankara bürokrasisi çok uzakta olmayan erken seçime göre pozisyon almaya başladı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Özel artistlik yapıyor.Erken seçim gibi saçmasapan bir durumu Türkiye kaldıramaz.Hem diyelim oldu.Otoyollar,köprüler,inilip kalkınmaya havaalanlarına ödenen on milyarlar ödenmezmi olacak?Dar gelirli,emekliye,yoksula yardım için gökten paramı yağacak?Olmayan petrol ve doğalgazmı çıkacak?Ozelin seslendirmesi ve takipçisi olması gereken tekmeyi Sami Selcukunda dediği gibi %99 u hukuka uygun olmayan Mahke kararlarının yolaçtığı kepazeliklerin bir nebze hafifletilmesi için biran evvel GENEL AF çıkarılmasını talep ve takip etmektir.Otesi artistliktir.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin