HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
A Milli Takım ne zaman kötü bir sonuç alsa hemen ligdeki yabancı sayısı gündeme gelir. Başta federasyon yetkilileri olmak üzere birçok yorumcu, takımlarımızdaki yabancı sayısından dem vurup, yetenekli oyuncularımızın heba edildiğinden dem vurur. İstanbul’un 3 büyükleri dışında diğer takımlar genelde az yabancıdan yanadır. Sebebi ise futbol başarısından ziyade duysaldır.
Avrupa futbolunda yabancı sınırını kaldıran, Belçikalı futbolcu Jean-Marc Bosman’ın başrolünde olduğu bir olaydı. Belçika’nın RFC Liège takımında forma giyen Jean-Marc Bosman başka bir takıma transfer olmasının önünde engel olarak duran bonservis bedeli sorununu yargı makamlarına taşıyarak, giriştiği hukuk mücadelesini kazanmasıyla Avrupa Birliği içinde işçilerin serbestçe dolaşımını ve iş birliği özgürlüğünü güvenceye alan kararlar özellikle Avrupa içinde futbol sektöründe büyük değişiklikler yaşanmasına neden olmuştu. Bu kararlar uyarınca Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ulusal liglerinde -transfer edilen oyuncunun Avrupa Birliği vatandaşı olması koşuluyla- yabancı oyuncu sınırlaması kaldırılmış, futbol oyuncularının anlaşma süreleri dolduğunda bonservis bedeli olmaksızın istedikleri kulübe geçmelerinin önü açılmıştı.
1995’te tarihe Bosman Kuralı olarak geçen bu karardan sonra Avrupa kulüplerinin kapısı sonuna kadar AB ülkelerinin futbolcularına açılmıştı. AB, dışından 3 oyuncu oynatma kuralı devam etmiş. Ancak kısa süre sonra özellikle Latin Amerika kökenli futbolcular, dedelerinin İtalya, İspanya veya Portekiz’den gittiğini farkedip, kısa süre içinde bu ülkelerin vatandaşlığını almıştı.
Türkiye, Avrupa Birliği ülkesi olmadığı için Bosman Kuralı ülkemiz futboluna yansımamıştı. Uzun yıllar yabancı oyuncu sayısı bir elin parmaklarını aşmadı. Ancak özellikle Avrupa kupalarında mücadele eden takımların bastırmasıyla, yabancı oyuncu sayısı kademeli olarak arttırıldı. 2005-06 sezonundan itibaren 6 yabancı oynatılması başlıyordu. Her yeni sezonla birlikte yabancı sayısı kademeli olarak artıyordu. 6+1, 6+2 gibi futbol sistemini hatırlatan yabancı sayısı uygulaması geliyordu. 2010-11 sezonunda oldukça garip bir uygulama olan 6+2+2 sistemi başlıyordu. Yeni kurala göre, kulüpler 10 yabancı transfer etme hakkına sahip oldu. Ancak son eklenen artı 2’deki yabancılar maç kadrosuna giremiyordu. Milyonlar verip kadrona kattığın yabancı oyunculardan 2’sini maç kadrosuna bile alamıyordunuz. Tribünden maç seyretmek için oyuncu transferi yapılıyordu!
2015’te TFF, Kulüpler Birliği ile anlaşarak aldığı kararda, kulüplerin belirleyeceği 28 kişilik kadrolarda 14 yerli oyuncu bulunmasını zorunluluk haline getirdi. 18 kişilik maç kadrolarında en az 7 yerli oyuncu bulundurulacaktı. Takımlar isterlerse kadrodaki 11 yabancının tamamını 11’de oynatabileceklerdi. 2017-18 sezonu başında maç kadrosundaki oyuncu sayısı 18’den 21’e çıkarıldı. 21 kişilik kadrolarda 12 yabancı bulundurulabiliyor. Kadro 20 ve daha az sayıda oyuncudan oluşursa, listede maksimum 11 yabancı oyuncu yer alabiliyor.
Milli takım başarısız olduğunda gözler hemen yabancı kuralına çevrilir. Türk futbolunun tek sorunu olarak yabancı sayısı gösterilir. Alt yapıya yatırım yapmak zor ve zahmetli bir iş olduğu için, yılların ihmali yabancı sayısına fatura edilir. Dört büyükler yabancı sayısında artışı, Anadolu kulüpleri kısıtlamayı savunur. Sebeni basittir; yabancı sayısına sınır gelince Anadolu’da sivrilen yerli oyuncuların İstanbul kulüplerine değerinin üstünde satılmasının yolu açılacaktır. Aslında bir kısım AnadoLu kulüpleri de yabancı sayısına kareşıdır. Nedeni; yerli oyuncuların yüksek ücret istemeleridir. Bu tartışmalar milli maç yenilgileriyle başlar kısır bir tartışmaya dönüşür son olarak Federasyon sadece bir yıl sürecek, kimseyi memnun etmeyen yeni bir yabancı kuralı getirir.
Avrupa bu tartışmayı 1995’te bitirdi. İngiliz kulüpleri hariç, İspanyol, İtalyan, Fransız ve Alman kulüpleri alt yapıdan bir çok oyuncuya kadrolarında yer veriyor. Barcelona’nın başarısının altında ünlü alt yapısı La Masia’dan gelen oyuncuların çokluğu yatıyor. Real Madrid, Bayern Münih, Juventus hem alt yapıdan oyuncu yetiştiriyor hem de ligin kaliteli yerli oyuncularını kadrosuna katıyor. Biz ise başarısızlığa kılıf bulmak için her milli yenilgi sonrası bıkmadan yabancı tartışması yapıyoruz.