TBMM eski Başkanı, AKP’li Bülent Arınç, 78 yaşındaki Melek İpek’in tutuklanmasıyla ilgili sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yayınladı. “Melek İpek Hanımefendiyi yakinen tanıyorum. Kendisi tüm maddi imkanlarını ondan yardım talep eden her kişi ve kurum için kullanırdı. Kapısı herkese açık ve cömert bir insandı.” diyen Arınç, kamuoyunun ‘vefasızlık’ tepkisine ise şöyle cevap verdi: “Yargı kararlarını eleştirebilirsiniz hatta yok sayabilirsiniz ama mevcut ceza hukukumuza göre kesin hükümler yargı yoluyla infaz edilir. Konu hukukidir. Ben, Melek Hanımefendiyi ve ailesini yakınen tanıyan biri olarak kendilerine karşı vefalı olma hasletini yerine getirdim. Aynı durumda olan binlerce insan vardır. Hepsinin avukatları vardır.Ben sadece sabrı tavsiye edeceğim. Biraz daha sabır lütfen. Ne zaman diye sorarsanız eğer, Türkiye’nin güzel şairlerinden Bahaettin Karakoç’un şiirinde dediği gibi. “Ne olur kesin bir takvim sorma bana, ıhlamurlar çiçek açtığı zaman.”
Açıklamasına, “Bir süre önce Melek İpek Hanımefendinin 80 yaşına yaklaştığı günlerde evinden alınarak cezaevine konulması hepimizi ziyadesiyle üzmüştü.” ifadesiyle başlayan Bülent Arınç, ardından şunları yazdı:
Melek İpek Hanımefendiyi yakinen tanıyorum. Ben hükümetteyken Vakıflar Genel Müdürlüğü bana bağlı idi. Esasen hayır amaçlı vakıflarla 40 yıldır ilgilenirim. Her yıl Mayıs ayında Vakıflar Haftası yapılır ve en çok hayır işleyen Melek Hanım’a “Vakıf Annesi” unvanı verilirdi.
Kendisi tüm maddi imkanlarını ondan yardım talep eden her kişi ve kurum için kullanırdı. Kapısı herkese açık ve cömert bir insandı. Ona her zaman saygı duydum ve bugün bu saygım hiç eksilmedi.
Ne var ki 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra oğlu Tekin İpek ve kendisi yargılanarak mahkûm edildiler. Yargı kararlarını eleştirebilirsiniz hatta yok sayabilirsiniz ama mevcut ceza hukukumuza göre kesin hükümler yargı yoluyla infaz edilir. Konu hukukidir. Aynı durumda olan binlerce insan vardır. Hepsinin avukatları vardır. Yargıtay aşamaları devam etmekte ve hatta Anayasa Mahkemesi’ne başvuranlar bulunmaktadır.
Ben, Melek Hanımefendiyi ve ailesini yakınen tanıyan biri olarak kendilerine karşı vefalı olma hasletini yerine getirdim. Bu konudaki samimiyetimizi kendisi ve avukatları bilir ve ifade ederler. Sadece Melek Hanım değil, Manisa’da kırk yıllık dostlarımız Nusret Muğlalı, Mustafa Türk ve gücümün yettiği, mağduriyetlerine gönülden inandığım herkese hukuken yol gösterdim.
2015 yılından itibaren aktif siyasetten ayrılmış bir kişiyim. Siyasî ve maddî güce sahip değildim hatta belli odaklar tarafından sürekli baskı altında tutuldum. Buna rağmen KHK ve yargı mağdurlarının durumunu insanlar ağzına almaktan imtina ederken çeşitli televizyon ve YouTube programlarında anlatmaya çalıştım. Bunun siyasi bedelini de fazlasıyla ödedim.
Yaptıklarımdan vicdanım müsterihtir. Ben sadece adalete inanan ve bununla emrolunan bir insanın yapması gerekeni yaptım. Hz Peygamberimizin hadisi bu konuda yol göstericidir. Peygamberimiz buyuruyor ki: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin.”
Ben ikincisini yapmaya çalışıyorum çünkü birincisi benim elimde değil. Tüm mağdurlar için işletilebilecek çok yönlü süreçler var. Bunlar için ortamın elverişli hale gelmesi lazım.
..
..
Ben sadece sabrı tavsiye edeceğim. Biraz daha sabır lütfen. Ne zaman diye sorarsanız eğer, Türkiye’nin güzel şairlerinden Bahaettin Karakoç’un şiirinde dediği gibi. “Ne olur kesin bir takvim sorma bana, ıhlamurlar çiçek açtığı zaman.
Sn. Arınç,
Niçin “15 Temmuz bir oyun idi, hoşlanmadığımız bir projeydi” diyemiyorsunuz.
Hayır hayır, siz üzerinize düşeni hakkıyla yap(a)madınız. Yıllardır hapislerde olan mazlumların ahı sizin de üzerinizde.
Çok mu zor doğruları haykırmak, her ne pahasına olursa olsun haklının yanında olmak. Siz açıkça zalime zulmünden dolayı arka çıktınız. Sessiz kaldınız hukuksuzluklara, rüşvete, zulme!
Hiç korkmayın Kahhar-ı Zülcelale havale ettik sizi ve bütün ortaklarınızı. Şiir söylemeye devam edersiniz hepiniz….
inandirici degil bi turlu… daha fazlasini yapabilirdi bence
Haberin giriş kısmını okudum devamını getiremedim. Arınç sağlam duruş gösteremedi ve kazanma noktasında kaybetti. Hem de iki tarafta da itibarını kaybetti. Güya hakkaniyetli davranıyor. Aslında omurgasızlık yapıyor. Yazının devamını okuyamadım çünkü Arınç söylemleri -doğru olsa bile- artık bir değer taşımıyor. Hayırla yadedilmeyeceksin…