HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Euro 2020’de şampiyonu öğrenmek için son 90 dakika kaldı. Pazar günü Wembley Stadı’nda İngiltere ve İtalya Avrupa’nın en büyüğü olmak için kozlarını paylaşacak. Ancak İngiltere-Danimarka yarı finalinin yankıları sürüyor. Sınırlı kadrosuyla güçlü rakibine karşı başa baş mücadele veren Danimarka’nın aleyhine çalınan penaltı, uzun süre tartışılacak gibi duruyor.
İNGİLİZ HÜKÜMETİNDEN KAZIK
Danimarka Çekya’yı, İngiltere de Ukrayna’yı çeyrek finalde geçip birbirlerine rakip olmuştu. Yarı final Londra’da oynanacaktı, yani İngilizlerin evinde. Danimarka için büyük bir şokla başlayan Euro 2020’de yarı final oynamak büyük bir başarıydı. İlk hamle, İngiliz hükümetinden geldi. Pandemi sebebiyle Danimarka’dan geleceklere 10 gün karantina uygulanacağının açıklanması tepki çekti. Tribünde yerlerini almak isteyen binlerce Danimarkalının hevesini kursağında bırakmıştı. Ülkede yeni vaka sayısı sadece 100’lerle ifade edilirken, İngiliz hükümetinin bu tavrı anlamsız bulunmuştu. Tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Takımlarını sahada destekleme yükü, İngiltere’de yaşayan 50 bin Danimarkalının omuzlarındaydı artık. Wembley tribünlerinde 65 bin kişi yerini alırken, bunun sadece 8 bini rakip takım taraftarıydı. İngiltere saha avantajına seyirciyi de eklemişti.
KADROLAR ARASINDAKİ FARK BELLİ
İki ülke arasında kadro kıyaslamasını yaptığımızda İngiltere’nin farkı çok açık. Sadece sahaya çıkan ilk 11’leri dikkate aldığımızda, İngiltere 605 milyon, Danimarka 173 milyon Euro değerinde. Danimarka’nın en pahalı ismi Tottenham formasını giyen Pierre-Emile Höjbjerg için biçilen değer 35 milyon Euro. İngilizlerin forveti Harry Kane 120 milyon Euro ile takımın en pahalı ismi. Onun yanına 90 milyon Euro değere sahip Raheem Sterling’i koyduğunuzda, Danimarka 11’iyle eşitleniyor.
İngiliz oyuncuların tamamı Premier Lig patentli. Zaten kadroda sadece 3 lejyoner bulunuyor. İkisi Bundesliga’dan biri La Liga’dan. Danimarka ise tamamı lejyonerden oluşan bir kadroyla İngiltere’nin karşısına çıktı. Avrupa’nın 5 büyük liginde oynayan oyunculara sahip olmanın avantajı vardı. Takımın yıldızı ve en değerli ismi Christian Eriksen’in kalp krizi geçirip turnuvadan ayrılması Danimarka açısından en önemli eksiklikti.
OYUNDA İNGİLİZLER ÜSTÜNDÜ
Saha, seyirci ve kadro üstünlüğüyle Danimarka karşısına çıkan İngilizler, beklendiği gibi oyunu domine eden taraf oldu. Danimarka zaman zaman zor anlar yaşasa da oyun disiplininden taviz vermedi. Gücünün farkında olarak mücadele etti. Yedek kulübesinden oyuna girecek isimlere baktığımızda bile İngiltere açık ara öndeydi.
Euro 2020’de oynadığı 5 maçta kalesinde gol görmeyen İngiltere’ye ilk golü Danimarka attı. Mikkel Damsgaard harika bir serbest vuruşla Jordan Pickford’ı havada asılı bıraktı. 21 yaşındaki Sampdroria’lı oyuncu, turnuvada gösterdiği performansla birçok dev kulübün transfer listesine adını yazdırmayı başardı. 24 yaşındaki sol bek Joakim Maehle, Danimarka’nın turnuvada yıldızını parlatan bir başka isim oldu. Atalanta formasını giyen Maehle’nin takım değiştirmesi sürpriz olmayacak.
İngilizlerin şansı maç içinde de yaver gidiyordu. Danimarka defansının iki önemli ismi Andreas Christensen ve Jannik Vestergaard sakatlanınca oyundan alındı. 88. dakikada Thomas Delaney’in yerine giren Mathias Jensen sakatlığından dolayı uzatma devrelerinin ikinci yarısında takımını yalnız bıraktı. 6 değişiklik hakkını kullanan Danimarka, son çeyreği 10 kişi oynamak durumunda kaldı. Hem de 2-1 geriye düşmüşken.
HAKEM AVANTAJI
Bir de “hakem avantajı” vardı İngilizlerin. Raheem Sterling’in ceza sahası içindeki düşüşü Euro 2020 standartlarına göre ucuz bir penaltıydı. Benzer pozisyonlarda hakemler beyaz noktayı göstermemişti. Dahası maçın hakemi Hollandalı Danny Makkelie, VAR odasında pozisyonu tekrar izleme gereği bile duymadı. VAR hakemleri de pozisyonu tekrar izlemesini tavsiye etmedi. Yıllarca Premier Lig ekibi Arsenal’i çalıştıran ünlü teknik adam Arsene Wenger, “Penaltı kararı yanlış. VAR’ın neden hakemden pozisyonu izlemesini istemediğini anlamıyorum. Hakemin böyle bir anda kesinlikle kararından emin olması gerekiyor. VAR, hakeme haksızlık etti,” ifadelerini kullandı.
Danimarka cephesinde ise doğal bir öfke var. Sadece hakem değil Raheem Sterling de bundan nasibini aldı. Oyun olarak İngilizler üstün olsa da, maçın ucuz bir penaltıyla kaybedilmesi üzüntü verici. Milli marşlarının yuhalaması ve penaltı vuruşu öncesi kaleci Kasper Schmeichel’a lazer tutulması Danimarka’yı öfkelendiren diğer gelişmeler. Sonuç değişmeyecek elbette. Danimarka evine, İngiltere finale gitti. Ancak tartışma devam edecek. 1966 Dünya Kupası’nın çizgiyi geçmediği hâlde verilen bir golle yine İngiltere tarafından kazanılması kadar sürmeyecek bu tartışmalar. Yine de İngiltere şampiyon olursa bu ucuz penaltı hep akıllara gelecek. Danimarka zaten çoktan “gönüllerin şampiyonu” olmuştu.