HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
İş elbiselerinin kirli olduğu gerekçesiyle midibüse alınmak istenmeyen işçi ile araç şoförü arasında yaşanan gerginliğe ilişkin görüntülere medyada rastlamış olmalısınız. Tartışmanın odağında, kirli iş kıyafetiyle minibüse binen Hasan Duman ve onu toplu taşıma aracına almak istemeyen sürücü Sait Demir var. Oysa olayın esas kahramanı ikisi de değil.
Olay Bodrum’da geçiyor. Hasan Duman isimli 38 yaşındaki fayans işi yapan Hasan Duman, akşam iş çıkışı Otogar’dan Yalıkavak yönüne giden bir toplu taşıma aracına binmek istiyor. Ancak, 63 yaşındaki midibüsün şoförü Sait Demir, üzeri kirli olduğu gerekçesiyle fayansçıyı araca almak istemiyor.
Kartını okutup parasını ödeyen işçi araca binmek istiyor, şoför ise buna engel olmaya çalışıyor. Bunun üzerine tartışma yaşanıyor. Bu sırada yolculardan birisi yaşananları telefonuna kaydediyor.
Kadın, kaydettiği görüntüleri daha sonra kendi sosyal medyasından paylaşıyor. İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor.
Bodrum'da iş elbisesiyle dolmuşa binen yolcuya tepki gösteren sürücünün 'şoför kartı' iptal edildihttps://t.co/qqw4DdWl5h pic.twitter.com/tOrp8JC6u5
— Yol TV (@YolTV) December 8, 2021
Kirli iş elbisesiyle araca bindirilmek istenmeyen işçi ile midibüs şoförü arasındaki tartışma, sosyal medya hesabından çıkıp medyanın gündemine oturuyor.
Bunun üzerine Muğla Büyükşehir Belediyesi konuya müdahil oluyor ve şoförün işine son veriyor. Tartışmaya konu olan sürücü ve aracın Büyükşehir Belediyesi bünyesinde olmamasına rağmen denetim yetkisinin kendilerinde olduğundan hareketle sürücünün şoför kartını iptal ediyor ve hakkında idari işlem başlatıyor. “Emeğe, emekçiye ve alın terine saygı önceliğimizdir” gerekçesiyle yaptığını da ihmal etmiyorlar.
Yerel basın mensupları, olayın duyulmasından sonrasında hem araçtan indirilmek istenen Hasan Duman’ı, hem de işinden edilen şoför Sait Demir’i bulup yaşanan olaya ilişkin görüşlerini alıyorlar. Hasan Duman, kartını okutup ilerlemek istediği sırada midibüs şoförünün müdahale ettiğini ve elbisesinin kirli olduğu gerekçesiyle koltuklara oturamayacağını söylediğini aktarıyor.
Kıyafetinin şoförün iddia ettiği kadar kirli olmadığını, zaten kendisinin de koltuğa oturmak istemediğini anlatıyor. Anlattıkları kameraya kaydedilenlerle büyük ölçüde uyuşuyor.
Kamera kaydında yaşananlarla midibüs şoförünün anlattığı ise birbiri ile tam örtüşmüyor. Kıyafeti kirli işçiyi, “Arkadaşım böyle gelmemekte fayda var, koltuklara oturduğunuz zaman her ne kadar boya kuru olsa da boyanın tozu bulaşıyor” diye uyardığını anlatıyor.
Kendisinin de işçi olduğunu, kendisi emekçi olan birinin bir başka emekçiye nasıl kötü davranabileceğini soruyor. Yaptığı işin, çalıştığı ekmek teknesine sahip çıkmaktan ibaret olduğunu belirten sürücü Sait Demir, kamuoyunun kendisinden nefret etmemesini istiyor.
Olayın yaşandığı midibüs, Bodrum Şehir İçi Minibüs Kooperatifi bünyesinde çalışıyor. Kooperatif Başkanı Yılmaz Kurtçu da bünyelerindeki şoförün iyi bir insan olduğunu anlatmaya çalışıyor.
OLAYIN ASIL KAHRAMANI GÖRÜNTÜLERİ ÇEKEN KADIN
Şoförle yolcu arasında yaşanan aslında sıradan bir olay. Hem de eskilerin “vak’a-yı adiyattan” dedikleri sıradan olaylardan. Toplu taşıma araçlarına sık binenler, bunun benzeri tartışmalara pek çok kez rastlamış olmalılar.
Esas itibariyle bakıldığında bu videoyu, orta yerde konuşan üç kişinin de nasıl haklı taraflarının bulunduğuna örnek olarak ele almak daha doğru olabilir.
İlki, gün boyu çalışmış bir işçi akşam olmuş, günün yorgunluğu üzerinde, bir toplu taşım aracına binip evine dönmek istiyor. Karşı taraf konumundaki şoför, yarın o koltuk lekeli olduğunda kendisinden şikayetçi olunacağını kendi cephesinden anlatmaya çalışıyor. Tavrını buna göre takınıyor. Dışarıdan biri olan video kaydı yapan kadın da haklı, yolcunun hukukunu savunuyor.
Şoförün söylediklerinde haklı olduğu noktalar yok değil. Üstelik bunları söylerken de üstenci bir yaklaşımla dile getirmiyor. “Yarın geldiğinde bu koltuk kirli olduğunda beni şikayet ediyorsunuz” derken ne kadar haklı ise “Şimdi durduk yerde arabada savaş çıkardın. Gitmiyorum” sözleri de o kadar hatalı.
12 yaşından bu yana inşaat işinde olduğu armut.com’daki sektör internet sitesinde belirten Kayserili Hasan Duman, kendisinin ifadesiyle “derin iflas” yaşamış biri. Bir emekçinin işinden olmasına gönlü razı olmamış.
Konunun bütün muhataplarından özür dileyen Hasan Duman, kendi yüzünden bir emekçinin işinden olmasını istemediğini, parasızlığın ne olduğunu bildiğini ve şoförün işe geri alınmasını istiyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin “şoför kartını” iptal etmesi ağır bir ceza olmalı. Evet, “Emeğe, emekçiye ve alın terine saygı önceliğinin” olması takdir edilecek bir şey. Bir emekçinin hakkı gözetilirken bir başka emekçi mağdur ediliyorsa bir kez daha düşünülmeli.
Bu da muhtemelen “ölçülü hareket” konusunda “ölçü bilmeyen erkeklerin” verdiği bir karar olmalı.
OLAYI FARKLI KILAN ÜÇ AYRI NOKTA
Bu olayı farklı kılan, bir kişi tarafından kaydedilip yayınlanması oldu. Cep telefonu ile kaydeden kadın, yaptığı basit görünen eylemle birkaç fonksiyonu birden yerine getirmiş durumda.
Birincisi, olayın kamuoyuna yansımasını sağlıyor. Bunun detaylarını okuyup izledik.
İkincisi, olayın boyutlarının büyümesi ve belki fiili bir müdahaleye dönüşmesinin önüne geçiyor. Gerçi burada şoförün güngörmüşlüğünün de payı olduğunu unutmamak gerekiyor. Yaşananların birisi tarafından kaydedildiğini fark ediyor ve tepkisini biraz daha ölçülü ortaya koymak zorunda hissediyor.
Şoför, söylediklerinin ölçüyü aştığının farkında olmalı ki sonunda kadından telefondaki görüntü kaydının silinmesini istiyor.
Üçüncüsü, midibüste kontrol aslında ne kıyafeti kirli diye midibüse yolcuyu almamak isteyen şoförde ne de binmek için ısrar eden yolcuda. Video kaydı yapan kadın, farkında olmadan bütünüyle yönetimi eline almış gibi.
Kamera tek noktaya odaklı olduğu için araçta kaç kişi olduğuna ilişkin bir bilgi yok. Kameradaki doğal seslere dikkat ettiğinizde, dip seslerden önde görülen gencin dışında başkalarının da bulunduğu anlaşılıyor. Olayın yaşandığı saat ise 19.30 suları. Etrafın iyice karanlık olması, gündüz saatlerinin epey geride bırakıldığını gösteriyor.
O saatte araçta bulunan erkeklerden hiçbirinin tepki göstermeyip bir kadının olaya müdahale etmesi, gerçekten dikkate değer. Kadınlarımızın erkeklerden daha cesur olduğunu mu gösteriyor onu bilmem. Bildiğim bir şey var ki kadınların medeni cesaretleri erkeklerinden çok daha fazla.
Üstelik ölçülü hareket etmeyi çok daha iyi başarıyorlar. Ne diyeceklerini, hangi adımı atacaklarını çok iyi biliyorlar.
İşin özü, bir kadının etrafında hiç kimseye aldırış etmeden cesaretle giriştiği bir eylem, pek çok şeyi değiştiriyor.
Sizin gibi bakabilen insanların sayısı da çok olmalı sayın Karabay. Allah sayınızı arttırsın, sayinizi bereketlendirsin.
Ama tarihi konularda daha isabetli bakmayı da nasip etsin… 🙂