Bir zulüm dönemi: 12 Mart

YORUM | İDRİS GÜRSOY

“Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum…” Deniz Gezmiş, babasına yazdığı son mektupta bu satırları kaleme almıştı.

Tarih 6 Mayıs, 1972. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde üç sehpa kuruldu. Deniz Gezmiş (25), Yusuf Aslan (25), Hüseyin İnan (23) sabaha karşı asılarak hayata veda ettiler.

12 Mart (1971) muhtırası sonrası Demirel hükümeti istifa etmiş, ülkeyi Nihat Erim başbakanlığında bir ara rejim hükümeti yönetiyordu. Cumhurbaşkanı asker kökenli Cevdet Sunay, Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu’ydu.

Nihat Erim’in deyimi ile, “demokrasinin üzerine şal örtüldü”. İstanbul, Ankara ve İzmir’i de kapsayan 11 ilde sıkıyönetim ilan edildi. Daha sonra ikişer aylık sürelerde 26 Ocak 1973’e kadar uzatıldı. Anayasa ve yasalar değişti. Özgürlükler kısıtlandı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) bu dönemde kuruldu.

Alt yapı hazırlanmıştı. Balyoz operasyonları başladı. Türkiye İşçi Partisi (TİP), Milli Nizam Partisi, TÖB-DER , Devrimci Kültür Ocakları kapatıldı, DİSK’in faaliyetlerine son verildi. Kapatılan derneklere üye olanlar, yasaklanan yayınları okuyanlar ve çeşitli eylemlere katıldığı tespit edilen binlerce kişi gözaltına alındı. Özel ekipler, özel bazı mekanlar işkenceler için kullanılıyordu. “Kontrgerilla” ve “Ziverbey Köşkü” bu döneme damgasını vurdu.

15 Mart’ta, sol darbe planları yaptığı ileri sürülen bazı subaylar ordudan ihraç edildi. Gürler ve Batur saf değiştirince sol darbe hayata geçirilememişti. Cemal Madanoğlu’nun dokunulmazlığı kaldırıldı. Madanoğlu, Doğan Avcıoğlu, İlhami Soysal, İlhan Selçuk gibi kişilerle birlikte, “Anayasayı tağyir ve tebdil ederek, TBMM’yi görevinden alıkoymak için gizli bir ittifak kurmak” suçlaması ile yargılandı. MİT, 1967’den beri cuntanın çalışmalarını takip ediyordu. Buna rağmen dava, 2 Ekim 1974’te tüm sanıkların beraatı ile sonuçlandı. Cunta soruşturması yarıda kesildi, biraz daha ileri gidilseydi Muhsin Batur, Faruk Gürler ve bazı generallerin de sanık sandalyesine oturması gerekecekti.

Sıkıyönetim askeri mahkemelerinde çok sayıda dava açıldı. Stadyumlar mahkeme salonu haline getirildi. Hakkında idam istenen ve tutuklu yargılanan pek çok kişi yıllarca hapis yattı. Bunların içinde gazeteciler, yazarlar, öğretim üyeleri, öğretmenler, öğrenciler, sendikacılar  bulunuyordu.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin Aslan ve Yusuf İnan bu sürecin en büyük kurbanlarıydı.

Çeşitli eylemlere katılmış ancak hiç insan öldürmemiş üç sol görüşlü öğrenci lideri, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Mahkemesi’nde idamla yargılandı. Anayasayı ihlalle suçlanan sanıklara yöneltilen suçlar arasında, adam kaçırma, banka soygunu gibi eylemler vardı.

Denizleri yargılayan Mahkeme heyetinin başkanı, hukukçu olmayan Ali Elverdi, bir askerdi. Savcı ise askeri savcı Keramettin Çelebi ve yardımcısı Baki Tuğ’du. Dava jet hızı ile görüldü ve 2 ay 23 gün içinde karara bağlandı.

25 sanıktan 18’i hakkında idam cezası verildi. Askeri Yargıtay, 3’ü dışında diğerlerinin kararını bozdu. Yargıtay Daireler Kurulu’dan iki üye idamlara şerh koydu. Albay Nahit Saçlıoğlu, Deniz Gezmiş ile arkadaşlarının 15-24 yıl ağır hapis cezası ile yargılanmaları gerektiğine inanıyordu. Saçlıoğlu yıllar sonra, “Komutanlar ve idareden mahkemeye baskı yapıldı. İdam kararında basının da rolü vardı. Mahkeme kamuoyunun genel havasına uydu,” diyecekti.

Anayasaya göre, idamların gerçekleşmesi için, ölüm cezalarının yerine getirilmesine dair kanun tasarısının kabul edilmesi gerekiyordu. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam tasarısı Meclis’e geldiğinde Süleyman Demirel ve Alpaslan Türkeş’in tavırları önceden belliydi. İsmet İnönü ve Bülent Ecevit ise, siyasi suçluların idamla cezalandırılmasını istemiyorlardı. Ancak son grup toplantısında CHP lideri, grubunu serbest bıraktı.

Meclis’te Usul tartışmalarından sonra oylamaya geçildi. 450 milletvekilinden 323’ü oy kullandı. “İdam edilsin” oyu verenlerin sayısı 275’ti. 144 CHP’li vekilden sadece 47’si idama hayır dedi. 97’si oylamaya katılmadı, 28’i ise “Evet” oyu kullandı. (Kaynak: Deniz-Yusuf-Hüseyin Meclis/Senato 1972 İdam Kararı Tutanakları)

CHP, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin infazların yerine getirilmesi kararına karşı, bu kararın usul ve esas yönlerinden iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. Anayasa Mahkemesi usul bakımından Meclisin kararını iptal etti ve kararı esas yönden incelemeye gerek görmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi usul hatasını düzeltti ve infazların yerine getirilmesine yeniden karar verdi. Böyle bir durumda, davacı CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün Anayasa Mahkemesi’ne kararın esas yönünden incelenmesi için yeniden başvurması gerekiyordu. Ancak bu aşamada esasın incelenmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmadı. Davayı açan İnönü, davayı sonuna kadar izleyip sonuçlandırmamıştı! İnönü, grubunu serbest bıraktığı konuşmada da (24 Nisan 1972) Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını “hasta” olarak nitelendirilmiş ve “Devlet kafalarına dank ettirilmeli” demişti.

İdam sehpaları kurulurken ailelere haber verilmedi. Avukatlar gece yarısı çağrıldı. Vasiyetler yerine getirilmedi. Deniz Gezmiş, 50 dakika ipte can çekişti.

Yusuf ve Hüseyin’in infazları 8-10 dakika sürdü. Avukatı Halit Çelenk idam değil işkence dediği o anlarda başka bir hukuksuzluğu şöyle anlatacaktı: “Deniz’e Yusuf’un, Yusuf’a Hüseyin’in infazını seyrettirdiler. Hüseyin, tabureyi düşürdü, kendi kendine infazı yaptı.”

Hüseyin İnan savunmasında şöyle diyordu: “12 Mart muhtırası ile bir hükümet düşürülmüştür. Suçu açıktır. Anayasayı ihlaldir. Türkiye halkına ve dünya kamuoyuna Erim iktidarının hesap vermesi gerekir. (…) Ve biz 20 genç asıl suçlu olarak vatana ihanetten şu anda mahkeme huzurundayız. 50 yılın bütün hesabını 20 gençten soruyorlar.”

Sesini duyan olmadı….

12 Mart’ın tek kurbanı Deniz Gezmiş ve arkadaşları değildi. Gelecek yazıda ara rejim dönemindeki işkenceleri ve hukuk cinayetlerini ele alacağız.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin