Bir hayalin 90 dakika uzağında 

YORUM | HASAN CÜCÜK

Ülkeden bağımsız olarak, ‘Dünya Kupası en çok hangi futbolcuya yakışır?’ sorusunun cevabında Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo adları açık ara öne çıkar. Bireysel anlamda kazanmadık kupa bırakmayan iki yaşayan efsaneden bahsediyoruz. Futbol dünyası 2008’ten itibaren Messi–Ronaldo yarışının keyfini yaşadı. Messi 7, Ronaldo ise 5 kez dünyanın en iyisi seçildi. Kulüp düzeyinde tatmadık başarı bırakmayan iki efsanenin milli takım sayfaları yine bireysel istatistiklerle sınırlı kaldı. Ronaldo, Euro 2016 ile ilk milli takım şampiyonluğuna ulaştı. Messi ise 2021 Copa America’da final kaybetmeye son verdi. Katar 2022’de Cristiano Ronaldo’lu Portekiz çeyrek finalde veda ederken, Messi’li Arjantin Hırvatistan’ı geçip adını finale yazdırdı. Messi’nin rüyasına ulaşması için önünde sadece bir maç var. 

2006’dan itibaren adını yeşil sahalarda duyurmaya başlayan Messi kısa sürede efsaneler arasına adını yazdırdı. Barcelona formasıyla resital sunan Messi’den beklenti aynı başarıyı milli takıma taşımasıydı. 12 yaşından itibaren Barcelona kültürüyle yetişen Messi’nin, Arjantin milli takımına yabancılık çektiğini söylemek abartı olmayacaktır. Arjantinli idi ama futbol kültürü Barcelonalı idi. Daha doğru ifadeyle futbol mayası La Masia ile şekillenmişti. Aynı kültürden geldiği Xavi, Iniesta, Puyol, Pique, Jordi Alba, Busquets ve Pedro ile kupa koleksiyonu yaptı. Milli takıma geldiğinde ise bir türlü istediği başarılar gelmedi. 

Milli forma ile aradığı şampiyonluğa ilk kez 2014 Dünya Kupası’nda yaklaştı. Ezeli rakip Brezilya’da kupa kaldırma rüyasına Almanlar izin vermedi. Messi, turnuvanın en iyi oyuncusuna verilen ‘altın top’ ödülünü alırken, kupayı kaybetmenin hüznünden sevinemiyordu. 2014 Dünya Kupası, Messi’nin kaybettiği ilk final değildi. Talihsizlik yakasına 2007 Copa America ile yapışmıştı. Finalde Brezilya ile karşılaşan Arjantin, 3-0 kaybediyordu. Bu Messi’nin milli takımla kaybettiği ilk final olurken, son da olmuyordu. Hatta kaybedilecek finaller serisi başlıyordu. 2007 Copa America’ya ilk eklenen 2014 Dünya Kupası oldu. Ardından peş peşe iki Copa America geldi. 

Şili’de 44’üncüsü düzenlenen Copa America 2015’te finalde ev sahibinin rakibi olan Arjantin, normal süresi 0-0 sona eren maçı penaltılarda 4-1 kaybetti. Takımı adına penaltılarda fileleri havalandırabilen tek isim olan Messi, Arjantin A Milli Takımı ile çıktığı üçüncü finalde üçüncü yenilgisini aldı. Bir yıl sonra ABD’de düzenlenen 45. Copa America’da Messi’li Arjantin dejavu yaşıyordu. Yine finale geliyordu, rakibi yine Şili’ydi ve sonuç aynıydı. Normal ve uzatma devrelerinde gol sesi çıkmayınca, kupa sahibini penaltılarla buluyordu: Şili 4 Arjantin 2. Messi dördüncü finalinden boynu bükük ayrılmanın isyanıyla radikal bir karar verip, milli takımı bıraktığını açıkladı. Kaybedilen finaller Messi’yi pes ettirmişti. Kararı tüm dünyada şok etkisi yapıyordu. Futbolunun zirvesinde milli takımı bırakma kararı almıştı ama kararından dönüp yeniden milli formayı terletmesi uzun sürmedi. 

Lionel Messi, milli takımla final fobisine 2021 Copa America’da son verdi. Brezilya’nın ev sahipliği yaptığı turnuvada finale çıkan Arjantin, ev sahibi Brezilya’yı 1-0 yenip, 29 yıl aradan sonra kupayı kazanmayı başardı. Bu Messi’nin milli takımla ilk kupası oluyordu. İlk derken yetişkinler kategorisinde. Yoksa 2005’te Hollanda’da düzenlenen FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası’nda Messi ülkesini şampiyonluğa taşımıştı. Attığı 6 golle hem gol kralı hem de turnuvanın en iyi oyuncusu olmuştu. 

Final fobisine 2021 Copa America ile son veren Messi, bir yıl sonra yeniden finali gördü. Yarı finalde Hırvatistan ile karşılaşan Arjantin için bu maçın ayrı bir önemi vardı. Zira, iki ülke 4 yıl önce Rusya’da aynı grupta yer almıştı. Hırvatistan, Arjantin’i 3-0’lık net bir skorla geçerken, Messi kariyerinin en acı yenilgilerinden birini yaşamıştı. Hırvatistan teknik patronu Zlatko Dalic, maçtan bir gün önce Milan Badelj, Marcelo Brozovic ve Mateo Kovacic ile özel bir toplantı yapıyordu. Konu elbette Messi’nin durdurulmasıydı. Dalic; Kovacic’in süreklilikten yoksun, Badelj’in ise oyunu iyi okumasına karşılık hızdan yoksun olmasından dolayı Messi’yi durdurma görevini Brozovic’e veriyordu. 

Dalic kararıyla ilgili, ‘’Brozovic’in hızı vardı. Pozisyonunu en iyi tutan kişi o değildi, ama maksimum konsantrasyonunu korudu.’’ diyecekti. Sahada Messi’yi gölge gibi takip eden Brozovic, süperstarı sahadan silip, en etkisiz maçlarından birini çıkarmasına sebep oldu. 4 yıl sonra bu kez Katar’da roller değişti. Messi, belki sahada çok gözükmedi ama topu aldığında birkaç hareketle skoru değiştirmeyi başardı. Dahası 4 yıl önce Messi’ye adım attırmayan Brozovic, Katar’da ikinci yarının başında oyundan alındı. Arjantin, rövanşı aynı skorla alıp, Hırvatların ikinci üst üste final rüyasına nokta koydu. 

Messi, milli takımda bireysel istatistiklerde ilk sırada bulunuyor. Dünya Kupası turnuvalarında da birçok alanda adı ilk sırada. Ancak tek ve önemli eksik kupa. Şimdi o kupaya ikinci kez yaklaştı. Bakalım bu kez filmin sonu mutlu bitecek mi? 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin