HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Yandaş medyanın ‘tetikçi’ yazarlarından Cem Küçük, önceki gün çok önemli bir konuyu Türkiye Gazetesi’ndeki köşesine taşıdı. Marketlerdeki fiyatların yüksekliğinden yakınan Küçük, “200-300 TL veriyorsunuz, aldıklarınız 4 kişilik bir aileye belki 1 hafta bile yetmiyor. Demem o ki, marketler ateş pahası. Benim gibi az çok geliri olanlar bile böyle düşünüyorsa AK Parti’nin bu konu üzerinde düşünmesi lazım. Abartmadan söylüyorum, fiyatlar can yakıyor…” ifadeleriyle AKP iktidarını uyardı!
Hayat pahalılığı Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın da gündemindeydi. Dünkü köşesinde şu ifadeleri kullandı: “İktidara yakın gazeteciler, günlerdir uyarıyorlar: “Hayat pahalılığına bir çözüm bulunmalı. Marketler ateş pahası. Fiyatlar katlanarak artıyor. Vatandaşın tek derdi bu. Büyüme rakamları güzel ama kimse büyümeye bakmaz. Önümüzdeki seçimi kazanmak için bu soruna acil çözüm bulunmalı.”
Çok doğru, çok haklı, çok önemli uyarılar bunlar.”
Rejim, Cem Küçük ve Ahmet Hakan’ın uyarılarını dikkate alsa iyi olur; zira hane halkının mutfak masrafları geçtiğimiz yıla oranla neredeyse ikiye katlanmış durumda. İnsanlar beyaz peynir, süt, zeytin, yumurta gibi temel ihtiyaç maddelerini bile alamaz hale geldi. 5 litrelik ayçiçek yağının fiyatı 80 liraya çıktı!
TÜİK, Ağustos ayına ilişkin enflasyon verilerini geçtiğimiz hafta açıklamıştı. TÜİK’e göre, tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 19,25’e ulaştı. Ancak gıda ürünlerinde aylık artış yüzde 3,18 olurken, yıllık gıda enflasyonu yüzde 29 olarak ölçülmüştü. TÜİK’e göre geçtiğimiz yıl 100 TL ödeyerek aldığı gıda sepeti için bu yıl tüketici 129 lira ödemek zorunda.
AYÇİÇEK YAĞI 8 AYDA YÜZDE 25 ZAMLANDI!
Bu oran bile korkutucu ancak vatandaşın hissettiği enflasyonun yüzde 40’ın bile üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Zaten hali hazırda marketlerdeki fiyatlar da bunu doğrular nitelikte.
Zincir marketlerde bile beyaz peynirin kilosu 50, siyah zeytinin kilosu ise 30 liradan başlıyor. Kaşar peynirinin kilosu 70 lirayı bile aştı. Aynı peynir bir yıl önce 55 liraydı. Tam yağlı çeçil peyniri ise 65 liradan fiyatlanmış. Geçtiğimiz yıl 22-23 liradan satılan bir koli (30’luk) yumurtanın fiyatı 30-32 lira arasında değişiyor.
5 litrelik ayçiçek yağı yıl başında 63 liradan satılıyordu. Aynı marka yağın aynı markette Mart ayında fiyatı 72 liraya çıktı. Bugün 79 TL! 8 aydaki artış oranı yüzde 25!
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ KANATLANDI
1 litrelik hazır sütlerin fiyatı da 5 liradan başlıyor, markasına göre 7 liraya kadar çıkıyor. Asgari ücretli bir çalışan için tereyağ ya da sucuk yemek mümkün değil artık. Tereyağının kilosu 75-80 lira civarında. Sucuğun kilosu ise 70 liradan başlayıp 85 liraya kadar tırmanıyor. Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda kilosu 5,5-6 lira olan yoğurt bugün 9 liranın üzerinde bir fiyatla satılıyor. Yine 1 yıl önce 12-13 liradan satılan 3 litrelik çiğ sütün fiyatı bugün 19 lira.
8 kg’lık unun fiyatı 39 liraya çıktı. Aynı un pandemi öncesinde, geçtiğimiz yıl şubat ayında 24 liradan satılıyordu. Pandemiden hemen sonra fiyatı 32 liraya çıktı. Bugün 39 lira!
1 KG ÇAY 38 LİRAYA ULAŞTI
Şekerin kilosu 5,5 lira. 1 kg’lık çay 37 lira 85 kuruş. Aynı çay 1 yıl önce 26 TL, 4 ay önce 33 lira 40 kuruştu!
Bütün tavuğun kilosu 16-17 lira. Kanat 35 liradan satılırken, tavuk pirzola için 38 lira etiket fiyatı konulmuş.
Pandemi başlangıcında 2,45 TL olan paket makarna şu anda 4 lira 25 kuruş. Aynı makarnanın aynı markette 4 ay önceki fiyatı 3 lira 30 kuruştu! Neredeyse her ay zamlanıyor.
BAKLİYAT FİYATLARINA YETİŞMEK MÜMKÜN DEĞİL
Kuru bakliyat fiyatları da yerinde durmuyor. 1 kg nohut 19,95 lira. Bunlar güncel rakamlar. Aynı nohut bir yıl önce 14 liradan satılıyordu. Dermason fasulyenin kilosu da nohutla aynı.
Geçtiğimiz yıl şubat ayında 9 lira olan, 4 ay önce 14 liradan satılan kırmızı mercimek dün bugün 18 liradan satılıyor. Köftelik bulgurun kilosu ise 1 yılda 5 liradan 8 liraya çıktı. Bir yıl önce 32 lira olan 2,5 kiloluk baldo pirincin kilosu ise 42 liraya ulaştı.
2,5 kg’lık Osmancık pirincinin kilosu ise 34 lira! 2020 Şubat ayında aynı marka pirinç 21 liraydı.
Fiyat da değil Tr’de kıtlık bereketsizlik başgöstermeye başladı. Tavsiyem; reçel ,bal,un, tarhana, turşu, pekmez,tahin depolamak. En azından kendimize yetecek kadar
Tr de kıtlık da yok bereketsizlik de. Açgözlülükten saraylar hanlar hamamlar makam otolari danışmanlar pudracilar yandaş müteahhit firmalar ve basın ve bilumum beslemeleri halkın sırtına kene gibi yapıştı. Tüm ekabir ve dalkavuklari aç mi kalsın yani?