YORUM | BARBAROS J. KARTAL
Dünkü Sabah gazetesini bir gazeteci olarak çok beğendim. Mükemmel bir Türkiye özeti olmuş. Yenimahalle eşrafını kutlarım, gerçekten Türkiye’yi resmetseniz ancak bu kadar güzel yapılabilirdi. Gerçi bir günün diğerinden farkı yok ama özel olarak ele alınmayı hak ediyor. Tarihçiler bugünleri yazarken mutlaka faydalanacaklardır. Her haberi bir sosyolojik temele dayanıyor.
‘Ya sen hala Sabah mı okuyorsun?’ demeyin maalesef bizim işin de böyle pislikleri var işte.
Geçelim gazeteye…
Bir gazete düşünün manşetinde sen varsın, yan manşetinde eşin, onun altında damadın. Yani kendi gazeten olsa bu kadarını da yapmazsın değil mi? Ama bizim sonradan görmeler yapıyor. Erdoğan ailesinin sahibi olduğu gazetede bugün için Bilal eksik ama ben olmasa da Burak’ı buldum. Sümeyye hala suikast korkusundan mıdır yoksa yeni anne olduğundan mıdır, piyasada yok. Kilolarını verince çıkar o da.
Manşet bomba: “2019’da prototip 2021’de satış”
Milli ve yerli araçtan bahsediyor. Ama milli ve yerli kelimeleri dışarıdan alınacak parçaları gündeme getireceği için “Türkiye’nin otomobili” denmesine karar verilmiş. Halbuki AKP’nin seçim ilanlarında ben bu aracı çoktan üretmeye başladığımızı sanıyordum. Bunun yanında kendi tankımızı ve uçağımızı da üretiyor olmamız lazımdı. Hatta yalan değil uzaya çıktığımız bile olacaktı. Bakın ne diyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk milletinin büyük hayalini gerçekleştirecek 5 babayiğide tarih verdi.
Türk milleti olarak Kızıl Elma’nın bir araba üretmek olduğunu bilmiyordum. Uzmanların anlattığına göre araba üretmek denen şey atomu parçalamak falan değil. Zaten daha önce de üretilmiş.
Seve seve bir araya geldikleri her hallerinden belli 5 tane babayiğide bakalım, kimmiş bu vatan evlatları.
Tuncay Özilhan. İslamcılar için ‘biracı Tuncay’. Hani geçenlerde ‘Erdoğan aslında meyve suyu tesisi açtı’ diye kakalamaya çalıştıkları Coca Cola tesisinin sahibi. Coca Cola denince bütün anti-Semitist damarları sonuna kadar kan dolan İslamcılar için Yahudi sermayesi temsilcisi Tuncay Bey’in araba işinde olması sorun değil. Bence de çok güzel bir gelişme çünkü her alanda ırkçılığı reddetmemiz gerekiyor. Tuncay Bey araba işinde uzun yıllardır tecrübe sahibi. Çelik Motor onlarda. Kia’nın temsilcileri. Ayrıca traktör işi de var bildiğim kadarıyla.
Diğeri Ahmet Nazif Zorlu. Çin’den getirilen parçalarla ilk Türk cep telefonunu yapan kişi. Büyük ihtimalle el konulan fabrikaları görüşmek için gelmiş ama bir anda kendisini toplantıda bulmuş gibi. Akbaba misali Boydakların gaspedilen İstikbal’i için adı geçiyordu. Bir yalanlama da yapmadılar. Bu babayiğitlik bakalım kendisine hangi kapıları açacak. Yurt dışından parçaları getirir, bizim Manisa’daki fabrikada birleştiririz rahatlığı var.
Diğer bir babayiğit Şems, nam-ı diğer Ethem Sancak. Bir kuruş sermaye koymadan holding sahibi olmanın kitabını yazmış Erdoğan aşığı bu babayiğit, “Siz fabrikayı kurun ben özelleştirmeden satın alırım” bakışları ile arzı endam ediyor.
Tanımayanlar için ihtiyar olan İnan Kıraç. Koç Holding’in damadı. Kendi şirketi ile babayiğitliğe soyunmuş. Sanki araba işine sekte vurup Koç’un arabalarına halel gelmesin diye orada.
Rıfat Hisarcıklıoğlu’nu saymıyorum. Muhlis kasaba esnafının temayüz etmiş hali. Gül’e yakın diye anılmaktan yaşadığı zor günleri aşmış. ATO seçimlerinde yaptığı babayiğitlik onun önünü açmış gibi.
Devlet şirketi Turkcell’den de bir temsilci var. Tam bir AKP arpalığına dönüşmüş olan Turkcell’in yönetimi AKP genel merkezinde toplanıyor olmalı. Ne işi var araba işinde demeyin. Samsung buğdaydan gemiye telefondan kulaklığa bir çok işin işinde. Dünya’da örneği var. Arabayı alana Tukcell’den hafta sonları indirim olacak.
Aslında araba baronlarının baskısı ile Gümrük Birliği’nden muaf tuttukları ve maliyetinden daha fazla vergisi olan araçlar üzerindeki haracı kaldırsalar bütün AB vatandaşları gibi ucuza arabaya binmek mümkün ama neyse.
Bu araba işi tutar, çünkü bütün devlet kurumlarına zorla aldıracaklar eğer yapılırsa. İlk arabayı Erdoğan alacakmış. Ancak bir şartı var. Bedelini ödemek şartı ile imiş. Yahu bir de diyorsunuz bu adam neden bütün seçimleri kazanıyor. Bu kadar hassas ve titiz yaşayan bir devlet adamı daha gördünüz mü?
***
Hızlanalım. Yan manşette Emine Erdoğan var. “Çözüm üreten gençlik istiyoruz” diyor. Haber değeri falan yok. Girmiş olmak için girilen bir haber. Ben sadece sağlık sektöründeki hizmetlerini biliyordum ama Emine Erdoğan gençleri de ihmal etmiyormuş. Kendisinin Twitter hesabını takip ediyor musunuz? Bence edin, külliye ile ilgili o haberlerin ne kadar yalan olduğunu bizzat göreceksiniz. Nasıl bir mütevazı bir hayat sürdüklerini gösteriyor.
Emine Erdoğan haberinin altında Sabah’ın kahyası Serhat’ın kardeşi, Erdoğan’ın damadı, TC Enerji Bakanı, amazon.com üyesi Berat var. Berat demiş ki, “Gaz daha da ucuzlayabilir”. Siz de fark ettiniz değil mi? Daha da ucuzlayabilir diyor. Yani zaten ucuz, belki bir ihtimal biraz daha ucuz olabilir. Bu arkadaşlar kışın hiç doğalgaz faturası ödemedikleri için bilmiyorlar havalar soğumasın diye milletin ettiği duaları.
***
Bu haberin altında Mehmet Barlas yazısı. Klasik, AB’ye çakıyor.
Aaa görmemiştim onun da altında başbakan varmış. Erdoğan’ın karısı, damadı ve şakşakçısının altında artık ööğ dedirten esprisi ile Binali Yıldırım yer alıyor…
Yahu bugün FETÖ yok mu bunlara bir şey olmasın derken suya tirit yazıların sahibi ‘Güniz Donat’ lakaplı Yavuz Donat’taymış nöbet. Davalara gitmiş.
***
Hemen yanında “Şehitlerimizin Öcü Alındı” haberi
İşte sayın okuyucu, psikolojik harbin daniskası nasıl yapılır birlikte bakalım. İntikam kelimesi sığmayacağı için öç kelimesi tercih edilmiş. Psikolojik harp gereği 8 şehidimizin olduğu gizleniyor. Aslında olması gereken haber tam 8 vatan evladının şehit düşmesi. Ama öyle verirlerse acizlik olur. Bilakis 54 tane terörist öldürülmüş. Yalan. Ne zaman şehit haberleri gelse aynı yalanlar. Referandumdan sonra bitecekti terör. Yıl olmuş 2017 hala şu kadar terörist öldü haberleri. Zerre miktar çözüme katkısı olmayan yalan dolan haberler. Ne devletin askeri biter ne de örgütün elemanı. Olan bu kirli savaşta gencecik yaşta hayatını kaybeden talihsizlere oluyor.
***
Altta kutularda yine propaganda haberleri var. Bir tanesi farklı, dikkatimi çekti “Kırmızı ışıkta ezdi, bir gün hapis yatmadı” diyor. Sanki ilk defa oluyor. Yıllar önce Burak Erdoğan kırmızı ışıkta bir sanatçıyı ezmiş derhal yurt dışına kaçırılmıştı. Babası o zamanın İstanbul belediye başkanı olaydan hemen sonra olay yerini sular seller gibi yıkamıştı. O davanın nasıl kapatıldığı hukuk fakültelerinde ders diye okutulur.
***
İçimiz karardı, yukarıdaki renkli haberlerle bitirelim
A Haber reytinglerde zirvedeymiş. Senin benim paramla finanse edilen adam gibi bir RTÜK olsa 10 yıl kapatma alacak kanaldan bahsediyor. Hani kahvehanelerde açık olmadığı zaman zabıtanın ceza yazdığı A Haber.
Bir futbol haberi. Başakşehir umudunu korumuş. Başakşehir hani Emine Erdoğan’ın akrabası Göksel Gümüşdağ’ın sahibi olduğu takım. Bir günde İstanbul Belediyesi’nden alınarak Başakşehir yapılmış ligin en kirli takımı. Belediyenin bütün şirketlerinin para vermesinin zorunlu olduğu, yakında Katarlılara satılması düşünülen takım. Başında Erdoğan’ın köylüsü Abdullah Avcı var. Yahu futbol haberi bile kirli.
Ziraat Kupası’nın kuraları çekilmiş, bu devletin futbolu özellikle finanse ederek bütün takımlara ayar vermesinin bir diğer göstergesi.
***
Yandaki magazine bakalım. Gazetenin tek özel haberi. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın bir etkinliğine bazıları kürk giyerek gelmiş. Haberde Hayri İnönü fotosu kullanılmış. Hayri İnönü kim? CHP’li Şişli belediye başkanı. Tesadüfe bak.
Çivisi çıkmış Türkiye’de Esra Erol da polisle operasyona gitmiş. Bunu yorumlayacak halim kalmadı.
Harika bir yazı olmuş; elinize sağlık, kaleminize kuvvet… Makaleye “Paçavra Okuma Klavuzu” başlığını da koyabilirdiniz. Tek problem -ve pek çok gazetecide gördüğüm problem- şu: Siz zannediyor musunuz ki, biz alealade okurlar, bu mevkuteleri sizin değerlendirdiğiniz gibi değerlendirebiliyoruz. Çoğumuz çok defa psikolojik yönden yaralabiliyoruz…
Yazdığınız yazıyla sanki birlikte okumuş gibi olduk. Bence birileri bunu sürekli yapmalı. Sadece Sabah için de değil, hepsi için yapmalı…
Gazeteler nasıl değerlendirilmeli, nasıl okunmalı; gazete okumaları nasıl yapılmalı göstermiş olursunuz…
Bence de bu tarz tutar, vakti zamaninda Nedim Hazar benzer birsey yapiyordu ama bu yazi cok sistemli, guzel olmus gorseller de guzel. Fakat bir sey aklima takildi, duz bir okuyucu nazariyla yorumluyorum sehit haberi verilmesi gerekir dedikten sonra teroristlerin olum haberini (sayi bence de mubalaga) verilmesinin teror sorununu devam ettirdigini soylemissiniz, ayni durum sehit haberi verilince sozkonusu olmaz mi oyleyse. Ayrica tiran beyin kizina hamilelik, dogum, kilo vs temalarla dokunus yapmissiniz. Suikast olayi da aslinda hassas bi konu ama o iddianin yalan olmasi nedeniyle buna peki diyelim, ama kadinlikla ilgili durumlar ve teror gibi konularda cok hassas olmaliyiz. Bize yakisani odur.