HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Türkiye, kapanmanın ilk gününü skandal düzenleme, uygulama ve yasaklarla geride bıraktı. Devlet, tüm kurum ve kuruluşlarıyla raydan çıktı. Türkiye, genelgelerin Anayasa’nın üzerine çıktığı, yasanın ‘basın bildirisiyle’ düzeltildiği bir ülke haline geldi. Sözde ülkede ‘tam kapanma’ uygulaması başlamıştı ancak İstanbul ve Ankara gibi metropollerde trafik yoğunluk nedeniyle durma noktasına geldi. Megakentlerin birçok bölgesinde kilometrelerce kuyruk oluştu.
‘Muafiyet belgesi’ almak için e-devlet’te yer alan form zorunlu hale getirildi ancak yoğunluk nedeniyle sistem çöktü. Meclis’te önceki gece kabul edilen Torba Yasası’nın Mayıs ayı boyunca çeklerin bankalara ibraz edilemeyeceğine ilişkin hüküm bankacılık sistemini tıkadı. Yasa, basın bildirisiyle ‘geçersiz’ sayıldı!
Alkol satış yasağının kalktığı açıklandı. Ancak İçişleri Bakanlığı bunu yalanladı. Satış yapan zincir marketlere baskın yapıldı, ceza kesildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, Anayasa’yı yok sayarak toplumsal olaylarda vatandaşların cep telefonlarıyla görüntü almasını yasakladı! Anayasal bir hak, ‘genelgeyle’ yok sayıldı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 gün önce ‘aşı tedariğinde sorun olduğunu söyleyen’ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı yalanladı. Erdoğan, “Aşı tedarikinde ben herhangi bir sıkıntı yaşayacağımızı kabul etmiyorum.” dedi. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu henüz Türkiye’ye bile gelmeyen Sputnik V aşısı için ‘acil kullanım’ onayı verdi.
Türkiye, sözde ‘tam kapanma’nın ilk gününü atlattı! Ancak rejim, 24 saate çok sayıda skandalı sığdırmayı başardı. Türkiye, sözde ‘tam kapandı’ ancak yollardaki yoğunluk normal günlerden farklı değildi. Muafiyet tanınan 43 meslek grubu yollara döküldü. İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde trafik durma noktasına geldi. Trafik polisleri birçok aracı kontrol etmeden bırakmak zorunda kaldı. Cumartesi tarifesine göre çalışan Metro İstanbul, ‘yolcu yoğunluğu yaşandığı’ gerekçesiyle ek seferler düzenlemek zorunda kaldı.
EN KÖTÜ İHTİMAL: İSTANBUL’DA OLMAK!
Dün yapılan açıklamalardan en dikkat çekeni AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aitti. İstanbul’da cuma namazı çıkışında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, bir gazetecinin “Tam kapanma döneminde İstanbul’da mısınız?” sorusuna, “Kesin kararımı vermedim ama buralardayım. En kötü ihtimalle Türkiye’deyim.” şeklinde cevap verdi.
ERDOĞAN: KABUL ETMİYORUM!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çarşamba günü Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, aşı tedarikinin önümüzdeki iki ay güçleşeceğini, sonra aşı bolluğu beklendiğini ifade etmişti. Ancak Erdoğan, Koca’nın aksine, aşı tedarikinde ‘herhangi bir sorun yaşanacağını kabul etmediğini’ söyledi.
2 AYDAN 6 AYA ÇIKTI
Erdoğan’ın ardından tekrar açıklama yapan Fahrettin Koca, Çin’in Sinovac teslimatlarını 100 milyon doz eksik yaptığını söyledi. Sputnik V aşısıyla ilgili konuşan Koca, “6 ayda 50 milyon doz aşı teslim edilmesi ve ilk sevkiyatın bu ay gerçekleşmesi beklenmektedir.” dedi. Koca, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada 2 ay sonra aşı bolluğu yaşanacağını söylemişti.
E-DEVLET SİSTEMİ ÇÖKTÜ
Yeni kapanma döneminde muafiyet belgesi alma şartları da değiştirildi. Eskiden işyerinden alınan belge yeterliydi. Yeni dönemde e-devlet’teki formun doldurulması zorunlu hale getirildi. Ancak sorun şu ki, yoğunluk nedeniyle sistem çöktü. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada işyerlerince düzenlenen mevcut görev belgelerinin 2 Mayıs Pazar günü saat 24.00’e kadar geçerli olduğu açıklandı. Ancak buna rağmen bazı şehirlerde vatandaşlara ceza kesildi.
YASA, BASIN BİLDİRİSİYLE DÜZELTİLDİ!
Meclis’te önceki gece kabul edilen Torba Yasası’da yer alan Mayıs ayı boyunca çeklerin bankalara ibraz edilemeyeceğine ilişkin hüküm bankacılık sistemini tıkadı. Ödemeler bloke edildi, çeki keşide edenler bile ödeyemez duruma geldi. Müsait hesaplar bile çekleri ödeyemedi. Çek karşılığı kredi kullanan müşteriler gecikmeye girdi. Yapacağı tahsilatla, işçi, tedarikçi ödemeleri yapacak işletmeler kilitlendi.
Skandal üzerine Ticaret Bakanlığı bir açıklama yaparak, bu tarihler arasında karşılığı olan çeklerin banka tarafından ödenebileceğini belirtti. Takas sistemi yeniden açıldı. Gece yarısı çıkarılan bir ‘yasa’, bakanlığın bir basın bildirisiyle düzeltildi!
ALKOL SATIŞI YAPAN MARKETLERE BASKIN
Kapanma dönemindeki alkol satışıyla ilgili belirsizlik de sürüyor. Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybars, dün gün içerisinde, ‘alkol satış yasağının kalktığını’ açıkladı. İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde de alkol satışının yasak olduğuna dair bir ifade bulunmuyor. Söz konusu açıklama üzerine İçişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı ve içki satış yasağı demeden İl Hıfzısıhha Kurulları’nı işaret etti. Ardından bir çok yerde alkollü içki satışı yapan zincir mağazalara baskın yapıldı.
TEBLİGAT YOKSA, HABERLER VAR!
Söz konusu baskınlarda market çalışanlarıyla polis ve zabıtalar arasında da ilginç diyaloglar yaşandı. Zonguldak’ın Kilimli ilçesinden gelen baskın görüntüsünde mağaza müdürü, ‘yasak’ kararıyla ilgili kendilerine bir tebligat gönderilmediğini söylüyor. Bunun üzerine polis, “Yazılı tebligat yok ama haberlerde gerekli kurumlar durumu bildirdiler. Tebligat niteliği taşıyor. İtirazınız varsa sulh ceza mahkemesinde ceza tebligatı geldikten sonra başvurunuzu yapabilirsiniz.” cevabı veriyor.
KREŞLERDE ÇİFTE STANDART
Garip bir uygulamada kreşlerde yaşanıyor. MEB’e bağlı kreşler kapalı ancak Aile Bakanlığı’na bağlı kreşler açık. Geçtiğimiz dönemde yaşanan kısmi kapanmalarda da aynı sorun gündeme gelmişti. Ancak 1 yıldır söz konusu garip durumun düzeltilmesi için hiçbir adım atılmadı.
EMNİYET’TEN SANSÜR GENELGESİ
Emniyet Genel Müdürlüğü, skandal bir genelge yayınladı. Genelgeye göre, ‘emniyet personeli görevini yaparken’ cep telefonu ile ses ve görüntü kaydı alanlar engellenecek, haklarında yasal işlem yapılacak. Hukukçulara göre söz konusu genelgenin tek amacı kamu görevlilerinin kanuna aykırı işlerde bulunmasının tespitinin engellenmesi. Basın görüntü alması bir şekilde engelleniyordu ancak artık vatandaşların görüntü alması da engellenecek. Ankara Barosu genelgenin iptali için dava açmaya hazırlanıyor.
KEMAL KARANFİL: GENELGELER, YASAYA AYKIRI OLAMAZ
KHK’lı hakim Kemal Karanfil, yayınlanan genelgenin hukuksuz olduğunu anlatıyor. Karanfil, “Genelge kanunsuz emir niteliğindedir. Anayasa Madde 137. Genelgeler kanuna, kanunlar Anayasa’ya aykırı olamaz. Özellikle polis şiddetinin kanıtlanması için telefonla çekim yapmak, Anayasal hak olmanın ötesinde bir görev. Çünkü TCK’da şahit olunan bir suçu bildirmemek de suç olarak düzenlenmiştir. (Kamu görevlileri için) Bir suçu, hele maruz kalınan bir şiddeti belgelemek en doğal ve Anayasal bir haktır.” diyor.