Çinli otomotiv devi BYD’ye verilen vergi muafiyeti de dahil olağanüstü teşvikler tartışmaları da beraberinde getirdi. Zira Türkiye’de yerel üretim yapan tek yabancı yatarımcı BYD değil ancak söz konusu kapsamdaki teşvik sadece BYD’ye verildi. Yapılan anlaşmanın detaylarına hiç kimse tam olarak hakim değil. Yazılanlar doğru ise ÖTV’de yüzde 80 yerine yüzde 30 ödenmesi, yüzde 50 olan gümrük vergilerinin sıfırlanması gibi teşvikler var. Eğer üretici firma bütün bunları otomobil fiyatına yansıtırsa bugün 2,2 milyon civarında bir fiyatla satılan Seal U – DM-ı modelinin fiyatının 1.5 milyon seviyelerine inme ihtimali bile var.
Otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, bugün Gazete Pencere’deki köşesinde bu konuyla ilgili önemli bir yazı kaleme aldı. Teşvik konusuna değinen Özpeynici, “Özellikle sosyal medyada yapılan yorumlara baktığımızda dikkat çeken 2 temel yorum olduğunu görüyoruz…” diyerek şunları yazdı:
- Yeni gelecek yatırımlara cazip teşvikler sunmak elbette ki gerekli ve çok yerinde bir uygulama. Ancak yıllardır ülkemizde yatırım yapan diğer üretici firmaların da yerel ürettiği modellerle ilgili ÖTV matrahlarının (barem) güncellenmesi, uygulamalarla korunması, teşvik edilmesi gerekmez mi?
- Şu anda BYD yatırımıyla ilgili hemen uygulanmaya başlanacağı söylenen gümrük vergisi muafiyeti ve ÖTV indirimlerinin henüz fabrika ortada bile yokken sunuluyor olması ne kadar doğru bir uygulama? Çünkü fabrika inşaatı tamamlanıp üretime başlayana kadar ki 2-3 sene içinde BYD yaklaşık 100 bin araç satsa, bu sağlanan avantaj neredeyse fabrika yatırım maliyetini karşılayacak bir tutara denk geliyor gibi görünüyor. Yani inşaata başlarken, yatırım maliyetinin önemli bir kısmı aylık satışlardan elde edilen avantajlardan karşılanabilir. Bu durum da biraz ‘yolcu garantili havalimanı ihalelerine benziyor” şeklinde yorumlanıyor.
Bu iddiaya basit bir hesapla bakınca, gümrük ve ÖTV indirimlerinin araç başına 8-10 bin dolar civarına ulaşması durumunda, 3 yılda satılacak 100 bin araç üzerinden neredeyse 1 milyar dolarlık bir avantaj sağlanması olası gürünüyor. Bu da fabrika yatırımının neredeyse tamamına yakın bir tutarının devam eden satışlardan elde edilecek kârla fonlanması anlamına geliyor.”
Emre Özpeynirci’nin hesabına göre öyle BYD öyle teşvikler almış ki, firma henüz fabrika çalışmaya başlamadan Türkiye’de yapacağı satışlarla fabrikanın yapım maliyetini çıkarıyor!
Yine bir ‘katakulli’ mi var?
Tartışmalar sürerken işadamı Alphan Manas, BYD’ye verilen teşviklerle ilgili bazı veriler paylaştı. Manas, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Size bağlantılı 2 bilgi vereceğim. Bakalım BYD’nin Türkiye’ye $1 milyar yatırıp yatırmayacağına siz karar verin: BYD Macaristan’a €500 milyon yatırım ile yıllık 300.000 otomobil kapasiteli üretim tesisi kuracak. Macarlar teşvik olarak sadece €120 milyon altyapı yatırımı yapacak. BYD, Türkiye’de $1 milyar yatırımla 150.000 kapasiteli tesis kuracak. Türkiye’nin vereceği vergi teşviği Macarların verdiğinin 2 katı. Ne diyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Size bağlantılı 2 bilgi vereceğim. Bakalım BYD’nin Türkiye’ye $1 milyar yatırıp yatırmayacağına siz karar verin:
• BYD Macaristan’a €500 milyon yatırım ile yıllık 300.000 otomobil kapasiteli üretim tesisi kuracak. Macarlar teşvik olarak sadece €120 milyon altyapı yatırımı…— Alphan Manas (@alphanmanas) July 15, 2024
Alphan Manas’ın paylaşımı kafaları daha da karıştırdı.
Kamuoyu şimdi bu büyük farkın sebebinin ne olabileceğini merak ediyor. BYD yatırım teşviği paketinin yarısı komisyon olarak birileri tarafından paylaşılmış olabilir mi; bilmiyoruz…