Brezilya’da düzenlenen başkanlık seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre aşırı sağcı aday Jair Bolsonaro büyük bir oy farkıyla kazandı. Seçimlerin ikinci turunda solcu İşçi Partisi’nin adayı Fernando Haddad’a karşı yarışan Bolsonaro, oyların yüzde 55’ini aldı. Haddad’ın oyları ise yüzde 45’te kaldı.
Ülkede yolsuzluğu bitirme ve suç oranını düşürme vaadiyle oy toplayan Bolsonaro, hem seçim kampanyası döneminde hem de siyasi kariyeri boyunca yaptığı açıklamalarla tartışmaların odağında olan bir isim.
BBC’nin haberine göre, Bolsonaro, siyasete yaklaşımı, Twitter’ı oldukça aktif kullanıyor olması ve savunduğu politikalar nedeniyle ABD Başkanı Donald Trump’a da benzetiliyor ve ‘Tropiklerin Trump’ı’ olarak da anılıyor.
Dürüst vatandaşlara’ silah taşıma hakkı
Aşırı sağcı Bolsonaro, seçim kampanyası boyunca Brezilya’nın yüksek suç oranını radikal bir şekilde düşüreceğini vadetti. Kendisini Brezilya’da sokakları yeniden güvenli hale getirecek Başkan adayı olarak tanımlayan Bolsonaro, ülkede güvenliği sağlamak için bireysel silahlanma önündeki engelleri azaltıcı adımlar atacağını söyledi.
11 Ekim’de Rede TV televizyon kanalında konuşan Bolsonaro, “Erkek ya da kadın olsun, tüm dürüst vatandaşlar evlerinde silah bulundurmak istiyorlarsa belli kriterlere bağlı olarak bunu yapabilecek” demişti.
Kürtaj karşıtı
Bolsonaro’nun seçim kampanyası süresince çok tartışılan bir diğer konu da kürtaj. Ülkede yasadışı olan kürtaj karşıtlığıyla bilinen Bolsonaro, 12 Ekim’de paylaştığı bir Twitter mesajında, “Brezilyalıların parası bu işi özendiren sivil toplum kuruluşlarının finansmanı için kullanılmayacak” demişti.
Jair Bolsonaro
Bolsonaro’nun kürtaj konusundaki bu tutumunun, aşırı sağcı adaya özellikle Evanjelist Hristiyanların oylarını kazandırdığı yorumları yapılıyor.
Piyasa dostu, milliyetçi ekonomi anlayışı’
Bolsonaro’nun bu seçimlerde çok sayıda tepki oyunu topladığı düşünülüyor. Solcu İşçi Partisi’nin ekonomi politikalarından memnun olmayan Brezilyalı seçmenlerin, Bolsonaro’yu bir alternatif olarak gördüğü ifade ediliyor.
Bolsonaro’nun ekonomi politikaları ise Latin Amerika’daki diğer piyasa dostu sağcı iktidarların yaklaşımlarıyla örtüşüyor.
Kamuda israfı azaltmayı vadeden Bolsonaro, piyasa ekonomisine devlet müdahalesini de azaltma sözü veriyor.
Ancak aşırı sağcı lider, zaman zaman ekonomi konusunda milliyetçi açıklamalar da yapıyor. Ulusal çıkarlar açısından stratejik olarak görülen sektörlerin devlet kontrolünde kalması gerektiğini düşünüyor.
Eski bir yüzbaşı olan Bolsonaro, ‘gereksiz harcamaları’ azaltmayı hedefleyen bir reform programını hayata geçirmek istediğini söylüyor.
Bolsonaro bir Twitter mesajında “Bakanlık sayısını azaltacağız, kamunun elindeki çok sayıda tesisi ya kapatacağız ya da özelleştireceğiz” demişti.
Ancak 9 Ekim’de katıldığı bir televizyon programında ülkenin elektrik dağıtım şirketi Electrobras’ın özelleştirilmesine karşı olduğunu, bu yönde atılacak bir adım ile şirketin Çinli yatırımcıların eline geçebileceğini ifade etmişti.
Donald Trump ile yakın ilişkiler
Bolsonaro’nun dış politikada ABD Başkanı Donald Trump’ın çizgisine yakın bir çizgiyi tercih etmesi bekleniyor.
Brezilya’nın Paris iklim değişikliği anlaşmasından çekebileceğini söyleyen Bolsonaro, anlaşmanın şartlarının Brezilya’nın egemenliğini sınırladığını ve Amazon bölgesine dair alınacak kararlar konusunda hükümetin elini bağladığını savunuyor.
ABD Başkanı Trump da geçen yıl Haziran ayında ülkesini Paris İklim Değişikliği Anlaşması’ndan çekmişti.
Bolsonaro’nun bu tutumu basında yer alan köşe yazılarında sıkça eleştirilmişti. Sao Paulo merkezli Folha gazetesi, bir başyazısında Bolsonaro’nun yaklaşımını ‘Çağdışı bir endişe’ olarak nitelemişti.
Ancak iklim değişikliği konusundaki bu yaklaşımın toprak sahiplerinin desteğini kazandığı ve Bolsonaro’nun oylarına olumlu yansıdığı ifade ediliyor.
Bolsonaro’nun Trump’ın politikaları ile örtüşen bir diğer yaklaşımı ise Brezilya’nın İsrail’deki büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımak istiyor oluşu.
Ayrıca Brezilya’daki Filistin büyükelçiliğini de kapatmak istediğini de söylüyor ve “Filistin bir ülke mi? Filistin bir ülke değil. O zaman burada bir büyükelçiliğinin de olmaması gerekir” diyor.
Filistin yönetimi 2016’da Brezilya’nın başkenti Brasilia’da bir büyükelçilik açmıştı. Bolsonaro başkan seçilmesi durumunda ilk resmi yurtdışı ziyaretini İsrail’e yapacağını da söylemişti.