2017 bütçesinde 645 milyar TL’lik gidere karşılık 598,3 milyar TL’lik gelir bekleniyor. 46,9 milyar TL’lik bütçe açığı, 2016’ya nazaran yüzde 60’lık bir artış anlamına geliyor.
Böylesine yüksek bütçe açığının mânâsı şu: AKP, 2017’de Başkanlık için harekete geçecek. Sandıktan istediği neticeyi alabilmek için seçim ekonomisi nâm-ı diğer seçim rüşveti rağbet görecek. HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP’li vekillerin hapse atılması ile bütçe tasarısındaki rakamlar arasında ilişki var.
AKP, HDP’nin önde gelen isimlerini hapse attırarak erken seçime gidebilir. Bu arada HDP hakkında sipariş kapatma davası açılabilir. HDP kapatılmasa, seçime girse bile bu atmosferde yüzde 10 barajını aşamaz. HDP’nin baraj altında kalması halinde AKP, 400’e yakın milletvekiline ulaşır. Böylece anayasayı referanduma gitmeden tek başına değiştirebilir.
Bugün itibarıyla referandum ihtimali erken seçimin gerisine düştü. Saray’ın buyruğu belli. 2017 baharında erken seçime giderken dikensiz gül bahçesi istiyor. Faşizmi demokrasiyi kullanarak inşâ ediyorlar.
Pekâlâ, referandum ya da seçimin bütçe ile ne alakası var? Kesenin ağzı açılacak. Bir ailenin iki-üç ton kömür mukabili ‘evet’ demesi mümkünse AKP niye uzun uzun propagandaya ihtiyaç duysun ki? Her seçimde netice veren kestirme yöntem ‘sosyal yardım’ adı altında ‘oy ütmek’ değil mi? Zahiren hükümet yardım edecek. Hakikatte faturayı 78 milyon ödeyecek.
100 LİRALIK VERGİNİN 60 LİRASI ÖTV İLE KDV’DEN
Gelirlerin yüzde 80’i vergiden, verginin yüzde 60’ı ise Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi’nden (KDV) temin edilecek. Oy için dağıtılan yardımların kaynağını merak edenler 2017 bütçesinin ÖTV ve KDV kalemlerine bakabilir. Bu iki kalemde toplam 322,9 milyar TL tahsilât hedefi var. Bir başka ifade ile 2017’de toplam vergi gelirlerinin yüzde 60’tan fazlası sadece ÖTV ve KDV’den gelecek. OECD’de en fazla dolaylı vergi yükü ile ilk sırada yer alan Türkiye alışkanlığını değiştirmeye niyetli değil!
Doğrudan vergiyi toplamak için reform programı, hukuk devleti, kayıtlı ekonomi ve şeffaflık elzem. Bunlar da hükümete hayli uzak kavramlar…
Ekmek alırken, seyahat ederken zengin-fakir herkesin aynı oranda ödediği ÖTV ve KDV’nin bütçenin omurgasını teşkil etmesi adaletsizlik değil de nedir? Gelirine bakmadan temel ihtiyaçları için harcama yapanlardan vergi topla, öbür tarafta bedava kömür dağıt!
ÖTV hem toplam bütçe gelirleri içinde hem de toplam vergi gelirleri içinde en yüksek paya sahip gelir kaynağı. 2017 için planlanan net ÖTV geliri yüzde 13,5 artışla 136,4 milyar TL. Vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 26’sı ÖTV’den gelecek! Yüzde 3 büyüme hedefine mukabil ÖTV’de yüzde 13,5 artış nasıl olacak? Bundan kolay ne var! Belli kalemlerde zam yapılacak.
VERGİNİN VERGİSİNE 25 MİLYAR TL
ÖTV’de her zaman olduğu gibi petrol ve doğalgaz ürünleri (66,5 milyar TL) ve tütün mamulleri (36,6 milyar TL) başı çekiyor. Akabinde 19,8 milyar TL ile motorlu taşıtlar vergisi geliyor.
Toplam 136,5 milyar TL ÖTV alınan tüm ürünlerin ÖTV’li fiyat üzerinden KDV’si alınıyor. Verginin vergisi denilen dâhiyane buluş! Maliye’nin buluşu sayesinde 2017 senesinde de ÖTV aracılığıyla yaklaşık 25 milyar TL ilave KDV tahsil edilecek.
ÖTV ve KDV’ye Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (13 milyar TL) ve Özel İletişim Vergisi (4,8 milyar TL) ilave edildiğinde Maliye’nin sırtını kime yasladığı daha berrak hale gelir. 1999 Marmara Depremi’nden sonra geçici olarak getirilen ÖİV’nin kalıcı olduğunun kim farkında!
SERVETTEN ALINAN VERGİLER DEVEDE KULAK!
Net gelir vergisi tahsilâtı 108,9 milyar TL olacak. Bu kalem ÖTV ve KDV gelirlerinsen sonraki en önemli gelir kapısı. Teferruatına inildiğinde adaletsiz dağılım göze çarpıyor: Gelir vergisini bordrolu çalışanların maaşından yapılan kesintiler sırtlıyor. Beyana göre ödeyenler utanmasalar asgari ücret kadar gelir gösterecek. Çalışanlar ÖTV ve KDV yanında 2016’ya göre yüzde 13 daha fazla gelir vergisi ödeyecek.
Devasa holdinglerin de dâhil olduğu kurumların ödeyeceği vergi ise sadece 46,2 milyar TL. İhale rekortmenlerinin esamisi okunmayan Kurumlar Vergisi’ni artırmak için kayıt dışılığın üzerine gitmek lazım. Referandum olacaksa patronları rahatsız etmek olmaz (!)
BÜTÇE VATANDAŞIN SIRTINDA
Başbakan Binali Yıldırım, iş âlemine “Artık alınmayacak” diye müjde vermişti. Amma velakin 2017 Bütçe Tasarısı’na bakılırsa Damga Vergisi kalkmadı. Bilakis arttı. Resmî işlemler için 2016’ya göre yüzde 13 daha fazla Damga Vergisi ödeyeceğiz.
Bütçe yine vatandaşın sırtına yıkıldı. Bütçede ekonomik krizden çıkışa dâir tek bir hedef de yok. Krizle boğuşan halkın üzerine 2017’de vergi ve zamlarla ilave yük binecek. Bu fedakârlığın karşılığı Saray Tipi Başkanlık mı olacak? Şayet öyle olacaksa müteakip bütçeler 2017 bütçesini mumla aratabilir.