Ana Sayfa HABER “Bir barış sesi sustu, insanlık için büyük kayıp!”

“Bir barış sesi sustu, insanlık için büyük kayıp!”

ALİ SOYLU | YORUM

İyi insanlar, toplumsal dayanışmayı güçlendirir. Empati ve anlayış sergileyen bireyler, toplumun daha sağlıklı işlemesine ve ilerlemesine katkıda bulunur. Ayrımcılık yapmadan diğerlerine destek olan bu kişiler, zor zamanlarda moral ve motivasyon kaynağı olurlar; dünyada bahar ikliminin hâkim olmasını arzularlar.

İyi niyetli davranışlar, pozitif bir çevre oluşturur ve bu da insanların kendilerini güvende ve mutlu hissetmelerine yardımcı olur. Adalet, eşitlik ve sevgi gibi değerlere sahip çıkan iyi insanlar, daha iyi bir dünya için mücadele ederler. Onlar, yalnızca bireyler olarak değil, aynı zamanda toplumun temel taşları olarak da büyük bir öneme sahiptir.

Bu gerçeğin bilincinde olan merhum Fethullah Gülen, 80 yılı aşkın ömrünü iyi insanlardan oluşan bir dünya kurmaya adadı. Mevsimlerin hep bahar olmasını istedi.

Günümüzün önemli düşünürlerinden Fethullah Gülen’in vefatı ve lideri olduğu Hizmet Hareketi’nin geleceği hakkında yazıma başlık olarak Tushar Gandhi’nin taziye mesajını tercih ettim. Mahatma Gandhi’nin torunu Tushar Gandhi, yayımladığı mesajda “Gülen, çok sevdiği ülkesinden uzakta, sürgünde vefat etti; huzur içinde yatsın. Bir barış sesi daha sustu, insanlık için büyük bir kayıp!” dedi.

Gülen’in vefatının ardından dünyanın birçok ülkesinden taziye mesajları geldi. Bunlardan biri de Mısır’ın eski müftüsü, İslam âlimi Ali Cuma’nın mesajıydı: “Bilge, mutasavvıf, düşünür, diyalog ve hoşgörü sahibi biri aramızdan ayrıldı.”

Gülen, kendi takipçileri, Türkiye, Müslümanlar ve tüm insanlık için büyük bir kayıp. Hayatını eğitime, barışa ve diyaloga adamış olan Gülen, Gandhi gibi dünya barışını hedefleyen bir mücadele insanıydı. 86 yıllık ömrünü, kendisine eziyet eden ve iftiralar atan, imha etmeye çalışan dünyaperest vahşilere rağmen barışı inşa etmek için harcadı. Bu nedenle dinler ve kültürler arası diyalogun önemini canlı bir örnek olarak gösterdi ve takipçilerini bu konuda motive etti.

Barışçıl bir düşünür, diyalogdan yana biriydi. Prensip sahibiydi ve ilkesel düşünmeyi, ilkesel davranmayı ilke edinmişti. Yaşamayı değil, yaşatmayı önceleyen; duyarlı, mütevazı, bilgili ve çağdaş bir İslam âlimiydi. Evlenmedi, ailesi, çocukları, evi ve mal varlığı yoktu. Emekli imamlık maaşı ve yazdığı kitaplardan elde ettiği telif gelirleriyle geçiniyordu. Ancak Erdoğan rejimi emekli maaşına el koyduğu için, geçim kaynağı olarak yalnızca eserlerinin telifinden (Türkiye dışında) gelen gelirle yaşamını sürdürüyordu.

Milyon dolarlık bir serveti, binlerce okulu ve yüzlerce kurumu yönetmesine rağmen, yolsuzluğa ve hırsızlığa karışmadı; hukuksuz, ahlaksız bir işin içinde bulunmadı. Milyonları aşan takipçileri ve sevenleri olmasına rağmen, Türkiye’de son günlerde artan taciz, tecavüz ve kadın çocuk cinayetleri gibi sorunların, başında bulunduğu “Hizmet Hareketi”nin hiçbir kurumunda ve bireyinde yer almadığı görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, eğitim, sağlık ve diğer birçok alanda özel sektör ve girişimcilikte kendi mensuplarına ve Türk halkına örnek teşkil edecek büyük projelere öncülük etti ve yol gösterdi.

Özellikle son 40 yılda eğitim alanında gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki hizmetler ve yatırımlarla, Fethullah Gülen Türkiye’ye ve Müslümanlara, genel olarak da dünyaya yeni bir bakış açısı, anlayış ve yöntem kazandırdı. Türkiye’ye, dünyaya ve kendi hareketine kaliteli insan kaynakları yetiştirdi. Bu kaliteli insan kaynağının bir kısmı Türkiye’de Erdoğan rejimi tarafından yok edilse de, diğer ülkelerde, özellikle Amerika ve Avrupa’da, bulundukları yerlerde maddi ve manevi değerler üretmeye devam ediyorlar.

Bu noktadan hareketle, merhum Fethullah Gülen’in yetiştirdiği kaliteli insan kaynağının Hizmet (Gülen) Hareketi ve insanlığa gelecekteki katkılarına değinmek istiyorum. Yukarıda belirttiğim gibi, Gülen’in hayali; iyi insanlardan oluşan, barış ve diyalog içeren, sevgi ve güvenin kültür haline geldiği sürdürülebilir bir dünya yaratmaktı. Bu hayali, vefatıyla sona ermedi. Bıraktığı yazılı ve sözlü eserler, kurduğu çalışan ve üreten kurumlar, yetiştirdiği talebeleri ve sevenleri ile bu değerleri geleceğe miras bıraktı.

Gülen, bu mirası sahiplenip, hayallerini gerçekleştirecek nitelik ve nicelikte varisler yetiştirdi. Bugün dünyanın dört bir yanında, yüksek hedeflere sahip, mütevazı, bilinçli ve fedakar öğretmenler, akademisyenler, hekimler, bilim insanları, iş insanları ve sanatçılardan oluşan bu kaliteli insan kaynağı, insanlığa barış ve sevgi yolunda katkıda bulunmaya devam edecekler.

Lideri vefat eden büyük hareketlerin (siyasi veya dini gruplar) bölünmesi, ayrışması, yeni oluşumlar, partiler ve gruplar üretmesi normaldir ve mümkündür. Bu bölünme sürecinin menfaate dayalı oluşumlarda gerçekleşmesi yüksek olasılıklı ve daha hızlı olur. Ancak yaşamaktan ziyade yaşatmayı, egodan ziyade tevazuyu, maddeden ziyade manayı, dünyadan ziyade ukbayı gaye edinmiş olanlar, bu tür oyunlara gelmeyeceklerdir. Yıllardır bu camiayı imha etmek için çeşitli senaryolar, oyunlar, tuzaklar ve fitne-fesat üretenlerin entrikalarına kapılmayacaklardır.

Dünyada ve Müslümanlar arasında en eğitimli, en samimi, en barışçıl ve yardımsever hareketlerden biri olan Hizmet Hareketi, liderlerinin öncülüğünde yürüdükleri yarım asırlık bu yolda, ihlasla ve kararlılıkla, her türlü insani ve cinni engellere rağmen ilerleyeceklerdir.

Sonuç olarak, Gandhi’nin de dediği gibi, Fethullah Gülen’in vefatı insanlık adına büyük bir kayıp olsa da; şefkat, merhamet ve sabır ile ektiği tohumlar, tüm insanlık için büyük bir kazançtır.

Ruhu şad, mekânı cennet olsun!

1 YORUM

  1. Ishak
    Ali hocam, alimin olumu alemin olumudur derler. Evet, insanlik icin buyuk kayip, ancak gelecek nesillere cok degerli bir miras birakti. Degerlendirilebilirse ne buyuk kazanc olur. Insanliga biraktigi iyilik ve sevgi mirasindan hakkiyla istifade edebilme dilegiyle... Yaziniz icin tesekkurler...