Tenkil Müzesi, ‘Unutturma’yacak!

Türkiye’de Hizmet Hareketi’ne uygulanan soykırım Tenkil Müzesi tarafından ‘Unutturma’ projesi kapsamında kayda alındı. Program Avrupa saatiyle 19.00 itibariyle başladı.

Tenkilin kurbanlarından cezaevinde öldürülen 34 yaşındaki öğretmen Halime Gülsu’nun hayatından kesitler aktarıldı. Gülsu, cezaevinde ilaçları verilmediği için hayatını kaybetmişti.

Tenkil Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Gonca Kara, programın başında yaptığı konuşmada, ‘aktif sabır’ konusuna değindi. Kara, “Böyle bir insan hakları katliamını unutmak, yok saymak katliamın kendisi kadar ağır olsa gerek. Bu zamana kadar onlarca insanın özverisiyle toplanan her biri ayrı bir hikayeye tanıklık eden 792 emanet var. Ve bu emanetler belki yüzyıllar boyunca muhafaza edilecek. Bu emanetler sadece geçmişten bir iz değil, geleceğin aydınlatılmasının da anahtarıdır.Tenkil müzesi yok edilmeye çalışanların bir ümit direnişi ve aktif bir çabadır.” dedi.

Gonca Kara, yaşanan zulümlerin unutturulmayacağını anlattı. Vakıflaşma yolunda ilerlediklerini belirtti. Bunun da en kısa sürede mümkün olacağına inandığını ifade etti.


Tenkil Museum İçin Bağışta Bulunabilirsiniz.


Alevi toplumunun önemli isimlerinen yazar Kazım Gündoğan da Tenkil Müzesi’yle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. “Bu tür çalışmaları çok kıymetli buluyorum. Bu acılar anlatılmalı.” dedi.

Programa katılan gazeteci Cevheri Güven de toplumun kendisiyle yüzleşmesi adına Tenkil Müzesi’nin çok önemli bir işlevi olduğunu söyledi. Güven, yaşanan zulümlerin ve hukuksuzlukların gelecek nesillere eldeki bütün imkanlar kullanılarak aktarılması gerektiğini anlattı.

Tedavisi geciktirildiği için hayatını kaybeden tenkil kurbanların Prof. DR. Haluk Savaş’ın yaşadıkları da programda gösterildi.

Tenkil Müzesi’nin editörlerinden gazeteci Nurullah Kaya da yaşadıklarını anlattı. Kendisinin de tenkil mağduru olduğunu söyleyen Kaya, 15 Temmuz sonrası tutuklandığını anlattı. Kaya, “Tutuklandığım cezaevine ilk babam gelmişti. Yıllar önce o da tıpkı benim gibi aynı cezaevine konulmuştu. Beni en iyi on anlıyordu. Ancak onunla ilgili hiç bir belge, delil yoktu elimizde. Ama bizim bu imkanımız var.” dedi.

Abdullah Aymaz:Tenkil Müzesi Kur’ani bir eylemdir, destek verilmeli

Programda ilahiyatçı Abdullah Aymaz da konuştu. 12 Mart’tan sonra kendilerinin de tutuklandığını anlatan Aymaz, “Kur’an’ın 4 ana umdesi vardır. Bunlardan biri ‘adalet’tir. Adalet olmazsa hiç birşey olmaz. ‘Allah ölçüyü koydu’ der Kur’an. ‘Onun için ölçüde, tartıda adil olun’. İkincisi, bu Tenkil Müzesi diyoruz; olması lazım. Kur’an, Tevrat, İncil… Zalimlerden bahsediyor; unutulmasın diye. Dolayısıyla bu yapılan iş Kur’anidir. Hem bunu insanlar görür, hem de zalimlere gözdağı olur. Bir gün bunun hesabı sorulacak demektir bu. Bu müzenin bir yeri, bir mülkü olması lazım. Destek verilmeli.” dedi.

 

Programda, avukat Mustafa Özben’in yaşadığı işkencelerin anlatıldığı ‘Zifiride 92 gün’ belgeselin de ilk gösterimi yapılacak.

CANLI YAYIN LİNKİ AŞAĞIDA…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Gelsin soykırım anıtları, Ermenilerle ortak iş tutun. Yakışır mı, yakışır.
    Akp ile ortaklaşa Türk halkını söğüşlerken Türk halkı iyiydi de, sonra mı nankör oldu. Aynaya bakın, yanlışı kendinizde arayın.
    Ya da, daha da kötüsü, sizi bu hallere sürükleyen Alman istihbaratında arayın yanlışı.

    • ırk, renk, inanc, cinsiyet ayrımı yapılmadan zulümlere karşı olunmalı. Kin ve hased ile bir tere varılamaz. Devlet vatandaşına kumpas kuramaz…
      27 Mayıs 1960 ihtilalinde Babası görev almış Umit Ozdag gibi konusmayiniz.12 Eylül 1980 darbesini yaşadınız mı? Kenan Evren ne demişti, yapacakları ihtilali haklı göstermek için anarşi ve terörün artmasını bekledik diyor.
      Darbeler kimin işine yaşamışsa, darbeyi onlar yapmıştır. Yasalar ile kurulmuş, çalışan ve denetlenen Finans kurumuna elektrik su faturası yatırmak , Sendika üyeliği , Okulda öğrenci okutmak , Gazate abonesi olmak , Yardım Kuruluşuna bağışta bulunmak suç degildir. inanc ve düşüncelerinden dolayı insanları fişlemek suçtur. Devlet yasalar ile çalışır. Kanunsuz Kanun hükmünde kararname olamaz. Devler vatandaşına kumpas kuramaz..

      • Sayın Hayri; devlet, vatandaşına kumpas kurmaz ama kendisini zararlı oluşumlardan korumak zorundadır. İstihbarat kurumları bunun için vardır.
        Askeri darbeleri kötüleyerek, 15 Temmuz Kalkışmasında bizim dahlimiz yoktur demeye getiriyorsunuz. Hadi hepsine boşverelim, Akıncı Askeri Üssünde 4 tane cemaat askeri imamı yakalandı. Bu siviller ne yapıyordu ordu üssünde.
        Bu cemaat askeri imamlarının, kalkışma öncesinde defalarca Abd’ye gidip-geldiği tespit edildi.
        Devlet içinde gizli amaçlı örgütlenme, şifreli mesajlaşmalar, devlet kurumlarına sızmış elemanların koordineli zararlı faaliyetleri, vb. Küçük bir örnek; Mit tırları. Bu yaptığınızı bir de büyük başarıymış gibi dışarıya aktardınız.
        Kumpas kuramaz derken, devlet yasalara bağlı kalmalı derken, eli-kolu bağlı olarak darbe kalkışmasının başarıya ulaşmasını beklemesi mi gerekiyordu devletin.
        Beyaza, siyah demeyi bırakın, birazcık dürüst olun.

  2. Hizmetin kaderine hükmetmiş arkadaşların, sanki hiç sorumlulukları yokmuş gibi saftirikliğe yatmaları hiç hoş değil.
    Kurani olan en önemli şey şudur; Nisa Süresi 97 inci ayet hem orda çok büyük tehdit te var…

    Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az…

    hemen bu haberden bir iki haber sonrasında bir arkadaş tutukluluğu sebebi ile vefat etmiş. abe kardeşim neden çıkmadın Türkiyeden
    Hizmetin kaderine hükmeden arkadaşlar! neden organize olamiyorsunuz Türkiyeyi tahliye etmede..
    Türkiyeye TAPINMAYI BIRAKIN ARTIK, BRE İMANA GELİN BE YA

    Ben düşmanlıkta aşırıya kaçanlara kızamıyorum ki; esas dayaklık bizimkiler. öbür dünyada ne yapacaksınız acaba?
    Zalimin işini kolaylaştırmak zülüm değilmi ya.. dilimizde tüy bitti, ama hala Türkiye güzellemeleri yapanlar hemde Türkiye dışında ve tuzları kuru tipler varya onlar, nasıl bir belaya sebebiyet veriyorlar aman allahım…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin