TR724 HABER – Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğu 20 Ocak 2017’den bir gün önce, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Trump yönetiminin önemli isimlerinden, ABD’nin ünlü lobicisi Brian Ballard’la Watergate Oteli’nde bir yemek yedi.
Masada, şu anda Türkiye’de tutuklu bulunan Azeri işadamı Mübariz Mansimov ve eski Sovyet vatandaşı Lev Parnas da vardı. Parnas’ın adı bu görüşmeden iki yıl sonra Trump’a karşı oluşturulan görevden azil iddianamesinde de ortaya çıkacaktı.
Görüşme ilk kez ABD medyasına yansıyor. Detayları ortaya çıkaranlarsa Organized Crime and Corruption Reporting Project, Courthouse News Service ve NBC News. Bu medya organlarında çalışan gazeteciler, mahkeme kayıtları ve ABD’deki lobicilik bilgilerini bir araya getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Trump üzerindeki etkisini araştırmışlar.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Ayrıca Lev Parnas’la 90 dakikalık bir görüşme yapmışlar.
Parnas, Ukrayna’da Trump adına yasa dışı lobicilik yapma suçlamasının yanı sıra, şu sıralar Cumhuriyetçi Parti’ye yasa dışı kampanya bağışı toplamak ve hayali bir şirket üzerinden yatırımcılardan para toplamak gibi suçlamalarla karşı karşıya.
Erdoğan’ın Trump üzerindeki etkisi ABD basını için önemli bir konu çünkü birçok olayda karşılarına Erdoğan’ın uzun kolu çıkıyor. ABD’de görülen Halkbank davasına Trump’ın doğrudan müdahale etmesi ve yine Trump’ın aniden Suriye’deki askerlerini çekme kararı bunlardan bazıları.
Gazeteci Bob Woodward, yeni yayınlanan “Rage” (Öfke) isimli kitabında Trump’ın ağzından şu satırları aktarmıştı: “Erdoğan’la gayet iyi anlaşıyorum, aslında böyle olmasını beklemezsiniz çünkü herkes onun korkunç bir adam olduğunu söylüyor ama benim için ilişkiler gayet iyi.”
Geçen Ekim ayında Trump, Erdoğan’la yaptığı bir telefon konuşmasından sonra ABD askerlerini Suriye’nin batısından çekme kararı vermiş, Washington’da bu karar “Kürt müttefikleri sırtından hançerleme” şeklinde algılanmıştı.
ABD Başkanı’nın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton da yakın zamanda yayınlanan kitabında Trump’la Erdoğan ilişkisini “bromance” (bir nevi kankalık) olarak özetledi.
Ancak haberlere göre, bu ilişkinin arkasında Türkiye tarafının yoğun bir çabası var. Türk hükümeti, taraflar arası ilişki kurabilmek için Rus oligarkları ve nüfuzlu iş adamlarını kullanmış.
Çavuşoğlu’nun katıldığı yemekten sonra Brian Ballard’ın sahibi olduğu Ballard Partners isimli lobi şirketi, Erdoğan hükümetiyle milyon dolarlık bir anlaşma imzalamış. Görüşmedeki Lev Parnas’la konuşan gazeteciler, Parnas’ın görüşmeyi ayarlayan kişi olarak kendini gösterdiğini anlatıyor.
Parnas, “Çok sayıda Türk koruma görevlisi vardı otelin etrafında,” sözlerini kullanmış.
Mübariz Mansimov görüşme sırasında Brian Ballard’ı, “Trump’ın bir numaralı adamı” olarak tanıtmış Çavuşoğlu’na.
Görüşmeyi ayarlayanlar arasında Mansimov’un yanı sıra bir başka Azeri işadamı Farkhad Akhmedov da bulunuyor. Habere göre, Akhmedov ABD tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın bir oligark olarak tanımlanıyor. Ballard Partners bu iddiayı yalanlamış ancak Parnas, Akhmedov’un görüşmeyle ilgili telefon mesajlarını kaydetmiş.
Kamuya açık kayıtlara göre Ballard Partners şirketi, Halkbank davası için Türkiye hükümetine aylık 125,000 dolarlık fatura kesmiş.
Bolton’un kitabına göre, Trump’ın Halkbank davasının düşmesi için çabaladı ve Erdoğan’a bu konuda birden fazla konuşmada söz verdi. Konuyla ilgili soruşturmada ortaya çıkan kayıtlara göre Trump, ABD Adalet Bakanı William Barr’a bu konuyla ilgilenmesini söyledi. 2018’de Erdoğan da, Trump’tan bunu talep ettiğini duyurmuştu.
Her ne kadar Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Serdar Kılıç gazetecilere Ballard Partners’la ilişkinin rutin ve yasal bir lobicilik faaliyeti olduğunu anlatsa da, habere göre Ballard Partners, Türkiye’yle ilişkiyi kurduğu için Lev Parnas’a 45 bin dolar ödeme yapmış.
Mansimov’un bir başka bağlantısı ise Utah’ta bir suç örgütüyle ilişkisinden ötürü mahkemelik olan Ermeni asıllı Amerikalı işadamı Lev Aslan Derrmen. Erdoğan’ın ismi de bu örgütle ilgili mahkeme kayıtlarında geçmişti. Suç örgütünün lideri olan Jacob ve Isaiah Kingston kardeşlerin Erdoğan’la bağlantıya geçerek Türkiye’den sığınma talep ettiği öne sürülmüştü.
Lev Parnas, Mansimov’la tanışmalarını sağlayan bir başka işadamı, Igor Fruman’dan da bahsediyor. Fruman, Başkan Trump’la özel avukatı Rudy Giuliani’nin Ukrayna’daki girişimleriyle gündeme gelmişti. Trump, burada Demokrat Partili rakibi Joe Biden’la ilgili “kirli çamaşır” aramakla suçlanmıştı.
Parnas gazetecilere, 5 Aralık 2016’da Mansimov’la Kiev’deki bir barda tanıştıklarını söyledi, üstelik bir de o geceye ait fotoğraf verdi.
Ukrayna asıllı işadamının Trump yönetimiyle yakınlaşması, onun kampanyasına yüklü miktarda bağış topladıktan sonra oldu. Ardından Brian Ballard’la Mansimov’u Florida’da tanıştırdı.
Parnas, Mansimov’un Erdoğan’la ilişkilerini anlatırken Erdoğan ailesine 25 milyon dolarlık petrol tankeri hediye ettiğini anlattığını söylüyor.
Mansimov, o yıllarda Rusya, Azerbaycan ve Türkiye’de etkili bir figür olarak görülüyordu ancak şu anda Türkiye’de “FETÖ” suçlamasıyla hapiste.
Washington’daki yemekten sonra Mansimov, Parnas ve Rus oligark Akhmedov arasındaki dostluk ilerlemiş, habere göre. Akhmedov, Azerbaycan adına da Washington’da lobicilik yapmaya başlamış.
Ancak Ballard Partners ve Türk hükümeti resmi iş sözleşmesi imzaladıktan sonra Parnas’ın pabucu dama atılmış. Bu arada Ballard Partners önce lobicilik için, ardından da Halkbank davası için iki sözleşme imzaladı Türkiye’yle. Bu sözleşmeler 4 milyon dolardan fazlaya mal oldu.
İlk sözleşme, Trump yönetiminin Türkiye’ye yaptırım uyguladığı 2018 yazında sonlandırıldı. Halkbank anlaşması da, Amerikan mahkemesi Halkbank aleyhinde iddianame hazırladığında sona erdi.
Bu bağlantı Türkiye’nin Trump yönetimine ulaşması için tek yöntem değildi. Daha önce de Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Mike Flynn’le anlaşıldığı ortaya çıkmıştı. Flynn, 2016’daki başkanlık seçimlerinin yapıldığı gün ABD’nin Fethullah Gülen’i iade etmesi gerektiği yönünde bir yazı yazmıştı. Bu yazının, kamuya açıklanmayan bir lobicilik faaliyetinin parçası olduğu ortaya çıkmıştı.
Resmi kayıtlara göre, Erdoğan hükümeti ve ona bağlı kurumlar sadece 2018 yılında Washington’daki lobi şirketlerine 7.8 milyon dolar harcamış.