Bu caminin neredeyse her yeri çiniden

Osmanlı kayıtlarında onun için ‘zengin(!)’ diye yazılıdır. Ama mevzumuz ne nasıl zengin olduğu ne de kendisi değil. Tarihi camiler içinde farklı bir mimariye sahiptir Rüstem Paşa Camii. Mimar Sinan’ın muhteşem çözümlerinden biri. Çünkü ticaret merkezi olan bu bölgeye cami yapılması doğru bulunmaz. Fakat kudretli Rüstem Paşa ısrar edince Sinan, camiyi yukarı kaldırır. Böylelikle ticari hayat aynı seyrinde devam ederken, cami hem bölge esnafını hem de müşterilerini ibadete davet etmiş. Bugün, alt katındaki restoranın tıklım tıklım dolu masaları arasında duvarın içine doğru dönerek tırmanan karanlık merdivenlerin nasıl bir yere çıktığını bilmiyorsanız, biraz korkabilirsiniz. Ama birkaç adım sonra korkunuzun yerini şok alır. Küçük avlusunda şaşkın şaşkın, mavi çinilerle süslü duvarları izleyen turistlerin arasına katılırsınız. Caminin güzelliğini, ihtişamını izlemekten içeriye giremezsiniz bir süre.

Rüstem Paşa Camii, Osmanlı çiniciliğinin zirve eserleriyle doludur. Çinilerdeki kırmızı renk öyle bildiğiniz kırmızı değildir. Dokunursanız kabarık olduğunu görürsünüz. Bugün bile rengi tutturulamıyor. Hele kabarıklığı ise halen çözülmüş değil. Ustaları sırlarıyla birlikte gitmiş. İşin ehli, ‘bir şey var içinde, ne olduğunu kimse bilmiyor’ demekle yetiniyor. Tahlil bile yapmışlar ama kimse çözememiş.

Mimar Sinan’ın burayı bir heykel yapar gibi ustalıkla inşa etmiş adeta. Caminin kubbesi Selimiye’nin ön çalışması gibi. Sekiz ayağa dayalı bir kubbe var. Dört fil ayağını görülebiliyor, diğer dördünü duvarın içine gömmüş. Kubbeyi sekizgen üzerine oturtmuş. Ana giriş kapısının sağında küçük bir Kâbe minyatürü olan çini dikkat çeker. Bu çiniden üç beş metre ötede ise yakın zamanda restorasyon sırasında yapılan tuhaflığa şahit olursunuz. Kırılmış çinilerin yerine gelişigüzel yapıştırılmış, farklı desenlerde, renklerde, parçalanmış çiniler…

Temaşanız bitince, dar merdivenlerden inip, kalabalığın içinde kaybolursunuz. Turistler için çini desenli çantalar, kartpostallar, buzdolabı süsleri satılan çarşıya doğru yollanırsınız. Dar bir sokak. Seyyar satıcılar ürünlerini dizmiş duvar dibine. Yoldan gelip geçenler… Ama aklınızda Rüstem Paşa ve camisi…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin