Bir umutsuz vaka: Türk futbolu

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK 

Islam Slimani ve Mbaye Diagne… Türk futbolseverlerin ismini unutmak istediği iki futbolcu. Diagne, gol kralı olmasına rağmen Galatasaray’ın göndermek için her yolu denediği bir isim. Islam Slimani ise Fenerbahçe’nin büyük umutlarla kiralayıp, sezonun büyük bölümünü yedek kulübesinde geçiren bir isim. Her iki futbolcuda sezona yeni takımlarla başladı. Türkiye’de eleştirilen bu isimler oynadıkları futbol ve attıkları gollerle gündem oldular. Peki sorun nerede? Gelen oyuncuların kalitesizliğinde mi? Teknik adamlarımızın yetersizliğinde mi? Yanlış transfer politikamızda mı? Belki de hepsinde!

Geçmişe kısa bir yolculuk yaptığımızda Türkiye’de fiyasko yaşayan bir çok ismin, ülkemizden ayrıldıktan sonra yıldızını partlatmaya devam ettiğidir. Örneğin Norveçli Ronny Johnsen. 1995-96 sezonunda Beşiktaş’ta top koşturan Johnsen, gösterişsiz futbol oynayan, ancak takıma katkı sağlayan bir isimdi. Tribünlerin ve Daum’un beğenmediği Johnsen, sezon sonunda dünya devi Manchester United’a transfer oldu. Tam 6 sezon M. United forması giyip, lig ve Avrupa Kupası sevinci yaşayan Johnsen, Aston Villa ve Newcastle formasını giydikten sonra ülkesinin Valerenga takımında futbolu nokta koydu. Johnsen’in adının yanına Misimovic, Lorik Cana, Jo. Dos Santos, Elano, Lars Olsen, Washington gibi isimleri yazmak mümkün. Şimdi bu isimlere Islam Slimani ve Mbaye Diagne eklenmek üzere.

Sporting Lizbon formasıyla ortaya koyduğu futbolla dikkatleri üzerine çeken Cezayirli forvet Islam Slimani, 30 milyon Euro bedelle temmuz 2016’da Leicester City kadrosuna katıldı. 132 yıllık tarihinde ilk kez şampiyonluk yaşayan Leicester’de bekleneni veremeyen Slimani, Newcastle ve Fenerbahçe’ye kiralık olarak gönderildi. Haziran 2018’de sarı-lacivertli forma ile tanışan Cezayirli forvet yıllık 4,5 milyon Euro’luk maaşıyla Süper Lig’in en çok kazanan oyuncusu konumuna yükseliyordu. Kabus gibi başlayan sezonda Slimani kayıpları oynadı. Ersun Yanal’ın takımın başına gelmesiyle Slimani’nin değişmez mekanı kulübe oldu. Süper Lig’de 15 maçta sahaya çıkan Slimani sadece bir gol attı. Sezonun ikinci yarısında unutulan Slimani, 2018-19 sezonunun bitimiyle Fenerbahçe’den ayrıldı.

21 Ağustos’ta bu kez Monaco’ya kiralık giden Slimani, Ligue 1’de dikkat çeken bir performans ortaya koydu. 5 maçta forma giyen Cezayirli forvet takımının attığı 8 gole doğrudan katkı yaptı. 4 gol atıp, 4 asist yaptı. Türkiye’de yerden yere vurulan Slimani, Ligue 1’de klasını konuşturdu. Monaco’nun Brest’i 4-1 yendiği maçta Slimani şov vardı. Bir gol attı, 3 asist yaptı. Tüm gollere katkı sağladı. 2006-07 sezonun başından bu yana Monaco formasıyla Ligue 1’de bir maçta en fazla gole katkı yapan oyuncu oldu.

Mbaye Diagne, Kasımpaşa formasıyla gösterdiği sıradışı performansla Galatasaray’ın radarına girdi. Forveti Gomis’i satan Galatasaray, doğan boşluğu dolduramayınca Kasımpaşa formasıyla yarım sezonda 20 gol atan Diagne’yi Ocak ayında 13 milyon Euro gibi yüksek bir rakama renklerine bağladı. Kasımpaşa’da coşan Diagne, Galatasaray’da suskunları oynadı. Yarıdan çoğu penaltıdan 10 gole imza attı. Sezonu gol kralı olarak tamamladı ama teknik kadro ile ne de taraftarla yıldızı barışmadı. Radamel Falcao’yu almak için her yolu deneyen Galatasaray, Diagne’yi satmak içinde de her yolu denedi. Transferin son gününde Club Brugge’ye kiralandı. Club Brugge formasını iki maçta sadece 36 dakika giyen Diagne 2 gole imza attı. Takıma uyum sağlayıp, bu performansını devam ettirirse daha çok gole imza atacak gözüküyor.

Gelelim sorunun nerede olduğunda… Sorun teknik adamlarımızın yetersizliğinde, ligimizin kalitesizliğinde, yanlış transfer politikamızda. Süper Lig kağıt üzerinde Avrupa’nın en kaliteli 6. ligi konumunda bulunuyor. Neden mi kağıt üzerinde? Avrupa kupalarında takımlarmızın performansı ortada. Kulüplerin transfer harcamaları ortada. Ligimizdeki yıldız oyuncu sayısı ortada.

Fatih Terim, Ersun Yanal, Abdullah Avcı, Ünal Karaman ligin 4 büyüklerini çalıştıran isimler. Bu hocaların nasıl bir oyun anlayışı var bilen var mı? Veya aldıkları bir oyuncuyu dünya yıldızı yaptıkları görüldü mü? Genç bir yeteneği keşfedip, sayılı takımlara sattılar mı? Sistemleri olmadığı için gelişi güzel transferler yapılıyor. Sistemlerine göre oyuncu transfer edilmiyor. Veya elindeki oyuncu kalitesine göre sistem kurmuyor. Her yıl boşa giden milyonlar, yaşanan hüsranlar yanımıza kar kalıyor.

Pep Guardiola, Jürgen Klopp, Antonio Conte, Alex Ferguson, Arsene Wenger gibi teknik adamları farklı kılan, oyun felsefeleri ve sistemleriydi. Futbolumuzun neden Edirne dışında sözünün geçmediğinin sebebi, hoca yetersizliği ve sistemsizlik. İyi ki; Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü, Yusuf Yazıcı ve Melih Demiral gibi gelecek vaat eden isimler yurt dışına transfer oldu. Yoksa yeteneklerini geliştiremeyen isimler olarak kalırlardı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin