Büyük düello 1 Temmuz’da: Cumhur İttifakı dağılıyor mu?

TARIK TOROS | YORUM

Seçimden sonra ikisi müstesna tamamı yenilenmiş Erdoğan kabinesi 1 yaşını doldurdu. Ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek, yüzde 38’le devraldığı enflasyonu ikiye katladı. Dolar 20’den 33 TL’ye, faiz yüzde 8.5’tan yüzde 50’ye çıktı. Emekli maaşları asgari ücretin, asgari ücret açlık sınırının altında. Sadece ekonomi mi?

Türkiye, sefalet endeksinde dünyada beşinci ülke, hukukun üstünlüğü sıralamasında 117’nci sırada. Son 10 yılda okula başlayan 10 çocuktan ikisi liseyi bitiremedi. Her 100 bin kişiden 356’sı cezaevinde ve Türkiye bu oranla açık ara Avrupa birincisi. 6 Şubat 2023 Adıyaman-Hatay merkezli depremlerin yaraları sarılamadığı gibi 16 ay sonra enkaz tümüyle kaldırılmış dahi değil.

Neresinden tutsanız elinizde kalan bir bilanço bu. İyi hiçbir şey yok.

Vatandaşın gündemi budur. Çözülmesi gereken sorunlar devasadır, her geçen gün katlanarak büyümektedir ve bu iktidar sürdüğü müddetçe baş aşağı gidişi çevirmenin olanağı yoktur. Millet de bunun farkındadır. Gelgelelim ne iktidarda değişim, ne de muhalefette iktidarı değiştirme arzusu vardır.

Seçime vaktinde gidilirse 4 koca yıl var. 2018 sonunda 13.95 olan hamburger menüsü 245 lira olmuş, 4 yıl sonrasını varın siz tahmin edin. Meşhur çay-simit hesabına vurursak milyonların iki yakası bir araya gelmiyor.

Ana ve can yakıcı gündem budur esasen.

Peki konuştuğumuz konu başlıklarına bakar mısınız: Ogün Samast’ın tesbihi, Devlet Bahçeli’nin yüzüğü, Meral Akşener’in ofisi, Sinan Oğan’ın sahalara dönüşü.

Geçen hafta Aziz Yıldırım-Ali Koç kapışması ile geçti. Önceki haftalar da farksızdı.

***

İktidar değişmeden can alıcı sorunlar çözül(e)meyeceği gibi yenileri eklenecek ve makas her geçen ay daha da artacak. Değiştirmenin iki yolu var: Ya erken seçime gidilir ya da iktidar kendi içinde çöker. İlkine ihtimal vermiyorum, ikincisi konuşuluyor.

İki hafta önce şöyle yazmışım: AKP-MHP koalisyonunda devlet mafyalaşırken mafya devletleşti. Erdoğan iyi bildiği oyunu kurarak rejimin bu günahını ortağına yükledi. Sinan Ateş iddianamesi Bahçeli’nin istediği gibi yazdırıldı fakat oraya sokulmayan dosyalar medyaya servis edildi ve yargılama başlamadan MHP Genel Merkezi mahkum edildi. Bu cinayet, MHP’ye saplanan bir bıçak ve Saray’ın canı sıkıldıkça kanırtacağı bir silah sadece. Erdoğan’ın cinayeti çözme niyeti yok, kullanıyor.

***

Son iki haftada kriz tatlıya bağlanmadığı gibi daha da büyüdü ve ateş bacayı sardı. Salı günü MHP grubuna konuşan Devlet Bahçeli, çarşamba günü yeni durum üzerine uzunca bir yazılı açıklama yapmak zorunda kaldı. Küçük ortaktaki panik ve tutuşma açıkça gözleniyor. Daha açıklamanın mürekkebi kurumadan Bursa Ülkü Ocakları’nın, Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş’i iki ayrı araçla takip ettiği ortaya çıktı.

Bitmedi: Sinan Ateş cinayetinin ardından Ankara’dan Hatay’a gönderilen ve MHP’li Olcay Kılavuz’un yakın arkadaşı olan Özel Harekatçı polis memuru Veysel Öztürk’ün, susturucu takılı silahla eşi ve iki çocuğunu öldürmesi, sonra bilgisayar ve cep telefonunu yakması, ardından intihar etmesi ve bunun 1 ay sonra ortaya çıkması, şüpheleri buraya yoğunlaştırdı.

***

Bahçeli çok öfkeli. Son yazılı açıklamasının tek nedeni, Sinan Ateş davasının MHP’ye verdiği zarar ve bu gündemde tutuldukça artan hasar. 

MHP lideri, iddianamedeki ayıklamalarla işi sağlama aldığını düşünüyordu fakat bu defa Emniyet ve İstihbarat’ın elinde cinayeti MHP’ye bağlayan sağlam deliller var ve 1 Temmuz’da başlayacak duruşmada bunlar tartışmaya açılacak.

Bahçeli bu sebeple, “MHP duruşmada hazır bulunacak, karanlık oyunların figüranlarıyla yargı önünde hesaplaşacak.” notunu özellikle düştü. 1 Temmuz’da büyük düello var..!

***

Cumhur İttifakı dağılıyor mu?

Bahçeli’nin açıklamasının muhatabı Erdoğan ve adeta, “Temasların canımı sıksa da sineye çekerim, ortaklığı bozmam.” diyor.

AKP buna cevap vermezdi normalde fakat bu defa verdiler. Parti Sözcüsü Ömer Çelik tweet atmış. “Güçlü siyasetlere imza atmaya devam edeceğiz” diyor ve devamla, “Bu konudaki irademiz tamdır.”

Ankara’da büyük rejim krizi yaşanıyor.

Bu sökük dikiş tutar mı, 1 Temmuz’daki vuruşmada anlaşılacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Tarık Toros sendemi halkın ne olduğunu-olmadığını anlamıyorsun?Sinan Ateş,Ogün Samast etrafında kopartılan şamatalar cezaevlerinin silme dolu oluşu bu yalancı-talancı-çıkar cı,hain,ikiyüzlü ve kendi arkasından çıkan gaz sesinden bile ödü kopacak kadar ödlek bu halkın umurunda
    olmadığı gibi zevzek, hababam artistlikler yapan Özel ve CHP nin de umurunda değil.Hem CHP gelse ne olacak?

  2. “””””Bahçeli’nin açıklamasının muhatabı Erdoğan ve adeta, “Temasların canımı sıksa da sineye çekerim, ortaklığı bozmam.” diyor.”””””

    Tarık bey, bu yukardaki düşünceniz, Hizmetin 2015 lerde ki şu tutumuna benzettim, nedense tebessüm ettim.

    Sözüne güveneceğim dostum, AKP ye şunun denildiğini aktarmıştı.

    “Siz bizi desteklemesiniz de, biz sizi desteklemeye devam edeceğiz”

    Komedi bu ya, Bahçeli de öyle yapmışsa, bu işte iş var.

    Belli ki, Erdoğan Kılıcı erken çekti.

    Bahçeli, erite erite Akpartiyi mi alacaktı, Erdoğan yakında çöker yaşlanır gider, bize mi geçer diye düşünüyordu,

    Ekonomi kötü olur, yok seçime düşeriz, iyice bize kalırlar mı diye düşünüyordu,

    orası muamma ama anladığım şu ki.

    Zamana oynayan Bahçelinin tersine, Erdoğan erkenden bu işi ele almış görünüyor.

    Ama merak ettiğim şu.

    Bahçeli, bekleyerek, neyi hesap etmişti. Beklediği şey ne idi.

    Aman neyse diyelim, zenginin malı züğürtün cenesini yorar, ben Almanca çalışmaya devam edeyim. Der die das, der die das arasında bi bakıyım haberlere dedim, bakınca nedense o satırlar geldi aklıma.

    Ben sonuç olarak şun usöyleyim.

    Erdoğana, ben seni sensiz de severim diye kim söylerse, nafile, unutmasın, MÖRFİ YASASI, 4S kanunu geçerli.

    Bak, Perinçek ne dedi,

    “Tayyip Erdoğan, bizim çizgimize geldi” dedi.

    Mörfi yasası bu siyaset şeytan üçgeninde bazen dikdörtgeninde geçerli.

    Bakmayın üçgen, dörtgen dediğimi, aslında yamuktan öte, tam bir yuvarlıklık olayı da.

    İşte o da yanlış anlaşılır diye söylemiyorum.

    Tıpkı, Galileo’nun “Dünya yuvarlak dediği için, engizisyona verilmesi” hikayesi gibi.

    Kusura bakmasın, kimse, “dünya yuvarlak” dedi diye ENGİZİSYONA gönderilmez.

    Lafı biri kendi üzerine alındı.

    Hürmetle..

  3. “Eğer benim emir komuta merkezim bana papaz elbisesi giymen gerekiyor diyorsa giyerim”

    bu unutulmaz bir söylem

    birbirlerine ana avrat küfreden herkesi bir araya getiren bu emir komuta merkezi ne derse, o olur.

    o heriflerin(emir komuta merkezi) içinde ajanın var galiba:))

    ya bırakın bu işleri. Bizler Türkiye siyasetini çözemeyiz..

    ben “Doktor dediki kendi haline bırak(türkiyeyi)” modundayım

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin