Bu ‘bilim’ insanları Türkiye’de çok iş yapar! 

M. AHMET KARABAY | YORUM

Bilim insanları hapislerde, sürgünde ya da bir köşede evinin geçimini nasıl sağlayacağını kara kara düşünürken birilerine istedikleri alan açılmışa benziyor. Malatya İnönü Üniversitesi’nde görev yapan çifte yapıldığı iddia edilen “suikast girişimi” yandaş medyada hayli yankılandı. Olayın üzerine bir de saldırgan olduğu öne sürülenlerin “ordudan atıldığı” sosu eklenince muhalifimsi medyanın da ilgisini çekti. Peki işin altında ne var dersiniz?

Gündemi yakından takip edenler haberleri okumuştur. Yine de özetlemekte fayda var diye düşünüyorum. Malatya İnönü Üniversitesi’nde görev yapan iki akademisyen var. Bunlar karı-koca. Yeliz ve Murat Toptaş. Habere göre çok kritik araştırma ve buluşlara imza atan bu çifte karşı suikast girişiminde bulunuldu.

Peki olay nasıl oldu?

Medyaya yansıyanlara bakarsanız hava araçlarını lazer silahlarına karşı koruyacak bir madde geliştiren akademisyen çifte suikast girişiminde bulunuldu. Akademisyenlere karşı suikast girişiminde bulunulması, bölgede görev yapan polis tarafından engellendi. Polisin elinden kaçan zanlılar, kısa bir kovalamacadan sonra yakalandı. Zanlıların ordudan uzaklaştırılan eski asker olduğu anlaşıldı.

Haberde “ordudan uzaklaştırılan” ifadesi geçince haber birileri açısından daha değerli hale geldi. Pek çok yayın organı, habere “zanlıların FETÖcü olduğu” bilgisini eklemeyi tercih etti. “Bilim insanları”, “suikast” ve “FETÖCÜ” bilgileri aynı haber içinde geçiyorsa buna ilgi duymayacak yayın organı yöneticisi günümüzde Türkiye’de pek bulunmaz.

ATLASJET UÇAĞI KAZASI HATIRLANDI

Suikast girişimi haberi 30 Kasım 2007 yılında Isparta’da düşen Atlasjet uçağında ölen 57 kişi arasında Türkiye’nin önemli bilim insanlarının kaybedilmesi hatırlandı. Söz konusu uçak kazasında, Türkiye’de toryum, Türk Hızlandırıcı Projesi, Bilim Kenti ve CERN süreciyle ilgili önemli çalışmaları olan;

• Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Arık,
• Araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan,
• Yüksek lisans öğrencisi Engin Abat,
• Doğuş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ,
• Ve Doç. Dr. İskender Hikmet,
• Araştırma görevlisi Mustafa Fidan hayatını kaybetmişti.

Aynı dönemde bazı ASELSAN mühendislerinin de şaibeli kazalara kurban gitmelerinden dolayı “bilim insanı” ve “suikast” haberi görmezden gelinemezdi, üstelik de iyi okunurdu.

BİLİM İNSANI ÇİFT, HER YILA BİR BULUŞ SIĞDIRDI

Kimya Mühendisi Dr. Yeliz Toptaş ile İnönü Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Murat Toptaş, yalnız Türkiye değil dünya bilim tarihine geçecek buluşlara imza atmalarıyla medya gündeminde. Akademisyen çift daha bir ay kadar önce uçakları ve insansız hava araçlarını lazer silahlarına karşı koruyacak kompozit (bileşim, karışım) bir madde geliştirdi. İki bilim insanı bunu yapmak için bir yıl boyunca çalıştılar.

Hava araçlarına lazer ışınlarıyla gelen noktasal yüksek ısı, geliştirilen bu kompozit sayesinde soğutuluyor ve bütün yüzeye yayılarak etkisiz hale getiriliyor. Bu kompozit 2 bin 600 santigrat üzerindeki ısılara karşı dayanabiliyor. Bu kompoziti oluşturan bütün malzemelerin “yerli ve milli” maddelerden üretildiğini not etmek gerekir. Bunları sağlayan temel malzeme ise bor madeni.

Bilim insanlarımız dünyada benzerine az rastlanır verimlilikte çalışıyor. 4 ay önce de yengeç kabuğundan radyasyon kalkanı geliştirdi. Radyasyon kalkanı ne görev mi yapacak?

Alper Gezeravcı’nın “ilk Türk uzay yolcusu” olarak popülerliğini koruduğu sırlarda bu buluş hayli önemli. Çiftimizin ürettiği radyasyon kalkanı, astronotları uzayda radyasyona maruz kalmasını engelleyecek. Bu çok hafif malzeme sayesinde astronotlar taşıdıkları elbisenin ağırlığından kurtulmuş olacak. Radyasyon kalkanı aynı zamanda nükleer santrallerde çalışanları, hastanelerde radyasyona maruz kalan görevlileri de koruyacak.

ADLARINI DUYURDUKLARI İLK PROJE

Bilim insanı çiftimiz, ortak ilk icatlarını yaptıklarında henüz evli değillerdi. Yüksek Kimya Mühendisi Yeliz hanım o dönemde Akbulut adını taşıyordu. Bir şekilde tanıştıktan sonra ortak çalışmalar yapmaya giriştiler.

O zaman henüz arkadaş olan çift, 2021 yılında kayısı üretim merkezi Malatya’da adlarını duyuracak ilk ortak icadı, kayısı ile ilgili yaptı. İşe yaramaz kaysılardan roket yakıtı geliştirdi. Kendi tabirleriyle “1 TL’lik kaysıdan kilogramı 200 dolar olan roket yakıtı” ürettiler.

Ekibin lokomotifliğini yapan Murat Toptaş, roket yakıtını 6 ay içinde ticari hale getireceklerini açıklamıştı. Bu buluşun üzerinden 5 kez 6 ay (yani 30 ay) geçti. Ticari hale gelen bir çalışmayı Türkiye duymadığı gibi Malatyalıların ekonomilerine bir katkı gerçekleştirildiği de kayda geçmedi.

Murat Toptaş, yolu Yeliz Akbulut ile kesişmeden önce de buluşlara imza attı. Daha aynı üniversitede mühendislik öğrencisi iken, orman ve petrol boru hatlarındaki yangınları söndürmek için “yangın söndürme bombası” geliştirdi.

2019 yılında bu yangın söndürme bombasını geliştirirken, kendi açıklamasına göre Malatya’daki 7. Ana Jet Üs Komutanlığı ve Orman Bölge Müdürlüğü’nden destek aldı.

180 kilogram ağırlığındaki bu bomba 1050 metrekarelik bir alandaki yangını hemen söndürebiliyor. Yangın bombası, F-4, F-16 gibi savaş uçaklarının yanı sıra Sikorsky helikopterleri ya da insansız hava uçakları tarafından atılabilecek. Dünyada bir ilk olan bu yangın bombasının NATO standartlarına uygun olduğunu duyuran mühendislik öğrencisi Murat Toptaş, YSB 82 adını verdiği icadına 100’den fazla ülkeden talep geleceğini açıklamıştı.

Murat Toptaş, icatlarını kamuoyuna duyurmak için ulusal haber ajansları arasında da tam bir adil dağılım yapmayı gözetti. Yangın bombasını DHA’ya, yengeç kabuğundan radyasyon kalkanını AA’ya, lazer silahlarına karşı geliştirdiği kompoziti de İHA aracılığıyla servis etti.

İŞİN ALTINDA BAŞKA ŞEYLER OLMALI

Yeliz-Murat Toptaş çiftinin önceki gün trafikte sıkıştırılması olayının suikast olmadığını, adi bir vaka olduğunu Malatya Emniyet Müdürlüğü açıkladı. Malatya polisinden yapılan açıklamada, “M.T.’nin trafikte iken, FETÖ’den atılma bir subay ve hakkında çok sayıda sabıkası olan başka bir şüphelinin trafikte saldırıda bulunduğu iddialarının” gerçekle bağdaşmadığı belirtildi.

Polis açıklamasında, zanlının 2019-2020 yılları arasında sözleşmeli personel olarak görev yaptığı duyuruldu. Kovalamaca sonrası yakalanan zanlının olay sırasında 1,46 promil alkollü olduğu kaydedildi.

Yeliz-Murat Toptaş çiftinin “bilimsel” kılıfa dönüştürülmüş bir söğüşleme sistemi olup olmadığını zaman gösterecek. Dün TR724’te yer alan “10 milyon dolar yatır, 100 milyon dolar kazan” vaadi tarzında bir çalışma mıdır bilmiyorum.

Şurası bir gerçek ki gerçek bilim insanlarının cezaevinde, sürgünde ya da küstürülüp köşesine çekildiği bir dönemde Malatya İnönü Üniversitesi’ndeki çift, bu ülkede daha “çok iş yapar”.