HASAN CÜCÜK | YORUM
Alman futbolu bir efsanesini daha kaybetti. Hem de aniden. Efsane sol bek Andreas Brehme 63 yaşında kalp krizinden hayata veda etti. 80’li yılların sonunda dünyanın en iyi sol beklerinden biri olan Brehme’yi unutulmaz kılan 1990 Dünya Kupası finalinde attığı penaltı golü oldu. 2. Dünya Savaşı sonrası Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılan Almanya’yı resmi birleşmeden önce futbolla birleştiren adam olarak tarihe geçti.
Alman futbolu peş peşe sayılacak iki ölümle sarsıldı. Önce ‘İmparator’ Franz Beckenbauer, ardından Adreas Brehme hayata veda etti. Brehme, Beckenbauer kadar ünlü değildi. Yaş olarak da küçüktü. Ölümü ani olduğu için şok etkisi yaptı. Henüz 63 yaşındaydı. Peki Brehme neden farklıydı?
Almanya, 2. Dünya Savaşı sonrası Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmıştı. Her şeye ‘sil baştan’ başlayan Almanlar için futbol kimlik oluşturmada önemli rol oynadı. 1954 Dünya Kupası şampiyonluğu Almanların varlığını bir kez daha ispat etmesiydi. Aynı başarıyı 1974’te de tekrarlayacaklardı. Ancak 1990 Dünya Kupası, 1954 kadar değerliydi, hatta birkaç adım öndeydi.
Soğuk Savaş döneminin sembolü Berlin Duvarı, Kasım 1989’da yıkıldığında, Almanlar 38 yıl sonra kucaklaşmanın sevincini yaşadı. Duvar yıkılmıştı ama henüz birleşme gerçekleşmemişti. Demokratik Almanya veya daha bilindik adıyla Doğu Almanya’nın Federal Almanya (Batı) ile resmi birleşme tarihi olarak 3 Ekim 1990 olarak açıklanmıştı. İsimlerinin önündeki Demokratik ve Federal ifadeleri yerini Almanya’ya bırakacaktı.
Berlin Duvarı’nın yıkılması moraliyle İtalya 90’a gelen Almanlar, turnuvada fırtına gibi esti. Beklenti Almanya – İtalya veya Almanya – Brezilya finaliydi. İkinci ülke kim olursa olsun değişmeyen Almanya adıydı. Lothar Matthaus, Rudi Völler, Jurgen Klinsmann, Peter Littbarski ve Thomas Hassler gibi yıldızları kadrosunda bulunduran Almanlar, gruptan lider çıktıktan sonra sırasıyla Hollanda, Çekoslovakya ve İngiltere’yi eleyip finale geldi. Finaldeki rakibi Meksika 86’da kupayı kaybettiği Maradonalı Arjantin’di. Arjantin, biraz da şansa finale görmüştü.
8 Temmuz’daki finalde üstün oynayan Almanlar aradığı golü bulmakta zorlandı. Dakikalar 85’i gösterirken kazanılan penaltıyı kullanmak için topun gerisinde Brehme’yi görenler şaşıracaktı. Zira, takımın penaltıcısı Matthaus’tu. Arjantin kalecisi Sergio Goycochea, yarı finalde İtalya karşısında iki penaltı kurtarmıştı. Riski alıp topun başına geçen Brehme, herkesi şaşırtan bir tercih yapıp sağ ayakla topu ağlarla buluşturdu. Kupa, kaptan Lothar Matthaus’un elinde yükselirken, Almanlar uzun bir aradan sonra tek vücut olarak seviniyordu. Resmi birleşme olmadan futbol Almanları fiilen 8 Temmuz’da birleştirirken, bunun mimarı elbette Brehme idi.
Brehme, 1990 Dünya Kupası’nı 3 golle tamamladı. Elbette en anlamlısı ve onu ikonik konuma taşıyan finaldeki penaltısıydı. 1984-94 yılları arasında 86 kez Alman milli takımının formasını giyerken, 4’ü Dünya Kupası finallerinde olmak üzere 8 gol attı. Kaiserslautern, Bayern Münih ve Inter’de forma giymiş, defansta oynamasına karşın toplam 481 maçta 65 kez ağları havalandırdı. Kariyeri boyunca 2 Bundesliga, 1 Serie A, 1 UEFA Kupası ve 1 Dünya Kupası şampiyonluğu yaşadı.
1980’de Saarbrücken’de başlayan futbol yolculuğunda sırasıyla Kaiserslautern (1981-86), Bayern Münih (1986-88), Inter (1988-92), Real Zaragoza (1992-93) ve Kaiserslautern (1993-98) formalarını giydi. 1988-92 arasında Inter formasıyla yıldızlaştı. Milli takımdan arkadaşları Matthaus ve Klinsmann’la beraber Çizme’yi salladı. Inter dönemindeki futboluyla dünyanın en iyi sol beki olarak kayıtlara geçti.
Gittiği her yerde sevildi. Futboluyla iz bıraktı. Alman futbolunun efsanesi ve 1990 Dünya Kupası başarısının teknik direktörü olan ‘İmparator’ Beckenbauer, Andreas Brehme için ‘’Onun sol ayaklı mı yoksa sağ ayaklı mı olduğunu asla öğrenemedim’’ diyecekti. Sol ayağı kadar, sağ ayağını da kullanan nadir futbolculardan biriydi. Hafızalara sol bek olarak kazındı. 1990 Dünya Kupası finalindeki sağ ayakla attığı penaltıyla sağ – sol kavramını yıktı. Geriye başarılı bir kariyer bırakıp, 63 yaşında yaşama veda etti.
