Antony Blinken, Filistinli mülteci teklifiyle mi gelecek?  

YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN  

Başlığı böyle attım ama bu yazıyı yazdığım saatlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in ikinci Ortadoğu turu kapsamında Türkiye’ye gidip gitmeyeceği hala belli değildi.  

Blinken bugün yeniden İsrail ve Ürdün’de.  

Havuz medyası Blinken’in 5 Kasım’da Türkiye’ye geleceğini flaş haber olarak duyurdu ancak ABD tarafı üzerinden iki gün geçmesine rağmen bu haberi teyit etmedi. 

Dünkü günlük basın brifiginde de bu soruya cevap vermediler. 

Daha sonra Blinken’in kendisinin gelmeyeceği, yardımcısı Derek Chollet’i Türkiye’ye göndereceği yönünde haberler dolaşıma girdi.  

Aslında sadece bu durum bile Türk Amerikan ilişkilerinin ne kadar kötü olduğunu anlatmaya yeter. Dünya çok kritik bir dönemeçte ve Türkiye olayları uzaktan izliyor. 

Stratejik ortaklıktan gelinen yere bakın. 

Blinken’in kararı bugün yarın değişir ve son dakikada Ankara’ya gelir mi? Açıkçası bu soruya cevap verebilecek herhangi bir Türk yetkili yok. 

Zira kararı verecek olan Biden yönetimi ve Blinken’in kendisi.  

Türk tarafı büyük bir istekle Blinken’i bekliyor hatta iktidara yakın isimlere ‘gelmezse bu ilişkilere kötü yansır’ şeklinde yorumlar da yaptırıyor-yazdırıyor ama Blinken gelmez, sadece yardımcılarından birini gönderirse de kimse şaşırmamalı. 

FİDAN’IN BLİNKEN İÇİN VAKTİ OLURSA BELKİ! 

Bu aşamada bir hatırlatma yapmakta fayda var; malum olduğu üzere Antony Blinken çatışmalar başladıktan sonra bölgede yaptığı mekik diplomasisinde Türkiye’yi pas geçmişti.  

İsrail-Hamas çatışması gibi çok kritik ve hemen Türkiye’nin burnunun dibindeki bir olayda yok sayılmak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Erdoğan rejimi için büyük prestij kaybı demekti. 

Bütün enerji ve parasını algı oyunlarına harcayan Erdoğan rejimi hemen bir ‘senaryo’ yazdı. 

Hakan Fidan gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya gelip Blinken’in aslında gelmeyi çok istediğini ama kendisinin programının çok yoğun olduğunu, bu yüzden ayarlayamadıklarını anlattı. 

Yani Fidan çok meşguldü ve ABD Dışişleri Bakanı’na randevu vermemişti! 

Fakat ertesi gün gördük ki bu durumdan yani Fidan’ın randevu vermemesinden Blinken’in haberi olmadığı gibi AKP kurmaylarının da haberi yokmuş! 

Zira AKP sözcüsü Ömer Çelik canlı yayında Blinken’in Türkiye’ye gelmemesini eleştirerek “ABD Dışişleri Bakanı’nın bölge turunda Türkiye’ye uğramaması diplomatik zafiyeti gösterir. Türkiye uğramaması Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir şey kaybettirmez. Bunu yapanların ne kadar zaaf içinde olduğunu gösterir.”dedi. 

En basit tabirle AKP sözcüsü Çelik, Dışişleri Bakanı Fidan’ın yalanını açık etmişti. 

Bu olayı hatırlattım çünkü Erdoğan rejiminde Ankara çıkışlı haberlere ekstra ihtiyatlı yaklaşmakta fayda var.  

GELİRSE ÇANTASINDA NE OLUR? 

Peki Blinken gelir mi, gelirse çantasında en olur? 

Öncelikle şunu ifade edelim; Blinken’in gelmesi Türkiye ile Amerika arasındaki buzları eritmeyecek.   

ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde düşürdüğü Türk dronu, Dışişleri Bakanı Fidan’ın, “ABD ile ilişkilerde yol ayrımına geldik.” türü açıklamaları gerginliği daha da arttırdı. Üzerine Erdoğan’ın Hamas’ı ‘mücahidler topluluğu’ olarak tanımlaması ile gerginlik had safhaya çıktı.  

Blinken gelirse bile ilişkilerde düzelme beklememek lazım.  

Blinken’in ajandasında spesifik iki başlık olacağı konuşuluyor. Birincisi malum; İsveç’in NATO’ya katılım sürecininin geciktirilmemesi. Biden yönetimi Erdoğanın söz vermesine rağmen meclis safhasında oyalamasından endişe ediyor.  

Ancak asıl tartışma-kıyamet ikinci başlıkta çıkabilir; Filistinli mülteciler meselesi! 

İsrail yönetimi Filistinlileri Gazze Şeridi’nden sürmek, en azından nüfusun yarıdan fazlasını başka bir yere göndermek istiyor ve bunu saklamıyor.  

En güçlü alternatif ise Mısır.  

Ancak Sisi yönetimi ABD’nin bastırmasına rağmen sınırları açmıyor ve taleplere direniyor.  

Mısır ağır bir ekonomik krizde ve bir milyon mülteciyi kabul etmek istemiyor. Lakin ABD’nin önereceği bol sıfırlı krediler ya da hibeler sonrası bu kararı değişebilir. 

Peki Blinken gelirse ve Türkiye’ye “Filistinlilerin bir kısmını kabul edin” teklifini sunarsa ne olur? 

Türkiye zaten ağır ekonomik krizde, milyonlarca Suriyeli, sayısını bilemediğimiz kadar Afgan zaten ülke içinde kontrolsüz bir şekilde dağıldı. Bu şartlarda Erdoğan yönetimi Filistinlileri kabul etmez diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. 

Aslında bu tam da Erdoğan’ın istediği bir durum. Futbol tabiriyle söylersek bunlar Erdoğan’ın sevdiği toplar. 

Suriyeli mültecilere Avrupaya karşı silah olarak kullandı, eğer Blinken böyle bir teklifle gelirse olaya tarihi fırsat olarak bakar.  Önce pazarlığı kızıştırmak için zora sürer. 

Maksimum faydayı sağlayacağı bir paket sunar. Mesela bir kaç milyar dolar hibe, F-16 savaş uçaklarının gelmesi, Reza Zarrab ve Sezgin Baran Korkmaz dosyalarının kapatılması” …  

Ne alakası var demeyin? 

Erdoğan’ın Zarrab davasını kapattırabilmek için bugüne kadar yaptıklarını hatırlarsanız, Filistinlilerin yerleştirilmesi meselesini bile Zarrab’a bağlamaktan çekinmeyeceğini bilirsiniz. 

Özetle eğer Blinken Pazar günü Türkiye’ye gelir ve “1 milyon Filistinliyi alın biz de size bir kaç milyar dolara verelim” derse hiç şaşırmayın.  

Erdoğan kamuoyunun gazını almak için önce karşı çıkarmış gibi yapar sonra emrindeki propaganda ekibiyle ‘ensar muhacir’ söylemlerini yayar. Mültecileri bir pazarlık unsuru olarak görür bu sayede Biden tarafından muhatap alınacağı için mutlu bile olur.  

Bugüne kadar yaptıklarına bakarak aynı şeyleri yeniden yapabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.  

Peki Blinken gelmez, yardımcısını gönderirse ne olur? 

Öncelikle şaşırtıcı olmaz çünkü Washington’da zaten Türkiye karşıtı çok güçlü bir rüzgar var. Hatta geçen hafta Kongre’den Blinken’e zehir zemberek bir mektup gönderilmişti.  

Dün de geç saatlerde ABD Maliye Bakanlığı’ndan aralarında Türk şirketlerinin de olduğu bir çok ülke ve kuruma yaptırım kararı çıktı. Rusya’nın üçüncü ülkelerden teknoloji transferini engellemeye çalışan ABD işi sıkı tutuyor.  

Daha önce de muhtelif sayıda Türk şirketine benzeri yaptırım kararları çıkmıştı.  

Kısacası Ankara-Washington ilişkileri o kadar kötü ki, AKP yönetimi “Blinken bize mülteci önerisiyle gelse” diye dua ediyordur.  

Belki bu sayede bir çıkış bulabilirler. 

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Yorumları kimse okumuyor sanırım ama tekrar yazayım. 19 Eylül Amerika’daki görüşmede zaten Filistinliler’i Türkiye’nin alması konusunda karar verildi. Bununla ilgili olarak, daha 1 hafta geçmeden haberler yayıldı. Sonrasında da bombalar patlamaya başladı. Blinken ne için gelecek bilmiyorum ama gene söylüyorum. Filistinli mülteci işi bizde. Bu plan eninde sonunda gerçekleşecek

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin