YORUM | HASAN CÜCÜK
Dünya Kupası’nda hüsran yaşayan isimlerden biri Cristiano Ronaldo oldu. Lionel Messi ile ‘futbolun yaşayan efsanesi’ olan Ronaldo’nun son 16 turunda İsviçre ve çeyrek finalde Fas karşısında yedek soyundurulması eleştiri oklarını teknik patron Fernando Santos’a yöneltmişti. Portekiz’in Katar 2022 serüveni çeyrek final aşamasında noktalanırken, Ronaldo tartışmaları devam ediyor. Her konuda uzman(!) olan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da CR7 tartışmalarına bigâne kalması düşünülemezdi. Erdoğan, Ronaldo’ya yapılan haksızlığın arkasındaki dev sırrı ifşa etmeyi başaran isim oldu: “Ronaldo’yu, Filistin davası için harcadılar.”
Futbolun anlamsız tartışmalarından biri, ‘Messi mi Ronaldo mu?’ oldu. İki futbolcunun aynı dönemde yeşil sahalarda olması, bu kıyasın yolunu açtı. Oysa iki isim de çok farklı özelliklere sahipti. Her ikisi de oldukça başarılı bir performansa imza atmıştı. Dile kolay 20 yıla yakındır, aynı tempo ve seviyede kalmak daha önce hiçbir yıldız futbolcuya nasip olmadı. İki yıldızı aynı dönemde seyretmenin keyfini çıkarmak yerine gereksiz tartışmanın parçası oldular. Tartışmaya son müdahil her şeyi bilen(!) Erdoğan oldu. Ancak öncesine gidelim…
Henüz rejimin soykırım kelimesi ‘Fetö’yü üretmediği 2014 yılında Akit’te Murat Ballı imzasıyla çıkan yazının başlığı ‘Gülen Medyası, Messi’ye niye hayran?’ şeklindeydi. Erdoğan’ın henüz Mavi Marmara için ‘Giderken bana mı sordunuz?’ yıllarına gelmediğimiz o dönemde havuz medyası, Hizmet’i İsrail hayranı olarak lanse ediyordu. Durumdan vazife çıkaran Murat Ballı da Real Madrid–Barcelona arasında oynanan El Clasico’nun “Messi’den Ronaldo’ya unutulmaz ders” başlığıyla servis edilmesinden hareketle, Ronaldo düşmanlığının(!) nedenini Filistin davasına sahip çıkmasına bağlayarak akla ziyan bir yorum yapıyordu. Zırva nasıl olsa tevil götürmüyordu. Hem gazetenin adının Akit olması ciddiye alınmaması gerektiğini gösteriyordu. Sosyal medya kullanıcıları, Murat Ballı’yı yeterince ‘tiye’ alıp, bol bol dalgasını geçmişti.
Akit’in 2014’teki yorumu marjinal olarak kayıtlara geçse de Erdoğan aradan geçen zamanda kitlesini Akitleştirmeyi başardı. Akit’in yorumuna gülüp geçmiştik. Erdoğan, sadece medyasını değil, kitlesini de değiştirmeyi başardı. Lozan’ın gizli maddelerini bilen, dış güçlerin tüm hain(!) planlarını deşifre eden, tüm olumsuzlukları iktidara değil muhalefete yükleyen bir kitle oluşturdu. Kitlesini değiştiren Erdoğan, her zaman onların nabzına göre şerbet verdi. Son incisi Ronaldo oldu.
Erzurum’da partisinin arka bahçesinden toplanan gençlerle buluşmasında Erdoğan’a, tüm dünyanın merakla beklediği “Cristiano Ronaldo ile Messi arasındaki tercihiniz değişti mi?” sorusu soruldu. Devletlüleri, “Şimdi onları kıyaslamak bize düşmez. Tabii ki Cristiano Ronaldo’yu harcadılar. Ronaldo’ya maalesef siyasi yaptırım uyguladılar. Maalesef Ronaldo’yu Filistin davasına sahip çıktığı için siyasi olarak harcadılar. Onun gibi bir futbolcuyu 2. yarıda oyuna almak, 15 dakika yarım saat oynatmak onun hem psikolojisini hem de bütünüyle enerjisini alıp götürdü.’’ yorumunu yaptı.
Teknik patron Fernando Santos’un Ronaldo’yu eleme turlarında yedek soyundurması çokça eleştirildi ama bunu Filistin’e sahip çıkmaya bağlayan olmamıştı. Erdoğan’ın bilmediği ya da anlayamadığı, Ronaldo sadece ülkesinde değil dünya üzerinde dokunulmazlığı olan ikon bir isim. Ronaldo şayet Filistin’e sahip çıktığı için harcanmış olsaydı, bugün değil yıllar öncesinde yapılırdı. Hayırsever kişiliğiyle tanınan Ronaldo’nun Filistinli gençlere sahip çıkmasının mazisi 10 yıl önceye dayanıyor. 2012’de kazandığı Altın Ayakkabı ödülünü açık arttırma ile satan CR7 elde edilen 1,5 milyon Euro’yu Filistinli çocuklara bağışlamıştı. Yine Cristiano Ronaldo, Ramazan dolayısıyla 2014’te Filistinli çocuklar için 2 milyon dolar bağışta bulunmuştu. Ronaldo, Filistin konusunda siyasi değil insani davranıyor. Erdoğan ve türevleri ise, Filistin’i kendi siyasi amaçlarına meze yapıyor. Mavi Marmara örneğinde olduğu gibi. Giderken teşvik ediyor, karşı çıkanları ‘İsrail dostu’ olarak tanımlıyor, yıllar sonra bu kez ‘Giderken bana mı sordunuz?’ diyor. Dahası İsrail ile anlaşıp, davayı kapatıyor.
Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi, bireysel, kulüp ve milli takım da kazanmadık başarı bırakmadılar. Her insan gibi Messi ve Ronaldo da artık futbolunun son demlerine geldiler. Messi, Arjantin’le kupaya uzandı ama eski günlerinden oldukça uzaktı. Ronaldo, hırsından bir şey kaybetmese de fiziki olarak aklı artık ayaklarına hükmetmede zorlanıyor. Bu doğal düşüşü, Filistin’e bağlamayı ise ancak Erdoğan yapabilirdi!
