Birleşmiş Milletler bağımsız uzmanları yaptıkları açıklamada, Belarus’ta ciddi insan hakları ihlallerinin yaygınlaşmaya devam ettiğini belirterek, Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko hükümetinin bazı ihlallerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ifade etti.
BM bağımsız uzmanlar grubu tarafından yapılan açıklamada, “Belarus hükümeti, Lukaşenko yönetimine karşı tüm muhalefeti bastırmaya yönelik acımasız bir çabanın parçası olarak, ülkenin sivil halkına karşı, bazıları insanlığa karşı işlenen suçlara varan yaygın insan hakları ihlallerinde bulunmuştur” denildi.
Yaklaşık bir yıl önce kurulmasından bu yana ilk raporunu yayınlayan grup, yaygın işkence de dahil olmak üzere “korkunç ihlalleri” belgelediğini söyledi ve siyasi gerekçelerle keyfi tutuklama ve gözaltıların “Belarus makamlarının taktiklerinin bir demirbaşı haline geldiği” uyarısında bulundu.
Raporun vardığı sonuçlar arasında “siyasi gerekçelerle insanlığa karşı zulüm suçunun, hükümeti eleştirdiği ya da hükümete karşı olduğu düşünülen Belaruslulara karşı işlendiği” de yer alıyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında BM İnsan Hakları Konseyi tarafından oluşturulan uzman grubu, 1 Mayıs 2020’den bu yana “Belarus’ta işlendiği iddia edilen tüm insan hakları ihlalleri ve suiistimallerinin gerçeklerini, koşullarını ve temel nedenlerini” araştırmak ve tespit etmekle görevlendirildi.
Bağımsız olan ve Birleşmiş Milletler adına konuşmayan uzmanlardan ayrıca “bu tür ihlal ve suiistimallere ilişkin kanıtları toplamaları, birleştirmeleri, muhafaza etmeleri ve analiz etmeleri ve mümkünse sorumluları tespit ederek adalet önüne çıkarılmalarına yardımcı olmaları” istenmişti.
BM uzmanları, raporları için mağdurlar, tanıklar ve sürgündeki diğer kişilerle yüz yüze ve uzaktan yaklaşık 200 görüşme yaptıklarını ve çok sayıda video, fotoğraf ve diğer belgeleri incelediklerini söyledi.
2020-2024 yılları arasında siyasi gerekçelerle tutuklanan kadın ve erkeklerin “gözaltının her aşamasında işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarına” dair “çok sayıda kanıt” topladıklarını söyledi. Hem tutuklulara hem de eşlerine yönelik dayak, elektrik şoku ve tecavüz tehditleri rapor edildi.
Uzmanlar, “Güvenlik güçleri, LGBTIQ+ bireylere karşı fiziksel şiddet ve insanlıktan çıkarıcı bir dil kullanarak belirgin bir vahşet sergiledi” dedi.
Raporda, ülke genelindeki ceza kolonilerinde siyasi gerekçelerle gözaltına alınan kişilerin bu arada “sadece kendilerini cezalandırmak için değil, aynı zamanda her türlü siyasi direnişi ezmek için tasarlanmış ayrımcı bir gözaltı rejimi tarif ettikleri” belirtildi.
Sadece geçen yıl en az 228 sivil toplum kuruluşunun “tasfiye edildiği” belirtildi.
Uzmanlar, Belarus hükümetini hukuksuz ya da keyfi olarak gözaltına alınan herkesi derhal serbest bırakmaya ve başta insanlığa karşı suç teşkil ettiği düşünülenler olmak üzere tüm ihlallere yönelik bağımsız ve şeffaf soruşturmaları derhal başlatmaya çağırdı.
Grup ayrıca uluslararası toplumu, evrensel yargı yetkisi de dahil olmak üzere, ihlallere ilişkin hesap verebilirliğin sağlanmasına yardımcı olmaya çağırdı.