YORUM | TARIK TOROS
Bilinenin aksine, en büyük hukuksuzluklara devletler imza atar.
Ancak çoğu zaman yargılanmazlar.
İnsanlığa karşı işlenmiş suç sicili kabarıktır devletlerin.
Bu yönüyle, cezaevlerinde yatanlar “gariban” bile sayılabilir.
Dünya suç tarihinde bırakın binleri, on binleri… Yüzlerce kurbanı olan bir “seri katil” dahi yoktur.
Milyonlarca cinayeti olan devletler sayarım size.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Yok, devlet düşmanı değilim.
Yarın ne getirir bilemem: Bugün devletler vardır ve kamu yararına olmak kaydıyla gereklidir.
***
Şimdi sıkı durun:
Türkiye’de 1.5 milyonun üzerinde kişi terörden yargı önündeyse…
Israrlı taleplere karşın 2020 yılı rakamları halen açıklanmamışsa…
Aileleriyle beraber yetişkin nüfusun kabaca yüzde 15’inin terörist olması normal midir?
Normal olmadığına göre…
Halkını “terörist” diye yaftalayan ve insanlık dışı muameleye maruz bırakan devlete ne denir?
Bu devlete itimat edilir mi?
Ve bu devletin halkın vergilerini doğru yerlere harcadığı düşünülebilir mi?
***
Soruları çeşitlendirmek sizin elinizde…
Lakin, olumlu cevap alabilmek olası değildir.
Çünkü böyle bir devlet halkına büyük yalanlar söyler.
Söylemek zorundadır.
Dikkatinizi çekerim, terör soruşturmalarına ilişkin 2020-2021 rakamları halen açıklanmış değildir.
***
Güncel bir konuyla devam edelim:
“Enflasyon lobileriyle” mücadele eden bir devlet…
Doğalgaza düzenli zam yapıyorsa, halkını aldatıyor olabilir mi?
Peki…
Bu devleti yönettiği iddia edilen kişi aldatılıyor olabilir mi?
***
Şaka değil:
Erdoğan, BM Genel Kurulu için New York’a hareket etmeden önce “Yunanistan Başbakanı Miçotakis’ten gelen talep üzerine Amerika’da görüşeceğini” açıkladı.
Oysa Miçotakis, ondan bir hafta önce, “Programımda Erdoğan ile görüşme olamaz çünkü New York’ta bulunacağımız günler birbiriyle çakışmıyor” demişti.
***
Bu açık bilgiye rağmen birileri Erdoğan’a “Miçotakis’le görüşeceğim” dedirtti.
İşe bak ki:
Erdoğan, New York’tayken…
Miçotakis, Atina’da Ekrem İmamoğlu ile görüşüyordu.
***
Daha ağır şeyler söyleyebilirim.
Ne çare, o topraklardan çıkmış bir Türkiye vatandaşıyım.
Bugün Ankara’da ne “devlet” ne de “devlet aklı” söz konusu.
Kontrolü ele geçirmiş bir çete, milyonlarca insanı cezaeviyle terbiye ederken…
Açık cezaevindeki on milyonlara “maraba” muamelesi yapıyor.
***
Tek örnek yeterli. Güncel bir örnek:
Erdoğan, öğrenciler aylık 650 lira olan bursu yeterli görmeyince ne dedi:
“Biz geldiğimizde 45 liracıktı, elinize dizinize dursun.”
***
Hiçbir devlet yetkilisinin hiçbir vatandaşına “eline dizine dursun” deme hakkı ve hürriyeti yoktur.
Peki, vatandaşınız bunun idrakinde midir?
“Sen nasıl böyle bir şey söylersin, haddini bil efendi” deme/diyebilme şuurunda mıdır?
Değildir bence.