Elazığ 1 Nolu Cezaevinde yaşanan ‘infaz girişimi’ skandalının üzerinden 5 gün geçti ancak konuyla ilgili şu ana kadar yetkililerden hiç bir açıklama yapılmadı. Ağır ihmal ve güvenlik zafiyetinin gözler önüne serildiği olay sonrası yetkililer sessizliğe gömüldü. ‘Derin devletin adamları’ olduklarını söyleyen ve ‘yukarıdan izin aldıklarını’ haykıran iki saldırgana, asker ya da gardiyanların neden saatlerce müdahale etmediği de bilinmiyor. Ancak skandalın net olarak ortaya koyduğu bir gerçek var; cezaevlerinde hayati derecede yönetim zafiyeti var!
7 Ağustos gecesi 03.00 sıralarında yaşanan olayda, sözde gardiyanların elinden kurtulan iki adli mahkum, siyasi tutukluların bulunduğu koğuşlara baskın yaparak ellerindeki kesici ve delici aletlerle biri ağır olmak üzere 5 kişiyi yaralamıştı.
Skandal, olaydan 1 gün sonra 8 Ağustos’ta sosyal medyaya yansıdı. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Barosu, bir gün sonra cezaevine giderek 5 tutuklu ve hükümlüyle görüşerek bir rapor hazırladı. Rapora göre saldırıdan bir gün önce saldırganların kaldığı koğuş hariç cezaevinde arama yapılıyor.
Olay gecesi saldırganlar, gardiyanları etkisiz hale getirip koğuşlara dalıyor. Hakaret ve küfürün yanı sıra ellerindeki kesici alet ve demir parçasıyla saldırıyorlar. Bunu yaparken de, “Ben derin devletim, yukarıdan izin aldım ben. Ömer Halisdemir’in intikamını alacağım.” diye bağırıyor. Yine rapora göre saldırı 1 saate yakın sürüyor. Bu süre zarfında ne asker ne de gardiyanlar tarafından saldırganlara asla müdahale edilmiyor.
HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMIYOR
Skandalın üzerinden 5 gün geçti ancak bugüne kadar Adalet Bakanlığı başta olmak üzere hiç bir yetkili kurum ya da kişiden tek kelime açıklama yapılmadı. O saldırganlar gardiyanların elinden nasıl kurtuldu, kesici ve delici aletleri nasıl temin ettiler, bir gün önceki aramada neden onların koğuşları aranmadı, ‘yukarıdan izin aldım ben’ derken neyi kast ediyorlardı, bilmiyoruz…
Peki ne biliyoruz?
- Söz konusu skandal cezaevi güvenliğinde hayati derecede büyük bir zaafiyetin varlığını gösteriyor.
- Cezaevi yönetiminin saldırı sırasında ve sonrasında krizi yönetemediği, ciddi yönetim zaafiyeti olduğu ortaya çıktı.
- Cezaevi yönetiminin olayın üzerinden 5 gün geçmesine rağmen henüz bir açıklama yapmaması ailelerin de tedirginliğinin artmasına neden oluyor.
- Adalet Bakanlığı ve iktidar temsilcileri de ‘infaz’ girişimine ilişkin şu ana kadar hiç bir açıklama yapmadı. İnanılmaz bir sorumsuzluk örneği sergileniyor.
- Adalet Bakanlığı’nın derhal bir sorusturma başlatması ve cezaevi yonetiminin ihmali olan görevlileri tespit ederek ilgili mevzuatı uygulaması gerekiyor ancak bu yapıldı mı bilmiyoruz.
- Her türlü şüpheden uzak, kamu vicdanını rahatlatacak ve aynı zamanda yeni manipulasyonlara neden olmayacak adil ve şeffaf bir soruşturma açılması gerekiyor. Ancak bunun da yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz!
- Sadece iktidar kanadının değil; muhalefet kanadının da sessizliğe bürünmesi de dikkat çekiyor. YSP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu dışında skandalı gündemine alan hiç kimse yok!
- Tıpkı bundan önce yaşanan skandallarda olduğu gibi sadece muhalif siyasetçiler değil; sözde muhalif medya da rezaleti görmezden geliyor.