Bir şehrin ümidi oldu [Haber-Portre]

HABER-PORTRE | HASAN CÜCÜK

Trabzonspor, Türk futbolunun 4. büyüğü. Şampiyonluk ilk kez İstanbul dışına Trabzonspor ile çıktı. 1976-84 arasına tam 6 şampiyonluk sığdırdı. Ancak Trabzonspor uzun yıllardır zirveye hasret. Her sezon şampiyonluk parolasıyla başladı. Hep hüsranla bitti. İki kez şampiyonluğu averajla Fenerbahçe’ye kaptırdı. Bu sezon hedef yine şampiyonluktu. Ancak ligin ilk 8 haftası geride kalırken ümitler bitmişti bile. Ersun Yanal’ın gidip Rıza Çalımbay’ın gelmesiyle, cenaze evine dönen Trabzon şehri yeniden ayağa kalktı. Gitti denilen şampiyonluk potasına yeniden girildi. Rıza Çalımbay, adeta bir şehrin ümidi oldu.

Trabzonspor, bu hafta sahasında Bursaspor’u 1-0 yenerek şampiyonluğu averajla kaybettiği 2010-11 sezonundan sonra art arda ilk kez 5 maç kazanmış oldu. Trabzonspor’un bu sezonunun tarihi yazılırken, Rıza Çalımbay’dan önce ve sonra diye ikiye ayrılacaktır. Ligin ilk sekiz haftasının finali, Akhisarspor maçında alınan 6-1’lik mağlubiyetti. Şehrin plakası skor tabelasına tersten işlenmişti. Bu sonucun ardından Ersun Yanal gönderildi ve Trabzonspor için bir anlamda sezon bitmişti. Şampiyonluk bir sonraki sezona kalacaktı.

‘BANA 10 GÜN VERİN’

Nitekim Rıza Hoca’yla çıkılan ilk maçta da sonuç hüsrandı. Yeni Malatyaspor’a, Okay’ın kendi kalesine attığı golle 1-0 mağlup olunurken, Rıza Çalımbay, ‘Bana 10 gün verin’ diyecekti. Türk futbolunun ‘Atom Karınca’sı sözünü tuttu ve lider Galatasaray’ı 2-1 yenerek kötü gidişi durdurdu. Ardından Kayserispor deplasmanında alınan beraberlik, devamında ise seri galibiyetler geldi. Osmanlıspor, Sivasspor, Antalyaspor, Kasımpaşa ve Bursaspor maçlarından 3 puan koparan Trabzonspor, tam 6 yıl sonra üst üste 5 maç kazanmanın mutluluğunu yaşadı.

Rıza Çalımbay yönetiminde çıkılan 8 maçta toplanan 19 puanla Trabzonspor zirveyle arasında olan puan farkını kapattı. Bu arada Galatasaray ve Beşiktaş’ın puan kaybetmesi, liderle arasındaki puan farkını 5’e indirerek potaya girmesini sağladı. Averajla kaçan şampiyonluktan sonra Trabzon’un dümenine geçen Tolunay Kafkas, Mustafa Reşit Akçay, Hami Mandıralı, Vahid Halilhodzic, Ersun Yanal, Şota Arveladze, Sadi Tekelioğlu gibi isimlerin ardından Rıza Hoca ilk defa şehri bu kadar umutlandırdı.

ATOM KARINCA

Rıza Çalımbay Şubat 1963’te Sivas’ın Topulyurt köyünde dünyaya gelmişti. Kardeşleriyle birlikte ilkokulu bu köyde bitirmişti. Fakirlik vardı. Bir taş ocağında çalışan baba Bektaş Çalımbay, kaza sonucu ayağından sakatlanmıştı. Geçinmek gün geçtikçe zorlaşıyordu. Eşi ve çocuklarıyla Sivas’tan ayrılmaya karar verdi. 1970’li yılların başında İstanbul’a gelen baba Çalımbay, hemşerilerinin yardımıyla bir tiyatroya temizlik işçisi olarak girdi. Bu arada küçük Rıza da bir bakkalda çıraklık yapmaya başlamıştı. Çevredeki apartmanların ekmek, süt, yoğurt, peynir, gazete gibi ihtiyaçlarını en hızlı şekilde ulaştırmaktı görevi. Baba Bektaş Çalımbay, daha sonra İstanbul Bebek’te bir apartmanın kapıcılığını yapmaya başladı. Rıza Çalımbay’ın da uzun süredir hayalini kurduğu futbolculuk serüveni başlamış, ‘Atom Karınca’ olarak anılmasına çok az bir süre kalmıştı. Sonrası uzun yıllar Beşiktaş’ta geçen başarılarla dolu bir kariyer. Rıza Çalımbay, hep futbol camiasında dürüstlüğün ve çalışkanlığın sembolü oldu.

FENERBAHÇE İÇİN UTANÇ SAYFASI

Rıza ve babası Bektaş Çalımbay, alın teriyle ailesinin geçimini sağlarken, bu helal kazanç yolu yıllar sonra Türk futbolunun utanç sahnelerinden birine dönüşecekti. 17 Nisan 2005’te bakkalda çıraklık yaparken her gün defalarca taşıdığı ekmek ve süt, Fenerbahçe-Beşiktaş maçında Rıza Hoca ve babasını güya aşağılamak için tribünlere asılmıştı. Ve o derbi uzun yıllar unutulmayacak bir hikâyeye sahne oldu. Kaleci Cordoba’nın ikinci sarıdan kırmızı kart görüp son 15 dakikada takımını bir kişi eksik bıraktığı, Rumen golcü Daniel Pancu’nun kaleye geçip efsaneleştiği dev maçı Beşiktaş, 90. dakikada Koray Avcı’nın çok uzaktan attığı golle 4-3 kazandı. Tribünlere asılan bu utanç dolu ‘2 ekmek 1 süt’ pankartı için Fenerbahçe kulübü, Rıza Hoca’dan özür dileyecekti.

ANTALYASPOR KIYMETİNİ BİLEMEDİ

Çalımbay, Antalyaspor’un başına geçen sezon 6. haftada geçti. Akdeniz temsilcisi, ilk 5 maç sonunda 2 puanla sondan ikinci sıradaydı. Trabzonspor’da yaptığı gibi Antalyaspor’da da takımı kısa sürede toparladı ve sezonu 5. sırada bitirdi. Küme düşme adaylarından biri olan Antalyaspor’u, UEFA Avrupa Ligi’ne katılmanın eşiğine getirmişti.

Kırmızı-Beyazlılar, bu sezon için çıtayı biraz daha yukarı koydu. Bunun için Menez ve Nasri gibi transferler yapıldı. Fakat bu oyuncular, Çalımbay’ın bilgisi dışında alınmıştı. Onun listesinde ise başka isimler vardı. Bu oyunculardan Menez’in sakat olması, Nasri’nin de takıma geç katılması, işlerin istenildiği gibi gitmesini engelledi. Çalımbay, beklentilerin fazla olduğu bu oyunculardan neredeyse hiç verim alamıyordu. Başarısız sonuçlar da yönetimi rahatsız ediyordu. Belli ki kendisine daha fazla sabır gösterilmeyecekti. Rıza Hoca, 5. hafta sonunda istemeye istemeye istifasını verip ayrıldı. Halbuki geçen sezon olduğu gibi takımı yine toparlayıp hızla yukarılara çıkartabilirdi.

Çok geçmeden Trabzonspor’un başına geçti. Geçen sezon Antalya’da yaptıklarını Trabzon’da yapıyordu bu kez. Ve ligin 14. haftası gelip çattı. Rakip, eski takımı Antalyaspor’du. Trabzonspor, Antalyaspor’u 3-0 yenerek uğurladı. Düşme bölgesinden bir türlü kurtulamayan Antalya ekibi, bu mağlubiyet sonrası Brezilyalı teknik direktörleri Leonardo ile yolları karşılıklı anlaşarak ayırdı. Kıymetini bilmeyenlere Rıza Çalımbay, sahada bir kez daha ders veriyordu.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin