”Cemaat uzmanı” diye tanıtılan gizli tanık hakkında dolandırıcılık ve şantaj suçlarından dava açıldı
YORUM | MEHMET TAHSİN
Hürriyet Gazetesi’nde dün yer alan İsmail Saymaz imzalı habere göre kendisini “FETÖ uzmanı” olarak tanıtan itirafçı Tamer Barış Terkeşli’ye iş adamlarından tehdit ve şantajla para almaktan dava açılmış.
Şimdi biraz gerilere gidelim.
Yıl 2011… AKP iktidarının cemaatle arayı bozmadığı yıllar. 25 Ekim tarihli Sabah Gazetesi’nde Tamer Barış Terkeşli isimli bir sahtekarı anlatan, ‘Adanalı Parsadan’ başlıklı bir köşe yazısı yayınlandı.
Yazıyı kaleme alan Ersin Ramoğlu’na göre, Terkeşli ‘istihbarattanım’ diyerek yanına sokulduğu kimselere, kimi zaman ‘Hocaefendi’nin has adamıyım’ kimi zaman da ‘Ömer Çelik’in danışmanıyım’ diyerek kandırıyor.
Kendisine mesken tuttuğu Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 7. katında bazı bürokratların seslerini gizlice kaydettikten sonra onlara dinleterek, “bizimkiler seni dinliyor, işte kanıtı” dermiş. Adamın hizmetle ilgisi, üniversite birinci sınıfta okurken kısa süre kaldıktan sonra atıldığı yurt hayatından ibaret. Kendisine sorsan hizmet okulu bitirdikten sonra çok kritik görevler verilmiş vs. Ama hepsi kocaman bir yalan.
Ramoğlu’na göre müteahhitler başta olmak üzere önüne geleni ‘haraca’ kesmiş Terkeşli. Kısa sürede Adana Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli kişisi haline gelmiş, hatta ihale ve atamalarda son sözü söyleyen olmuş.
Neyse ki o günlerde hala görevi başında olan ve işinin ehli emniyet görevlileri bu sahtekarı yakalayıp cezaevine göndermişler.
17/25 Aralık sonrası bütün sahtekarlara olduğu gibi ‘Adanalı Parsadan’a da gün doğar. Vakit, çevirdiği dolapları ortaya çıkarıp kendisini hapse gönderenlerden intikam alma vaktidir artık.
İlk iş ‘cemaatin mağdur ettikleri kontenjanı’ndan Havuz Medyası’na çıkmak olur. Onu ilk defa 13 Mayıs 2014 tarihli Akit Gazetesi’nin “Hayalet İmamlar” manşetinde görüyoruz.
HAYALET ABİLER
Hayalet imam ne yahu! Meğer oralarda hizmetin birkaç ildeki yapılanmasına ‘eyalet’ deniyormuş. Bizimki bunu duymuş ama ‘hayalet’ olarak anlamış. Üstelik kendisi de Adana-Hatay bölgesinin ‘hayalet abisi’ imiş! Böyle olunca daha bir kripto, daha bir esrarlı olur diye patlatmış manşeti Akit paçavrası da.
Sonrasında Havuz Medyası’nın, özellikle Akİt gazetesinin kadrolu itirafçısı haline gelen Terkeşli’nin anlattıklarına bakılırsa adam tam bir Süpermen. Sadece Adana değil dünyanın neresinde hizmet adına yaprak kıpırdasa haberi olur!
Terkeşli, 13 Haziran 2014’te Akit’e manşet olan ikinci röportajında Cemaat’in Fenerbahçe’yi ele geçirmek için kumpas kurduğunu, bu kumpası da Erdoğan’ın bozduğunu açıklar!
Böyle bir itirafçı olur da A Haber kaçırır mı? Gördüğü ilgi karşısında coşkuya kapılan bu sahtekâr, bu defa 28 Haziran 2014’te A Haber’e çıkarak daha büyük iddialarda bulunur:
“17 Aralık operasyonun planlandığı toplantıda ben de vardım”
Deşifre programının sunucusu Mehmet Ali Önel’in, programın açılış konuşmasında Tamer Barış Terkeşli’yi gizli tanık olarak tanıtır. O programda 17 Aralık’tan, Aziz Yıldırım’a ve Cübbeli Ahmet’e kadar birçok konuda ifşaatlarda (!) bulunur.
KOD ADI ‘KRAL’
Aradan 1 yıl geçmiş. 14 Aralık 2015’te Tahşiye Operasyonu olmuş. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca tutuklanmış. Kahramanımız yine sahneye çıkmış ve Hidayet Karaca’nın Fetullah Gülen’e direkt ulaşan birkaç isimden biri olduğunu ifade ederek, “Hayalet yapıdaki kod adı ‘Kral’dır. Gülen’in talimatlarını yapılanmaya o aktarır” diye bombayı patlatır (!).
Bu ve benzeri onlarca ‘haber’ Havuz Medyası’nın kanallarına aktıkça akmış. Spot ışıkların altında adeta kendinden geçen Terkeşli’nin kim olduğu bazı gazeteciler tarafından araştırılmaya başlanınca eski sahtekarlıkları birer birer ortaya çıkmaya başlar. Terkeşli bu defa ‘Paralel Medya’nın kendisini hedef gösterdiğini iddia eder ve cemaat davalarında gizli tanık olduğu haberlerine karşı ‘Gizli tanık değilim. Açık tanığım Allah’tan başka hiç kimseden korkmuyorum’ der.
İTİNAYLA DELİL UYDURULUR
Kahramanımızın performansı AKP savcılarının dikkatini çekmiş olmalı ki neredeyse bütün davalarda ‘cemaat uzmanı gizli tanık’ olarak boy göstermeye başlar. Söz gelimi bir soruşturmada delil bulunamıyor mu? Sorun değil, Tamer Barış Terkeşli’nin o soruşturmaya dair mutlaka bildikleri vardır. Bazen gizli bazen açık tanık olarak savcılığın istediği ifadeyi verir.
Örneğin Şike soruşturması başlar. Terkeşli gizli tanık olarak sahne alır ve “Fenerbahçe’yi nasıl ele geçiririz” temalı çok kritik bir cemaat toplantısında gördüklerini teferruatıyla anlatır.
MİT tırları davası mı var. Terkeşli, gelir ve operasyonun arka planını tek tek anlatır.
17 Aralık operasyonlarını yapanlara karşı bir soruşturma mı başlatıldı. Adamımız gelir ve seçilmiş hükümete nasıl darbe yapıldığını, bizzat katıldığı toplantı tutanaklarıyla beraber açıklayıverir.
Ankara’da görülen Çatı davada da tanıktır. İstanbul’da görülen davalarda da. Adana’dakilerde de… Süpermen gibi. Nerede kumpas varsa Terkeşli orada!.. Cemaatin CİA Mossad bağlantılarını bile o çözer… Çünkü o bizzat oradadır ve her şeye tanık olmuştur! Bazen gizli tanık Güneş olur, bazen Bulut, bazen de Kasırga…
Tıpkı eski günlerdeki gibi ama artık Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 7. Katından çıkmış, adliyelerin en muteber misafiri haline gelmiştir.
KÜPÜNÜ DOLDURMA VAKTİ
AKP iktidarına bu kadar iyilikleri dokunan birinin bu hizmetleri karşılığında birtakım menfaatler elde etmesinin ne zararı olabilir ki. Adliyelere gide gele onca hâkim ve savcı tanıdığı olmuştur. Artık tek başına da değildir. Adamları vardır.
Ve… 17 Haziran 2016’da İHA bir haber geçer. ‘Adana’da FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında açılan ve Fethullah Gülen ile eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı davada, gizli tanığın şüphelilerden para istediği öne sürüldü. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşmasında, sanıklar ve avukatları iddianamede ifadeleri bulunan gizli tanığın kendisini paralel yapının ‘Adana İmamı’ olarak tanıtan ve televizyon programlarına katılarak cemaat yapılanmasıyla ilgili bilgiler veren Tamer Barış Terkeşli olduğunu iddia edildi.’
Buna rağmen Terkeşli devletine ‘hizmet etmekten’ geri durmaz. Örneğin 15 Temmuz sonrasında cezaevindeki şüpheli ölümleri de cemaate bağlar. Yine Akİt’e konuşur ve “cezaevlerindeki FETÖ’cü ölümlerinin intihar olmadığını, intihar süsü verilmiş örgüt içi infazlar olduğunu” söyler. Bu konuda da uzmanlığını konuşturan Terkeşli, “FETÖ’nün emniyet ve yargıdan sonra en güçlü olduğu kurumlardan biri Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü” olduğunu da söylemeyi ihmal etmez.
Belli ki bu ‘hizmetleri’ hakkında açılan soruşturmayı örtbas etmeye yetmemiş. ‘Adın gözaltı listesinde geçiyor’ diyerek, iş adamlarından şantaj yoluyla para sızdırdığı için hakkında dava açılmış ve şimdi aranıyormuş.
Oldu mu şimdi? Dolandırıcılık ve şantaj suç mu yani? Onun bu yaptıklarını kimler yapmıyor ki? Belki de Terkeşli işleyen çarkın dışına çıktığı için cezalandırıldı.
SAHTEKARIN PR’CISI TANIDIK BİRİ
Bu arada Akİt’in manşetlerinde yer alan Terkeşli haberlerin neredeyse tamamında bir kişinin imzası var. Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında “O hizaya gelmeyen apoletli generalleriniz Erdoğan’ın arkasında eşek gibi saf tutacaklar.” dedikten birkaç gün sonra bıçaklı sopalı bir grup tarafından fena halde dövülen Akit TV Haber Müdürü Murat Alan!..
Sonraki yazıda Şike davasının gizli tanığı Terkeşli’yi ele alacağım.