Türkiye’de Gülen Hareketi üyelerine yönelik artan baskı ve ayrımcılık, ulusal ve uluslararası düzeyde büyük endişe oluşturmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay 26 Eylül’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Büyük Daire Kararı da, Türkiye’deki yargının ‚sistemik bir sorunla karşı karşıya geldiğini ve ivedilikle bu hatadan geri dönmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Raporda Gülen Hareketi, Fethullah Gülen tarafından kurulan İslami bir dini ve kültürel hareket olarak tanımlanırken 2016’da yaşanan başarısız darbe girişimi sonrasında hareketin üyelerinin, kamu kurumlarında çalışmaktan ve devlet üniversitelerinde eğitim görmekten men edildiği ifade ediliyor. Binlerce Gülen Hareketi üyesinin tutuklandığı, hapse atıldığı veya işlerinden uzaklaştırıldığına dikkat çeken rapor, hareketin üyelerinin iş ve eğitim fırsatlarından mahrum bırakıldığını ifade ediyor.
Birleşik Krallık Göçmenlik ve Vatandaşlık Bürosu’nun raporu, ayrıca Gülen Hareketi üyelerinin, iş başvurularında reddedilme, işten çıkarılma, mobbing ve şiddet tehdidi gibi ayrımcılığa uğramalarının yanı sıra, eğitim kurumları ve sağlık hizmetlerine erişimde kısıtlamalarla karşı karşıya kaldıklarının da altını çiziyor.
…
TR724 Londra Muhabiri Mehmet Özdemir’in analizi:
İngiltere İçişleri Bakanlığı, Hizmet Hareketi’ni nasıl tanımlıyor?
Bak böyle güzel haberler insanlığın henüz ölmediği alametlerini taşıyor
Çok güzel şeyler